Ana SayfaGüncelRusya’ya ‘Afrin’ uyarısı: Kürtleri feda etmenin bedeli ağır olur, herkes zarar görür

Rusya’ya ‘Afrin’ uyarısı: Kürtleri feda etmenin bedeli ağır olur, herkes zarar görür

HABER MERKEZİ – Türkiye’nin Afrin’e yönelik saldırı planına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Demokratik Suriye Meclisi Eş Başkanı İlham Ahmed, TSK sınırdan top atışlarıyla bölgeyi hedef alırken hala sessizliğini koruyan Rusya’ya uyarılarda bulundu. “Türkiye’nin Afrin’e yönelik bir saldırıya girişmesinin Rusya’dan bağımsız, onların onayı olmadan gerçekleşmeyeceği inancındayım” diyen Ahmed, Afrin’e yönelik bir operasyonun Rusya için de ‘bedelinin ağır olacağına’ dikkat çekti. Ahmed, “Bu, savaşı büyütür. Bundan herkes zarar görür. Rusya, Türkiye’de kendisini de etkileyecek bir krizin önlenmesi için Kürtleri feda etmeyi düşünüyorsa, büyük bir yanlış yapar” dedi.

Demokratik Suriye Meclisi Eş Başkanı İlham Ahmed

Demokratik Suriye Meclisi (DSM) Eş Başkanı İlham Ahmed, Türkiye’nin Afrin’e yönelik son saldırılarını ve saldırı planı iddiasını değerlendirdi.

Artı Gerçek’ten gazeteci Fehim Işık’a konuşan Ahmed, şu ana kadar sessizliğini koruyan Rusya’nın tutumuna dikkat çekerek uyarılarda bulundu.

Türkiye’nin Afrin’e saldırısının bölgedeki savaşı körükleyeceğini ve savaşı daha da büyüteceğini belirten Ahmed “Bu durumun Rusya’ya bedelinin ağır olacağını söyleyebiliriz” dedi.

İlham Ahmed’in Türkiye’nin Afrin’e saldırıları ile Rusya’nın ‘sessiz’ tavrına dair değerlendirmesi şu şekilde:

Mevcut şartlarda, görünen koşullarda değerlendirdiğimizde, yani hem çelişkileri, hem de farklı kesimlerin diyaloglarını göz önüne getirdiğimizde bugün yaşananın bir dünya savaşı olduğunu söylememiz abartı olmaz.

Rusya’nın bu bölgedeki varlığı, özellikle de Fırat’ın batısındaki konumu, birçok noktada onun tutumunu belirliyor. Rusya, “Bu bölge benimdir, benim kontrolümdedir” diyor. Ayrıca o bölgede Suriye’nin resmi varlığını güçlendirmek istiyor. Böyle bir yaklaşımları olduğu çok açık.

Bu koşullarda değerlendirdiğimizde Türkiye’nin Afrin’e yönelik bir saldırıya girişmesinin Rusya’dan bağımsız, onların onayı olmadan gerçekleşmeyeceği inancındayım. Aynı şekilde Fırat’ın doğusuna yapılacak bir saldırının da Amerika’dan bağımsız yapılamayacağını bilmek lazım. Eğer Türkiye bir ışık, bir işaret almaz ise kendi başına böyle bir saldırıya yönelemez.

Biz, Rusya’nın tutumunun önemli olduğuna inanıyoruz. Türkiye’nin bölgeye dönük saldırılarına, hazırlıklarına karşı Rusya şimdiye kadar sessizliğini korudu. Açık bir tutum belirlemedi.

Afrin’e ve ilçelerine yönelik ağır bombardımanlar sürüyor. Ancak Rusya’nın bu konuda bir açıklaması yok. Doğru mu görüyorlar? Karşısındalar mı? Onu da bilmiyoruz. Bu durumun Rusya’ya bedelinin ağır olacağını söyleyebiliriz. Niçin ağır olur açıklayayım: Türkiye bugün Afrin ve ilçelerine saldırıyor. Ancak önümüzdeki sürede diğer bölgelere de yönelecek, desteklediği çete grupları ile yayılmayı hedef alacaktır. Kısacası bölgedeki ateşe bir kez daha benzin dökecektir. Bu, savaşı büyütür. Bundan herkes zarar görür.

Rusya, Türkiye’de kendisini de etkileyecek bir krizin önlenmesi için Kürtleri feda etmeyi düşünüyorsa, büyük bir yanlış yapar.

“Türkiye Esad rejiminin destek ve onayı olmadan operasyon yapamaz”

Türkiye ve Suriye ilişkileri açısından da duruma dair değerlendirmelerde bulunan İlham Ahmed,  Türkiye’nin Cerablus’a girişini anımsatarak bunun Suriye’den bağımsız olmadığına dikkat çekti:

Rejim, onların Cerablus’a girmesine onay verdi. Eğer şimdi de Türkiye bir operasyona yönelecekse bunu Suriye rejiminin destek ve onayı olmadan yapmayacak.

Esad rejiminin kendileri ile yakınlık kurabilmesi için Suriye’nin demokratikleştirilmesi projelerini kabul etmesi gerektiğini vurgulayan Ahmed, “Bizim değişim yönündeki projelerimizi kabul etmeden, eski mantıkla ilerlerse, büyük bir yanlış yaparlar” dedi.

Esad rejiminin bu doğrultudaki yaklaşımının her zaman karşılıksız kaldığına da dikkat çeken Ahmed, bu nedenle rejimin yönünü Türkiye’ye dönmekten imtina etmediğine vurgu yaptı.

ABD’nin tutumu ne?

Ayrıca ABD’nin tutumuna da değinen Demokratik Suriye Meclisi Eş Başkanı, Suriye’nin bütünü için federal çerçevede ele aldıkları demokratikleşme projelerini anlatarak, şimdiye kadar ABD’nin bunu kabul etmeme yönünde aksi bir görş dile getirmese bile siyasal ilişki geliştirme noktasında bir yakınlık içerisine girmediğine dikkat çekti:

Kim nasıl bakarsa baksın, biz projemizi yaşama geçirmek için çabalayacağız. Onlar da zaman zaman açıklama ve yaklaşımları ile bu siyasal projelere yakınlık gösterdiklerini söylüyorlar. Ancak bu yeterli değil. Biz projemizi anlatmaktan çekinmeyeceğiz. Siyasi iradenin tanınması gerektiğini hep dillendireceğiz. Aksi durumda sonumuz Irak’tan farklı olmayacağı gibi yeni IŞİD’lerin türemesinin de önüne geçemeyiz.


Söyleşinin tamamını BURADAN okuyabilirsiniz.
Previous post
CHP referandumu AİHM’e taşıyor
Next post
İş cinayetleri: 2017'nin ilk altı ayında en az 906 işçi yaşamını yitirdi