Ana SayfaGüncelYarım asırdır onları fotoğraflıyor: ‘Deliler kentin neşesi ve hafızası’

Yarım asırdır onları fotoğraflıyor: ‘Deliler kentin neşesi ve hafızası’

HABER MERKEZİ – Urfa’da 1963 yılından bu yana fotoğrafçılık yapan Mahmut Okkaş, kentin “delilerinin” fotoğraflarını çekerek stüdyosunda oluşturduğu panoya asıyor. Her birinin ayrı bir hikayesi olduğunu anlatan Okkaş, onlar için “kentin neşesi ve hafızası” diyor.


Haber: Arjin Dilek Öncel


Urfa’daki zihinsel engellileri 1970 yılından bu yana fotoğraflandıran 67 yaşındaki Mahmut Okkaş, “İyilik ve güzellik adına” onları çektiğini söylüyor.

Merkez Haliliye ilçesi Yusuf Paşa Mahallesi’nde 1963 yılından bu yana fotoğraf stüdyosu bulunan Okkaş, çektiği fotoğrafların tamamını oluşturduğu panoda sergiliyor.

‘Küçük’ talepleri oluyor

Daha önce aynı stüdyoda çalışan arkadaşının bu işi yaptığını, arkadaşının İzmir’e taşınması ile onun projesini yarım bırakmadığını ve zihinsel engellilerin fotoğraflarını çekip bir pano oluşturduğunu anlatan Okkaş, “Ben delileri çekiyorum. Bazen ben onlara gidiyorum, bazen onları buraya getiriyorum. Tabii fotoğraflamak istediğimde, benden isteği olanlar da oluyor. Bazen bir sigara ile ikna oluyorlar, bazen yemek ya da sadece hamamda yıkanmak isteyen oluyor” dedi.

Kentte sayısız zihinsel engellinin olduğunu ve onları fotoğraflamak için önce onlarla arkadaş olduğunu dile getiren Okkaş, bir anısını da paylaşarak şunları söyledi:

Karşılıklı oturuyor, konuşuyoruz. Bazılarının dertlerini dinliyorum. Bazılarının ihtiyaçlarını temin ediyorum. Ondan sonra fotoğraflarını çekiyorum. Bazıları istemiyor, bazıları kabul ediyor. Akıllı insanlar gibi değiller. Çok şey istemiyorlar zaten. Koreli Mehmet ağabey var, onun fotoğrafını çekmek istedim ama ‘aç ayı oynamaz’ dedi. ‘Önce karnımı doyur, yeni kıyafet al sonra beni tıraş et. Sonra banyo yaptır. Daha sonra fotoğrafımı çekebilirsin’ dedi, hepsini yaptım ve fotoğrafını çektim.

Deliler panoraması

Okkaş, tanıştığı zihinsel engellilerin hikayelerinin uzun olduğunu ifade ederek fotoğrafladıklarını şöyle tanıttı:

Mesela Haftalıkçı Ahmet ağabeyimiz var. O da her hafta gelir haftalığını alır giderdi. Abdulkadir  ağabey var, o da gelir bizi söver, sayar çeker giderdi. Berfo ağabeyimiz var, Kürtçe bir şeyler anlatır, çeker giderdi. Dolap Mustafa var. Döne döne gezerdi. Sinemacı Mustafa var; çok sigara içerdi, içerken kendi kendini yaktı. Taksi çarptığı için ‘Taksi’ ismi ile anılan vardı. Taksi çarpmadan ve çarptıktan sonraki hali var bende.

Zihinsel engellilerin fotoğraflarının olduğu panonun birçok kişi tarafından ziyaret edildiğini ve fotoğrafların Urfalıları geçmişe taşıdığını vurgulayan Okkaş, panonun aynı zamanda bir hafıza oluşturduğunu söyledi.

Kentin neşeleri

“Taşı yastık yapıyorlar, üzerlerine giyecek bir çulları yok. Ancak onlar da, biz de ölünce 4 metre kefen giyeceğiz. Belki onlarınki 1 lira eksik olur” diyerek onlarla aralarında bir farkın olmadığını dile getiren Okkaş, sözlerini şöyle tamamladı:

Bazen onlar kentin neşesi. Bu fotoğrafları buraya koymamda bazı nedenler var. Urfalı gelip buraya baktığında kendi eski yaşantısına, çocukluğuna döner. Bu insanlara bakmak bizim yükümlüğümüzde. Onları aç bırakmamak çarşı esnafının görevi.


Kaynak: MA
Previous post
"Nuriye’nin görüntüsü bakmaya cesaret edilemeyecek kadar kötü, bu yüzden tahliye edilmedi"
Next post
Gazeteci Murat Çelikkan tahliye edildi