Ana SayfaGüncelKepenk indirdi, 19 gündür Gülmen ve Özakça için yürüyor: Adalet ilkin onlar için uygulanmalı

Kepenk indirdi, 19 gündür Gülmen ve Özakça için yürüyor: Adalet ilkin onlar için uygulanmalı

HABER MERKEZİ – 117 gündür açlık grevinde olan tutuklu eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için kepenk kapatarak Adalet Yürüyüşü’nde 300 kilometre yol kat eden Hıdır Aydur’a göre adalet ilk olarak iki eğitimci için uygulanmalı. “Nuriye ve Semih’in yaşamasını istiyorum” diyen Aydur, “Eğer ölürlerse katil devletin kendisidir” diyor.

Ankara’dan İstanbul’a başlatılan ‘Adalet Yürüyüşü’, 19’uncu gününde devam ediyor.

Yürüyüşteki isimlerden biri de Hıdır Aydur.

Aydur, 117 gündür açlık grevinde olan tutuklu akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça için yürüyor.

Diyabet ve kalp hastası olan Aydur, aynı zamanda kepenk kapatarak adalet için yollara düşen bir esnaf.

Aydur, gün boyu taşıdığı “Nuriye ve Semih yalnız değildir” pankartıyla konaklama alanlarında eyleminden dolayı alkışlanıyor.

“Nuriye ve Semih’in sağlık durumları her geçen gün kötüye gidiyor” diyerek yürüyüşe katılma nedenini anlatan Hıdır Aydur, dihaber‘e yaptığı açıklamada adaletin ilk olarak Nuriye ve Semih için uygulanması gerektiğine dikkat çekiyor.

Bu halk her şeyi çabuk unutuyor. Halk yürüyor, ancak boş yürüyor. Her taraftan gelenler var, ancak gelenler ne istediğini belirtmiyor. Kitleye yönelttiğim pankart, kitlenin artık görmemezlikten gelmemesi içindir. Benim onlarla bir bağım bile yok. Vicdanı olan herkesin kayıtsız kalmaması gerekiyor. Susmak, insanoğluna düşmemeli. İnsanlar sustukça zalimler çoğalır. Katliamlar ve ölümler gün geçtikçe artar.

Ülkede adalet bağımsızlığının ortadan kaldırıldığını ve hak talep edenlerin sokak ortasında işkenceye maruz bırakıldığını ifade eden Aydur, “İki insanın ölmesini istemiyorum. Vicdanı olan bunu yapmaz” diyor.

Geride bıraktıkları 300 kilometre boyunca adalete rastlayamadığını dile getiren Aydur, şöyle devam ediyor:

Kilometrelerce yol yürüdük, geldik. İnsanlar arasında da ülkede de adalet kalmadı. Bu süreçte iki insanın ölümüne göz yumulmamalıdır. Nuriye ve Semih ölürse katili devletin kendisidir, Cumhurbaşkanı’dır.

Parti genel başkanları ve milletvekillerinin tutuklanmasına dikkat çeken Aydur, konuşmasının devamında ise mırıldanarak adaletten umudunu kestiğini söylüyor:

Tekçi sisteme dönüş halidir bu yaşadığımız ve bunun adı diktatörlüktür. Nuriye ve Semih’e ses vermek için, ihraç edilen herkes için buradayım. Bu ülkede katledilenler için adalet arıyorum ve yürüyorum.

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için adalet sağlanıncaya kadar yürümeye ve adalet aramaya devam edeceğini vurgulayan Aydur, sözlerini şöyle noktalıyor:

Susmayacağız, sonuna kadar yürüyeceğim. Semih ve Nuriye’nin yaşamalarını istiyorum ve onlara ses olacağım. Serbest bırakılmalı ve işleri geri verilmeli. Hiç kimse özgürlüğünden mahrum bırakılmamalı. Bu devletin asli görevidir.

117 gündür açlık grevindeler

Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında yayınlanan Kanun Hükmünde Kararnameler ile mesleklerinden ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın tutuklandıktan sonra cezaevinde de devam ettikleri açlık grevi eylemi bugün 117. gününde.

Eğitimcilerin sağlık durumları kötü durumda.

Eylemlerini 23 Mayıs’tan beri cezaevinde sürdüren Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’nın durumuna ilişkin konuşan Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut, iki eğitimcinin birçok sağlık sorunu olduğuna dikkat çekiyor.

Gülmen ve Özakça’nın cezaevi koşullarında farklı enfeksiyon türlerinden etkilenebileceğini belirten Bulut, “Örneğin havalı yatak temin edilmezse yatmaya dayalı yaralar ortaya çıkabilir ve bu enfeksiyon nedeniyle hayatlarını kaybedebilirler” diyor.

Ankara Tabip Odası Başkanı, eğitimcilerin açlık grevine ne kadar devam edilebileceğine ilişkin ise şunları söylüyor:

Kişilerin bu eylem biçimini ne kadar süre devam ettireceklerini öngöremiyoruz; kişiye bağlı olarak değişebiliyor. En uzun 230 gün yaşayan bir vakamız vardı; ama hapishane koşullarında bu daha kısa süreye koşullar nedeniyle inebilir. Önümüzdeki kısa sürede hayatlarını kaybederlerse ne yazık ki sürpriz olmaz.