Değişikliği örneklerle anlatan Kılıçdaroğlu: Türkiye farklı bir darbe sürecine giriyor
HABER MERKEZİ – Anayasa değişikliğine ilişkin konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, getirilmek istenen sistemde tüm yetkilerin tek kişiye verileceğine dikkat çekerek “Bu değişiklikle Türkiye farklı bir darbe sürecine giriyor” dedi.
İstanbul Şişli’de ‘başkanlık’ ve referandum sürecine ilişkin konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği önerisinde bütün yetkilerin tek bir kişiye verildiğini ve bu kişinin herhangi bir denetime maruz kalmadığını söyledi.
“Bütün yetkiler bir kişiye verilemez” diyen CHP lideri, değişikliğin ne getirip ne götüreceğini örneklerle anlatırken ‘Hayır’ demenin önemine vurgu yaptı.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şu şekilde:
“Bütün atama yetkileri tek kişiye veriliyor”
Yeni sistemde bir kişiyi ikna ederseniz bütün Türkiye’yi ele geçirirsiniz. Bütün atama yetkileri bir kişiye verilmiş. Yani bir kişiyle bütün Türkiye ele geçirilebilir. Bu konuda her birimizin tek tek sorumluluğu var.
Yetkileri neler?
Şunu da yapma yetkisi var: bir sabah kalkıp bütün muhtarlıkları kaldırır. Ne diyor; ‘Devletin yapısı ve işleyişiyle ilgili her türlü kararı alabilir’. Mesela kıdem tazminatını kaldırabilir, ‘asgari ücreti dondurdum’ diyebilir. Yeni modelde bu böyle. Şimdiki modelde bu yetkiler TBMM’dedir. Kanun çıkması gerekir.
Bu yetkinin bir kişiye verilmesi doğru mudur? Bu kararı siz vereceksiniz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin niye yetkilerini elden alıyor. Meclis’in yetkilerini arttırmamız gerekirken, bu yetkileri alıyoruz, bir kişiye veriyoruz.
Bir de şu var: diyelim ki bir yerde bir sorun var. Siz bir milletvekiline ulaştınız, dediniz ki, ‘Bu sorun niye çözülmüyor?’ Milletvekili şimdiki sistemde Salı günü kürsüde bunu dile getirir ve Bakan da buna cevap vermekle yükümlüdür. Yeni sistemde artık bunu da kaldırıyorlar.
Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’de olmadığı dönemde TBMM Başkanı ona vekalet eder. Yeni modelde TBMM Başkanı’nın, Cumhurbaşkanı’nın yerine vekalet etmesi kaldırılıyor. Onun yerine seçimle gelmeyen Yardımcı vekalet edecektir. Şunu sorayım: Seçimle gelmeyenler Türkiye’yi ne zaman temsil etmişlerdir? Darbe dönemlerinde. Bu anayasa değişikliğiyle Türkiye farklı bir darbe sürecine giriyor. Çünkü TBMM yani milli irade Saray’a bağlanmış oluyor. 80 milyonun iradesini bir kişiye bağlamak doğru mudur, yanlış mıdır buna siz karar vereceksiniz.
Ben 12 Eylül 82 referandumunda gidip ‘Hayır’ oyu kullandım. Bugün çocuklarıma diyorum ki “Ben o referandumda ‘Hayır’ oyu kullanmışım”. Bunun onurunu taşıyorum. 2010 referandumunda da ‘Hayır’ oyu kullandım. 160 militan atandı arkadaşlar. Bunların çoğu cezaevinde. Peki atayanlar nerde, atayanlar diyor ki bize daha geniş haklar verin. 141 yıllık parlamento geleneğimiz var. Tarihe bağlıysak niye bundan vazgeçiyoruz.
‘Parti devletine’ doğru
Bu neyi doğurur onu da söyleyeyim: bu bir parti devletini doğurur. Cumhurbaşkanı partili, bakanlar partili, devlet görevlileri partili. Parti devletinde ne olur? O partiye katılmayanlar ikinci sınıf olur. Yabancı sermaya kaçar. Niye gelsin?
Yeni modelde bir kişi kalkıp bir anda OHAL ilan edebiliyor. Hak arayacağı, hukuk arayacağım diyenler Anayasa Mahkemesi’ne gidemez. İş adamları yurtdışına kaçıyor. Nasıl bir tehlikeli sürecin içerisine Türkiye’nin sürüklendiğini hep beraber göreceğiz.
“‘Hayır’ oyu kullanalım”
Bunun partilerle, kişilerle ilgisi yok. Yetki demokrasilerde kontrol edilmek için vardır. Kontrolsüz güç güç değildir. Kontrolsüz güç felaket getirir. Demokrasilerin varlık nedeni gücü kontrol etmektir. Anayasa’nın varlık nedeni devletin gücü karşısında vatandaşı güvenceye almaktır. Hayır vazgeçmeyelim, adalet güçlü olsun, mülkün yani devletin temeli olmaya devam etsin istiyorsanız o zaman gideceğiz “hayır” oyu kullanacağız.
Televizyon teklifi
Ben bunları söyleyince diyorlar ki Kılıçdaroğlu doğruları söylemiyor. Hangi cümlem yanlış onu söyleyin. Çıkalım televizyona diyorum ‘Hayır’ diyorlar.
