Ana SayfaDünyaRojava’da ‘Yavaş Gıda Bahçeleri’

Rojava’da ‘Yavaş Gıda Bahçeleri’


SLOW FOOD (YAVAŞ GIDA HAREKETİ)

Çeviri: Kontra Salvo


Kuzey Suriye’de küçük bir kent olan Kobani, Kasım 2013’ten bu yana, daha geniş Suriye iç savaşının bir parçası olarak bir sosyal devrimle merkezi hükumetten ayrılan Rojava’nın bir parçası.

Kent, uluslararası kamuoyunun gündemine 2014 sonbaharında IŞİD saldırısına uğrayınca girdi. Binlerce insanın öldüğü, çok daha fazlasının evlerini terk etmek zorunda kaldığı çok uzun süren ve nihayetinde başarısız olan kuşatma, İslam Devleti’ne karşı savaşta bir dönüm noktası oldu ve Kobanî bütün dünyada umut ve direnişin simgesi haline geldi. Peki, ya sonra ne oldu? Savaş bittikten sonra Kobanî çabucak eski bir haber haline geldi. Bu esnada ise sakinleri için yaşam devam ediyordu. Ve her zamanki gibi güvenli gıda tedariği her şeyden önce geliyordu.

Ocak ve Şubat 2017 arasında, bir heyet, yerel halkı güçlendirmek ve çocuklarla başlamak üzere, gıda egemenliğini sağlama çalışmalarında gösterilen ilerlemeyi görmek için Yavaş Gıda “Rojava’da Bahçeler” projesinin kurucularıyla görüştü.

Kobani’de, kent merkezinde 11.000 ve çevre köylerde 31.000 kadar öğrenciye sahip 21 okul var. Bununla birlikte öğretmen eksikliği nedeniyle (kent merkezinde 500, çevre köylerde 1300) 55 öğrenciye kadar çıkan ciddi bir kalabalık sınıf sorunu da var.

Yavaş Gıda Bahçeleri’ne dâhil 10 farklı okuldan bin civarında öğrenci var. Bahçelerin yanında, yerel kent meclisinin bölgesel Kobani yönetimiyle birlikte her yaştan çocuk için yaptığı küçük oyun alanları bulunuyor. Bahçelerin kullanımına dair eğitim çalışmaları öğretmenler ve çocuklar için tarım uzmanları tarafından yürütüldü ve en küçükleri de dahil olmak üzere çocuklar arasında ekolojik konulara ve yerel tarım geleneklerine saygı gösteren sürdürülebilir tarım tekniklerine dair farkındalık arttırıldı.

Proje, IŞİD tarafından geçici bir süre uğradığı işgal sırasında boşaltılan Kobani etrafındaki köylerin uzun, yavaş ve zorlu yeniden iskan edilmesi süreci için ciddi önem teşkil ediyor. Bu köylerdeki, kuraklık sonucu yaşanan susuzluk ve sert geçen kış nedeniyle daha da kötüleşen, durum herhangi bir tür gıda üretimi projesinde ciddi sorunlar yaratıyor. Aynı zamanda su kuyusu eksikliği de var ve bu nedenle gıda bahçeleri için en düşük seviyede sulama dahi neredeyse imkansız. Türkiye’nin uyguladığı ticaret ambargosu da yaşamsal öneme sahip malların ithalatını engelledi ve bu nedenle toplum yalnızca yerel ürünleri odaklanma kararı aldı.

Şu zamana dek ürün yetiştiriciliği büyük ölçüde meyve üzerine yapıldı: her okul, çocuklara bir veya daha fazla meyve ağacını yetiştirme ve onlarla ilgilenme fırsatı veriyor. Proje, çocukların eğitiminin önemli bir parçası olarak ekolojik etiğin gelişmesine imkan veriyor ve ileride toplumun, ithal edilmesi gereken gıda maddelerinin eksikliğinin üstesinden gelmesine yardım edecek.