Spectrum House’un depremin etkileri ve siyasi eğilimlere dair hazırladığı araştırma raporuna göre katılımcıların 3’te 2’si açıklanan can kaybı ve yaralı sayısını güvenilir bulmuyor.
Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi, depremin etkileri ve siyasi eğilimlere dair hazırladığı araştırma raporunu yayımladı. Depremin sosyal, ekonomik, idari, psikolojik ve siyasal etkilerini tespit etmek amacıyla, 10-15 Mart tarihleri arasında 10 kentte bin 446 kişi ile yüz yüze saha araştırması gerçekleştirildi.
Araştırma NUTS1 bölgeleme sistemine göre, İstanbul, Diyarbakır, Ankara, Bursa, İzmir, Antalya, Samsun, Kayseri, Erzurum ve Trabzon kentlerinde yapıldı.
Katılımcıların 3’te 2’si açıklanan sayıları güvenilir bulmadı
Araştırma grubunda yer alan katılımcıların 4’te birinin yakını, 6 Şubat’ta yaşanan Maraş merkezli depremlerden doğrudan etkilendi. Katılımcıların ilk aşamada sadece yüzde 2,9’unun depremden etkilenmediği görülürken, “üzüntü, endişe ve öfke” katılımcıların temel ruh halini yansıtan duygular olarak ön plana çıktı. Katılımcıların yüzde 53,3’ünün deprem bölgelerinde akraba ya da arkadaşlarının olduğu tespit edildi.
Depremle ilgili gelişmelerin en çok hangi kaynaktan takip edildiği sorusuna verilen yanıtlara etnik kimlik bazında bakıldığında Kürtlerin daha çok sosyal medya platformlarından, Türklerin televizyon kanallarından takip ettikleri belirlendi. Katılımcıların 3’te 2’si deprem sonrası açıklanan ölü ve yaralı sayılarını güvenilir bulmadı.
Bu Pazar bir seçim olması halinde yapacakları parti tercihlerine göre bakıldığında muhalefet partilerini tercih eden katılımcılar açıklanan sayıları güvenilir bulmadı. MHP seçmeninin yüzde 64,90’u, AKP seçmeninin yüzde 50,80’i açıklanan sayıları güvenilir buldu. Araştırmaya katılanların yüzde 52,5’i hükümetin deprem başta olmak üzere doğal afet yönetim hazırlığını yetersiz bulurken, yüzde 32’si ise yeterli gördü.
İlk 48 saatteki çalışmalar başarısız bulundu
“Hükümetin deprem başta olmak üzere doğal afet yönetim hazırlığını nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna kadınların yüzde 58’i, erkeklerin yüzde 50.10’u hükümetin doğal afet yönetim hazırlığını kötü buldu.
“Hükümetin depremin ardından ilk 48 saat içinde yapılan çalışmalarını başarılı buluyor musunuz” sorusuna katılımcıların 52.6’sı başarısız, yüzde 36.3’ü başarılı, yüzde 9.5’i ne başarılı ne başarısız, yüzde 1.4’ü fikri olmadığı yanıtını verdi.
Afet bölgesine en büyük desteği kim verdi?
Araştırmaya katılanların yüzde 53.7’si yüz yüze eğitime ara verilmesini, yüzde 52’si arama kurtarma çalışmaları esnasında Twitter’a erişimin sınırlandırılmasını doğru bulmadı.
Araştırma grubunda yer alan katılımcıların yüzde 54.5’i “Depremden sonra afet bölgelerine en büyük desteğin kim tarafından verildiği” sorusuna “Halkın bireysel çabası”, “Ahbap”, “Diğer illerden gelen belediyeler”, “Sivil toplum kuruluşları”, “Yabancı yardım kuruluşları”, “Siyasi partiler”, “Yerel belediyeler” ve “Madenciler” yanıtını verirken, yüzde 27.3’ü hükümet yanıtı verdi. Katılımcıların sadece yüzde 10.7’si İçişleri Bakanlığına bağlı AFAD dedi.
Ayrımcılık yapıldı mı?
“Sarsıntının gerçekleştiği bölgelerde arama kurtarma, yardım ve destek çalışmalarında ayrımcılık yapılıp yapılmadığı” sorusuna katılımcıların yüzde 59.2’si hayır, yüzde 27.1’i evet derken, yüzde 9.2’si kararsız olduğunu, yüzde 3.6’sı fikrinin olmadığını belirtti.
“Yaşanan deprem sonrası ortaya çıkan yıkımdan kimi sorumlu tuttuğu” sorusuna katılımcıların yüzde 32’si hükümeti, yüzde 30’u müteahhitleri, yüzde 23.90’ı belediyeleri sorumlu tutarken, yüzde 7.50’si doğal afet olmasından kaynaklı kimseyi sorumlu tutmadı.
“Yaşanan depremde bu kadar yıkım olmasından kimin sorumlu olduğunu düşünüyorsunuz” sorusuna verilen yanıtlara Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kullanacakları oy tercihlerine göre bakıldığında hükümeti sorumlu tutan kesimin yüzde 46.3’ü HDP adayını tercih edeceğini, yüzde 46.1’i Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğini belirtti.
“Ülke güvenliği için en büyük risk unsuru nedir” sorusuna katılımcıların yüzde 19.2’si doğal afetler, yüzde 17.2’si savaşlar, yüzde 16.2’si toplumsal kutuplaşma, yüzde 15.3’ü yönetim sistemi, yüzde 14.8’si ise hukuksuzluk yanıtı verdi.
Katılımcıların yüzde 77.9’u “Depremin ilk günlerinde Kızılay’ın envanterindeki çadırları çeşitli sivil toplum ve yardım kuruluşlarına satmasını, bu çadırları deprem bölgelerine göndermemesini” yanlış buldu.