Sivil toplum kuruluşları, demokratik kitle örgütleri ve sendikalar Şırnak’ta ağaç kesimine karşı ortak açıklama yaptı. Açıklamada, “Biliyoruz ki, tüm bu politikalar savaş politikalarından bağımsız değildir. Orman değil ekosistem yok ediliyor. Doğamızı özgürleştirene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” denildi.
Mezopotamya Ekoloji Hareketi öncülüğünde, Şırnak’ta ağaç kıyımına karşı Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) binasının arkasındaki açık alanda açıklama yapıldı. Açıklamaya, 78’ler Derneği, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Diyarbakır Şubesi, Ekoloji Derneği, Munzur Çevre Derneği, Mardin Ekoloji Derneği, TMMOB Mardin İl Koordinasyon Kurulu, HDP Mardin ve Şırnak İl Örgütü, Şırnak Ekoloji Platformu, Şırnak Barosu’nun yanı sıra kentteki sivil toplum örgütleri katıldı.
‘Ekolojik kırımlara, ağaç katliamlarına son verin’
“Ekolojik kırımlara, ağaç katliamlarına son verin” pankartının taşındığı açıklamada ilk olarak Mezopotamya Ekoloji Hareketi’nden Murat Bilgiç konuştu. Ne sebeple olursa olsun doğa katliamının kabul edilir bir tarafının olmadığını belirten Bilgiç, şunları dile getirdi:
“Ormanlar sadece ağaçlardan oluşmaz, genel bir ekolojik sistemdir. Bundan dolayı herhangi bir nedenle bir ormanı tamamen veya bir kısmını kesmekle kalınmaz ekolojik sistem tamamen yok edilir. Anayasanın 169. maddesi ‘Devlet, ormanların korunması ve orman alanlarının geliştirilmesi için gerekli kanunları kullanır ve tedbirler alır. Ormanlara zarar verecek hiçbir eyleme izin vermez. Ormanları yakmak, ormanları yok etmek gibi suçlar kamu veya özel af kapsamına girmez’ diye belirtir.”
Bölgedeki kıyımın bir an önce önüne geçilmesi gerektiğini dile getiren Bilgiç, “Yaşamı koruma hakkı tüm ulusal ve uluslararası yasalarda yer almıştır. Bu katliam bir an önce durdurulmazsa bizler yaşamı kurtarmak için ne gerekiyorsa yapacağız. Bugün ormanların sesi olmak için buradayız ve diyoruz; siz burada olmadan öncede onlar buradaydı, siz gittiğinizde de onlar burada olacak” diye belitti.
‘Doğa ranta peşkeş çekiliyor’
Ardından Şırnak Ekoloji Platformu adına konuşan Murat Özbey, doğanın ranta peşkeş çekildiğini belirterek, şunları dile getirdi:
“Cudi Dağı’nı tamamen insansızlaştırma politikası yürütülüyor. Biliyoruz ki, tüm bu politikalar savaş politikalarından bağımsız değildir. Bu bölgede savaş politikaları yürütüldüğü sürece ve bunda ısrar edildiği sürece doğa da katledilmeye devam edecektir. Bize bu kentin sokaklarını, doğasını yasaklayan zihniyeti buradan bir kez daha kınıyor, doğamızı özgürleştirene kadar mücadelemiz sürdüreceğiz.”
‘Karadeniz’deki doğa kıyımına da, Mersin, Şırnak, Hakkari ve Siirt’te ki kıyıma da karşıyız’
Daha sonra konuşan HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş de, şunları söyledi:
“Yıllardır söylüyoruz; coğrafyamız Tevrat’ta cennet olarak geçer. İnsanıyla, doğasıyla, ormanıyla ve hayvanlarıyla bu özelliği kazanmıştır. İnsanlığın ilk geliştiği coğrafyadır. Termik santrale karşı sesimizi yükselttik, kömür ocaklarının bu kadar pervasızca kullanmasına karşı çıktık. Ormanların yakılmasına karşı sesimizi yükselttik ve kesilmesine karşıda sesimizi yükseltiyoruz. Çeteleşmiş zenginler, biraz daha rant alanı açmak, daha çok otel yapıp bu ülkeyi soymak için bunu yapıyorlar. Dolayısıyla Karadeniz’deki doğa kıyımına da, Mersin, Şırnak, Hakkari ve Siirt’te ki kıyıma da karşıyız.”
Açıklama, “Ormanlara uzanan eller kırılsın”, “Xweza jiyanê, jiyanê nekuje” sloganıyla son buldu.