Ana SayfaGüncelErdoğan ‘Hayır’cılara ‘terörist’ dememiş: Kılıçdaroğlu yalan söylüyor

Erdoğan ‘Hayır’cılara ‘terörist’ dememiş: Kılıçdaroğlu yalan söylüyor

HABER MERKEZİ – Daha önce “Hayır demek 15 Temmuz’un yanında konum almaktadır” ifadelerini kullanan ve ‘Hayır’ tercihi kullanacakları “terörist” olmakla itham eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun bu sözlere eleştirilerine, “Kılıçdaroğlu, yine yalan söylüyorsun. Biz demokrasiye öylesine inanmışız ki, öylesine bağlı olmuşuz ki milletin iradesi bizim için en saygın tepe noktadır. Ve ‘Evet’ diyen ne kadar saygınsa, ‘Hayır’ diyen de o kadar saygındır. Ancak bizim eveti anlatırken bir uyarı görevimiz var” diye cevap verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ankara’da toplu açılış töreninde konuştu.

Referanduma ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, daha önce kullandığı “Hayır demek 15 Temmuz’un yanında konum almaktadır” ifadelerinin aksine bu kez “’Evet’ diyen ne kadar saygınsa, ‘Hayır’ diyen de o kadar saygındır” dedi.

Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

Milletin hakimiyetinde olması gereken Ankara, bu faşist, bu baskıcı anlayışın baskısına uğramıştır. Can evine ateşler dökülen günlerden geçen milletimiz,kendisine demokrasinin, özgürlüğün yolunu açan herkese dört elle sarılmıştır. Kardeşlerim, bir vesile ile Ankara’ya gelen Aşık Veysel, anadoludan gelen herkes gibi kılığından kıyafetinden dolayı Ulus’a sokulmamıştır. “Hayır” diyen zihniyet, Aşık Veysel’i Ulus’a sokmayan zihniyettir. Hamd olsun bugün Ankara’nın her mahallesinde, o günlerde Ankara’ya sokulmayanların çocukları, torunları yaşıyor. İşte onlar “Evet” diyenler. Menderes’i dar ağacına asan zihniyetin arkasında olanlar da “Hayır” diyenlerdi.

‘Bu millet penaltıyı iyi atar’

Dünyadaki anlı şanlı ekonomi değerlendirme kuruluşları var ya, hani benim zaman zaman fırça attığım, “Bunların açıklamalarını dikkate almayın” dediğim… Bu millet penaltıyı iyi atar.  Şu meydana bak, şu meydanın bereketine bak. Hani bazen diyorsunuz ya “Avrupa, avrupa duy sesimizi” diyorsunuz ya, gör Ankara’yı gör. Öyle kahve köşelerinde “hayır” kampanyası yapmayla benim bu milletimi aldatamayacaksınız. Avrupa’ya gelen siyasetçilerimin önünü kesmekle 16 Nisan’ın yönünü döndüremeyeceksiniz. İnşallah 16 Nisan’da, bir kısmı hariç, Avrupa ülkelerinin liderlerine gerekli dersi vermeye var mıyız?

‘Diyarbakır da baktım ki “Evet” diyor’

İşte dün Diyarbakır’daydık. Elhamdülillah, Diyarbakır “Evet” diyor. Diyarbakır çok çekti. Şimdi özgürlüklerin, hürriyetin, bir araya gelişle yeni bir yapı oluşturulan Diyarbakır da baktım ki “Evet” diyor. Dikkat ederseniz iyi olan, güzel olan, ülkemizin faydasına olan gelişmelerin tek bir şartı vardır; istikrar. Bu şart güvendir. Biz 1960’tan beri istikrar ve güven ortamımızı tehdit eden onlarca hadise yaşamamıza rağmen gereken tedbiri alamadık. Bugün hepsini de saygıyla andığımız Özal’dan Yazıcıoğlu’na dek hepsi başkanlık sistemini istemiştir. Ama bir türlü adım atılamamıştır. Biz de iktidara geldiğimizden beri açıkçası içimizde ukdeydi. Belediye başkanlığımda bunu dillendirmiştim. Ona rağmen bunu getiremedik. Bir fırsatını bulup 2007’deki cumhurbaşkanlığı seçimi vasıtasıyla bunun ilk adımını attık. Doğru olan 2014 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce bu sisteme geçmekti. Ancak 2013 ve sonrasındaki saldırılar nedeniyle bunu bir türlü gündeme getiremedik.

‘Be dangalaklar, siz Erdoğan’ı öldürebileceğinizi mi sandınız’

İşte İsviçre’de bir pankart, şakağıma dayanmış bir silah. “Erdoğan’ı öldürün” diyorlar. Be dangalaklar, siz Erdoğan’ı öldürebileceğinizi mi sandınız. Rabbimin takdiri ne ise o olacak. Ne bir an ileri, ne bir an geri. Siz o sokaklarda sosyalist partinizi dolaştırarak, sol terör örgütlerini dolaştırarak, polislerinizle onları koruyarak Türkiye’nin izzetinden bir şeyler alabileceğinizi mi zannediyorsunuz ya? Türk milleti, seksen milyon inşallah bu Batı’nın liderlerine en büyük dersi verecek. Bunlar belli. AB ile ilgili bazı şeyler söylüyordum. Haklılığım çıktı ortaya. İşte gittiler Vatikan’da, kuzu kuzu orada oturdular, Papa’yı dinlediler. AB’ye Türkiye’yi 54 yıldır niye almıyorlar anladınız mı? Olay tamamıyla Haçlı ittifakıdır. 16 Nisan aynı zamanda bu kararı değerlendirme günü olacaktır. Çünkü 14 senedir bunlarla masaya oturduk, konuştuk. Hep yalan söylediler. Yalan üstüne yalan söylediler. Hala yalan söylemeye devam ediyorlar. Şimdi halk oylamasını yapıyoruz. Bu Kılıçdaroğlu çıkmış diyor ki; “Hayır diyenler terörist diyorlar” diyor. Kılıçdaroğlu, yine yalan söylüyorsun. Biz demokrasiye öylesine inanmışız ki, öylesine bağlı olmuşuz ki milletin iradesi bizim için en saygın tepe noktadır. Ve evet diyen ne kadar saygınsa, hayır diyen de o kadar saygındır. Ancak bizim eveti anlatırken bir uyarı görevimiz var.

FETÖ “Hayır” diyor mu? DEAŞ “Hayır” diyor mu? PKK “Hayır” diyor mu? Avrupa liderleri ‘hayır’ kampanyası yapıyor mu? Türkiye’den baro başkanı düşünün, Avrupa’ya gidip kampanya yapıyor. Baro başkanı bu ya. Kişi sevdikleriyle anılır. Şimdi anladın mı Kılıçdaroğlu, ne söylemek istediğimi. Ya zaten ben gençliğe özel olarak şunu hatırlatmak istiyorum. Bakın, uzun süre SSK kurumlarında bu zat, genel müdürlük yaptı. Onun döneminde hastanelerin durumunu annelerinize, dedelerinize sorun. Bu zatın beş koyun bile güdemeyeceğini size söylerler. Kardeşlerim, biz damdan düştük ya. Biz daha hızlı yürümek istiyoruz. Şimdi, Ankara 16 Nisan’da bu ülkeye ve millete müstemleke gözüyle bakanlara şöyle sağlamından bir Osmanlı yan gözüyle bakmaya “Evet” mi? Fazla zaman yok ha, ikinci pazar sandıktayız. Sandıkları “evet”le patlatıyor muyuz?

  Kurtulmuş, Erdoğan’ın sözlerine ‘açıklık’ getirdi: ‘Hayır’ diyenlerin hepsi terörist değil