Ana SayfaGüncelBaskın Oran: Erdoğan ‘Ben Kürt değilim ki’ diyenlere de dokundu, fazla ileri gitti, itiraz büyüyecek

Baskın Oran: Erdoğan ‘Ben Kürt değilim ki’ diyenlere de dokundu, fazla ileri gitti, itiraz büyüyecek

HABER MERKEZİ – Siyaset bilimci Baskın Oran, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasında partisinin payı olduğunu belirterek “CHP, HDP’yi dövdürtmeyecekti” dedi. Oran ayrıca “Erdoğan bu sefer fazla ileri gitti. HDP’ye dokunurken ‘Ben Kürt değilim ki!’ diyen insanlara da dokundu. İtiraz ve tepki çok büyüyecek” değerlendirmesinde bulundu.

“MİT TIR’ları görüntülerinin yayınlanması” davasında eski gazeteci Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Enis Berberoğlu’nun 25 yıl hapis cezasına çarptırılarak tutuklanmasının ardından CHP’nin de destek verdiği dokunulmazlıkların kaldırılmasına dair tartışma yeniden gündeme gelirken, siyaset bilimci Baskın Oran bu gündemlere dair değerlendirmelerde bulundu.

“Sıra CHP’lilere geldi”

dihaber’e konuşan Baskın Oran, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerine yönelik tutuklamaları hatırlatarak “Şimdi sıra, Allah’ın emridir, CHP’lilere geldi. Onlar da sindirilince TBMM ‘dikensiz gül bahçesi’ olacak yani tek partili bir parlamento haline gelecek. Eh, tek adam rejimli bir Türkiye’ye anca böylesi uyar” dedi.

“CHP, HDP’lileri dövdürtmeyecekti”

Bir fıkra üzerinden durumu özetleyen Oran, dokunulmazlıkların kaldırılmasına destek veren CHP’yi eleştirerek “CHP, HDP’lileri dövdürtmeyecekti” diye konuştu.

Bu işler böyledir kardeşim. “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” dediğin anda, yılan seni de sokar. CHP dedi, sokuluyor, sokulacak. Önemli değil; aklı başına gelsin yeter, çünkü Erdoğan’a biat etmeyen herkes ama herkes aynı akıbete uğrayacak.

Bahçeli ve şürekâsı da Erdoğan’a biat etmeyi bıraktıkları anda onlar da çok acı ödeyecek; Allah’ın emri.

“Hatayı yapan tamir ediyorsa bitmiştir, hep birlikte mücadele edilir”

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “AKP’nin dokunulmazlık teklifi Anayasa’ya aykırı ama ‘Evet’ diyeceğiz” sözlerini de anımsatan Oran, CHP’nin bu tutumunun aslında “Ben Kürt değilim, onun için sesimi çıkartmıyorum” anlamına geldiğini ifade ederek “Şimdi aynı Kılıçdaroğlu direnişe çağırıyor. Üstelik, önceki hatasını -‘dokunulmazlıklara karşıyız’- tekrarlayarak!” dedi ve ekledi:

Yalnız, bu noktada çok ama çok dikkat. Kalkıp da ‘Sen vaktinde böyle demiştin, senin arkandan yürümeyiz’ demek mazoşistlik, hatta gerizekalılıktır. Hatayı yapan tamir ediyorsa, hele böyle zor durumlarda, bitmiştir. Hep birlikte mücadele edilir.

“Erdoğan fazla ileri gitti, itiraz ve tepki çok büyüyecek”

“Erdoğan bu sefer fazla ileri gitti. HDP’ye dokunurken “Ben Kürt değilim ki!” diyen insanlara da dokundu. İtiraz ve tepki çok büyüyecek” diyen Oran, şunları söyledi:

Tabii, pragmatik Erdoğan bu tepki karşısında biraz geri çekilebilir; büyük ihtimalle Enis Berberoğlu’nun davası tutuksuz görülmeye başlanabilir, sonra da temyizde falan bozulur, ardından da sürüncemeye bırakılır, filan. Ama umarım “Ben Kürt değilimciler” dersi almışlardır. Bu memlekette yok öyle, ben şu değilim, sıyırırım hikayeleri.

“Erdoğan yumuşamış gibi yapar, aldanmamak lazım”

“Muhalefet, şiddet kullanmamak şartıyla her meşru yönteme başvurarak Erdoğan’ı durdurmalıdır” diye devam eden Oran, şu ‘uyarıda’ da bulundu:

Erdoğan pragmatiktir, baktı daha ileri gidemiyor, yumuşamış gibi yapar. En basit ve yakın örnek: Zeytinlikler. Ama buna aldanmamak lazım. Hedef, Erdoğan’ı bir daha anayasayı ve demokrasiyi tangur tungur edemeyecek hale getirmektir. Yani, uzun lafın kısası, meşru yollarla o makamdan indirmektir.

Son olarak Oran, “Bu baskılar AKP’yi ve iktidarı nereye taşır?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Şeamet kuşluğu yapmak tatsız ama direkt felakete, Türkiye’yle birlikte.”