Millet İttifakı’nın 14 Mayıs seçimleri için İstanbul Maltepe’de düzenlediği mitinge Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra ittifakın diğer beş genel başkanı ile İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanları katıldı. Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmada “85 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım. Hakkıyla hukukuyla ve adalet içinde hizmet etmeye söz veriyorum” dedi.
Millet İttifakı’nın İstanbul mitingi, Maltepe Miting Alanı’nda yapıldı.
Mitinge, ittifakın ortak cumhurbaşkanı adayı olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal katıldı.
Millet İttifakı’nın liderlerinin yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da mitinge katılan isimlerdendi.
‘İktidara gelirsek 1 senede problemlerimizin büyük kısmı çözülmüş olacak’
Mitingde ilk konuşmayı yapan Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu oldu. 15 Mayıs’ın yeni bir dönemin başlangıcı olacağını vurgulayan Karamollaoğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
Biz sadece vaatte bulunmuyoruz. Çok farklı programları olan 6 siyasi parti genel başkanları olarak bir araya geldik, meselelerimizi birlikte mütalaa ettik, komisyonlar kurduk, problemlerin üstesinden nasıl geleceğimizi kamuoyuna açıkladık. Gizli saklı işimiz yok. Siyaseten bizimle aynı duygu düşünceleri paylaşmasa bile onun derdini kendimiz bileceğiz. Herkesin dert babası olacağız. Derdi olanla dertleşeceğiz. Biz sizden 14 Mayıs için bir taahhüt istiyoruz. Eğer yetkiyi Millet İttifakı’na verirseniz gelecek sene bu mevsimde bir araya gelirsek problemlerimizin büyük bir kısmının çözülmüş olduğunu hep birlikte göreceğiz.
‘Seçim mi yapıyoruz savaş mı belli değil’
Karamollaoğlun’dan sonra konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da şunları söyledi:
Bu kalabalıklar bir şey söylüyor. 14 Mayıs’ta değişimin müjdesini veriyor. 21 yıllık iktidar tankları tüfekleri gösteriyor, gemileri gösteriyor. Seçim mi yapıyoruz savaş mı belli değil. Birazcık milliyetçilik sosu, muhafazakarlık sosu.
İftiralar atıyorlar kulak asmıyoruz. Ankara’da da aynısı. 15 Mayıs’ı bekliyoruz. 9 milyarlık yolsuzluk dosyası, AnkaPark dosyası hala savcılıkta bekliyor. Türkiye’nin hiçbir yerinde bunların konuşulmasını istemiyorlar. İnşallah 14 Mayıs’tan sonra hukukun üstünlüğü de yerini bulacak, herkese adil işleyecek.
‘Bize şu iktidarı verin, memleketin 81 ilini uçuralım’
Ardından kürsüye çıkan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise cumhurbaşkanlığı seçimi için “İkinci tura gittiğinde ellerinden geleni yapacaklar. İkinci tura bu işi bırakmayın” dedi.
İmamoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
İstanbul’un iradesini beğenmeyenler seçimi iptal etmişlerdi. ‘Sandıktan biz çıkmazsak geçerli sayılmaz’ dediler. Sonra millet onlara öyle bir demokrasi tokadı attı ki yerle bir etti. Tek tek oyları saymayı öğrettik onlara. Saygı duyacaksınız kardeşim. 806 bin oy farkını millet onlara tek tek saydırdı. Milyonlarca oy farkını onlara tek tek saydırmaya hazır mıyız? İktidarı millete teslim edecekler. O kötü dillerini ne yazık ki fütursuzca milletimizi bölmek için kullanıyorlar. Millet uyandı.
Bir avuç insanın torpilli yaşamı bitecek. Güçlü ülke herkesin ama herkesin şuradaki gençlerimizin her birisinin çalışır kazanırım, kendim alırım diyebildiği ülkedir, Türkiye öyle bir ülke olacak. Mülakat çöpe, liyakat memleketin gündemine. Milletin iktidarında böyle olacak. Milyonlarca vatandaş hakkıyla işe girecek.
Siz bize şu iktidarı verin, memleketin 81 ilini uçuracağız. İkinci tura gittiğinde ellerinden geleni yapacaklar. İkinci tura bu işi bırakmayın. Her türlü numarayı çeker bunlar. Bunların fıtratında var. Bunlar kötülüğü o kadar büyüttüler ki artık miting alanlarında eşlerimizin görüntülerini yayınlayarak oy kapma ucuzluğunu başlattılar.
‘Herkesin cebindeki 124 doları kim çaldı?’
DEVA Partisi lideri Ali Babacan ise cebinden 200 TL’lik bir banknot çıkararak, “200 liralık banknot 2009’da tedavüle çıktı. 134 dolar ediyordu. Bugün ne kadar ediyor? 10 dolar bile etmiyor. Ben şimdi soruyorum, tam 124 doları kim çaldı? Herkesin cebindeki 124 doları kim çaldı?” diye sordu.
Babacan mitingde yaptığı konuşmada şunlar ön plana çıktı:
Pahalılığı, yolsuzluğu en iyi bilenlersiniz. Ülkeyi şimdi getirdikleri noktaya bakın. Bu enflasyon tam baş belasıdır. Ekonomiyi kötü yönetirseniz yüksek enflasyona mahkum edersiniz. Türkiye’de kurum kalmadı. Patates soğan diyoruz. Devlet kadroları bir kişinin oyuncağı oldu. Endişeye mahal yok. Türkiye’yi hızla düzlüğe kavuşturacağız. 2002’de başardık şimdi çok daha iyisini yapacağız. İlk 1 ayda kurumları ayağa kaldıracağız, 6 ayda kriz iklimini sona erdireceğiz, 2 yılda enflasyonu tek haneye indireceğiz.
Merkez Bankası’nın bağımsız ve itibarlı kurum olmasını sağlayacağız. Türkiye 1’den büyüktür. Güveni nasıl kazanacağız, 8 madde: Yalan yanlış işler yaptırmayacaksın, söz verince tutacaksın, emanete hıyanet etmeyeceksin, adaletle yöneteceksin, ehliyetli kadroları göreve getireceksin, istişareyi elden bırakmayacaksın, şeffaf olacaksın ve son olarak her zaman hesap vermeye hazır olacaksın. Bu seçim özünde iki seçenekli referandum. İstanbul, cevabın nedir? Otoriterlik mi demokrasi mi? Keyfilik mi hukuk mu? Baskı mı özgürlük mü? Tek akıl mı ortak akıl mı? Korku mu umut mu? Öfke mi sevgi mi? Kavga mı barış mı? Kriz mi huzur mu? Yoksulluk mu zenginlik mi? Kara kış mı bahar mı?
‘Haram saltanatı kurdular’
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal de 14 Mayıs’ın yeni bir çağın başlangıcı olacağını söyledi:
Kendilerini vazgeçilmez zannedenlere, kendi varlıklarını kaçınılmaz kadere dönüştürmek için Türkiye’yi risklere mahkum edenlere, kaynaklarını bir avuç insana sunanlara karşı elbette ‘yeter’ diyeceğiz!
Cumhuriyette demokrasiye ruhen inanmıyorlar. Demokrasi ve hukuk onların lehine işliyorsa kabulleri, işlemiyorsa değil. Şimdi birileri çıkmış diyor ki ’14 Mayıs bir darbe girişimidir’. Seçimleri iptal mi edeceksiniz? Bunların düşünceleri ortaya döküldü. Demokrasiye, hukuka, Türkiye’ye dair hiçbir hayalleri yok. 21 yılın sonunda Sayın Erdoğan seçim beyannamesini açıkladı. Mülakatı kaldıracağını taahhüt ediyor. Bozduğu ekonomiyi 2002 şartlarına getirmeyi taahhüt ediyor. İktidarı döneminde çıkan imar aflarını yasaklarını taahhüt ediyor. Geldikleri noktada söz bitmiş, yalanları da bitmiş. Bu ülkenin kaynaklarını resmiyete uydurarak yağmaladılar, haram saltanatı kurdular.
‘Yiğidi bir kuru soğana muhtaç edenler gidecek’
Uysal’dan sonra sahneye çıkan Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun konuşmasında öne çıkanlar ise şöyle:
Seçimlere ‘siyasi darbe’ diyen Bakan’a, toplumu bölerek kardeşi kardeşe düşman kılan söylem kullananlara milli irade dersi veriyor İstanbul.
Bana Millet İttifakı’nın Tarım ve Gıda güvenliği politikalarını anlatmak düştü. İki zihniyeti anlatmaya çalışacağım. Bir zihniyet der ki toprak ranttır, bir zihniyet de der ki toprak bizim dostumuzdur. İşte bakın, toprak bir rant alanıdır diyenler, bundan 3 ay önce deprem bölgesine diktikleri binalarla büyük acılar yaşattılar. Mücadele toprağa bereket diye bakanlarla toprakta rant görenler arasında.
Geçen sene 1 milyon büyükbaş, 1 milyon 300 bin küçükbaşı kaybettik. Neden pahalı et yiyorsunuz, çünkü hayvancılığı öldürdüler. Çünkü bunlar toprakla savaşanlardır.
GAP projesi kalktı. Kanal İstanbul’da servet projesi var. Et fiyatı süt fiyatı artarsa tüketici alamıyor, düşerse üretici kar edemiyor. Biri dedi ki biz Togg diyoruz onlar soğan diyor dedi. Tam bir zihniyet fukarası. Biz de şunu diyoruz, hem SİHA hem İHA, hem Togg, hem soğan.
Bu seçim halkla birlikte halkın kaderini paylaşanlarla halkı gıda enflasyonu karşısında ezdirenlerin seçimi olacak. Yiğidi bir kuru soğana muhtaç edenler gidecek, Anadolu yiğitleri gelecek. Kanal İstanbul’la değil, Anadolu’ya suyla bereket getireceğiz. Lüks yatlara mazotu ÖTV’yi kaldıranlar gidecek, çiftçiye mazotu ücretsiz verenler gelecek. Bunlar kendileri manda yoğurduyla ejder meyvesiyle beslenip, halka soğanları çok görenler.
Yandaş medya kurabilmek için Ziraat Bankası fonlarını kullananlar gidecek, Ziraat Bankası’nı çiftçilere ayıranlar gelecek. Bütün rantiyeye son vereceğiz. Yasaklar gidecek, özgürlükler gelecek. Kutuplaşma gidecek, kucaklaşma gelecek. Yargıya talimat veren hukuk anlayışı gidecek, hak hukuk adalet gelecek. Mülakat gidecek, liyakat gelecek.
‘Tüm psikiyatrları bu abileri tedavi için davet ediyorum’
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, mitingde yaptığı konuşmada hükümete yönelik yolsuzluk eleştirilerinde bulundu. Konuşmasında şunlar öne çıktı:
14 Mayıs, burası gösteriyor ki Sayın Kılıçdaroğlu’nun 13. Cumhurbaşkanı olarak seçildiği ve alkışlar içinde Çankaya’ya götürdüğümüz bir akşam olacak. Sizin helal oylarınızla.
Başbakan Meral diyorsunuz ya, oylarınızla olmak istiyorum. Bizim Anadolu’da yaptığımız bütün mitinglerde tek bir şey istiyorum. 1 oy Kemal’e 1 oy Meral’e… Birleşe birleşe kazanıyoruz, ortada bir sorunumuz yok.
Bu kadar rezil bir seçime ilk defa gidiyoruz. Milletine işgalci, darbeci diyen bir dil. Tüm psikiyatrları bu abileri tedavi için davet ediyorum. Cezai ehliyetleri kalmadı.
Yeşildağ ailesinin bir ferdi bir kaset yayınladı. O kasette nasıl hırsızlık yapıldığı anlatılıyor. Antalya Havalimanı, 2007’de işletmesi satışa çıkıyor. Bir firma 5 milyar euro veriyor. Buna karşılık o firmanın dosyasından evrak çalınıyor, yakınlardan birine 3 milyar euroya veriliyor, 1 milyar euro cep ellez ediliyor. Ali Yeşildağ’ın iddiasına göre senin cebine girmiş.
Adam çıkıp diyecek ki, ‘bu günler daha iyi günlerin bağyan’ diyecek. Adamla beni dövüştüreceksiniz. Demin saydıklarım, 3 milyar dolara yapılacaklar 11 milyar dolara yaptırıldı. Bu hesapta cep ellezi ne kadar oldu?
‘Cumhurbaşkanı olmamı istemeyen 2 kesim var’
İstanbul mitingde kürsüye en son Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çıktı.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar ise şöyle:
Bu ülkede hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye’yi inşa etmeye hazır mısınız? Bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Hiçbir yoksulun elektriği, suyu, doğal gazı kesilmeyecek.
85 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım. Hakkıyla hukukuyla ve adalet içinde hizmet etmeye söz veriyorum. İnsanların inançlarını sorgular hale getirdiler. Türkiye’yi buradan çekip çıkaracağız. Yaklaşık 800 bini aşkın genç İstanbul’da ilk kez oy kullanacak. Sizler otokratik yönetimi demokrasiyle değiştireceksiniz.
Hiçkimseyi mağdur etmeyeceğiz. KHK’lılara bahar gelecek. Biz beraber ve birlikte Türkiye’yi aydınlığa çıkaracağız. 2 yıl içinde tüm Suriyeli kardeşlerimizi, Afgan kardeşlerimizi ülkelerine yolcu edeceğiz.
Her hakkı teslim edeceğim. Her hukuku uygulayacağız. Benim Cumhurbaşkanı olmamı istemeyen 2 kesim var. Birincisi beşli çeteler. Sandığa gidip oy kullanın ben sizden onu bekliyorum. Ama sandığa giderken bir arkadaşını beraber götürün. Özellikle AK Parti veya MHP’ye oy veren kişiyi ikna edeceksiniz, sandığa götüreceksiniz
Beşli çetelerin yurt dışına kaçırdıkları paraları, nerelere götürdüklerini biliyorum. Londra’da paraları nerelere yatırdıklarını biliyorum. Tamamını son centine kadar getireceğim ve bu millete vereceğim. 418 milyar doları götürdüler. Sadece bir işlemden 1 milyarın nasıl götürüldüğünü söyledi. Onların tamamını kuruşu kuruşunu getireceğim ve sizlere vereceğim.