DİSK sokağa çıktı: İşçiler yaşamlarını kaybederken, patronlar zenginleşmişti

HABER MERKEZİ – “Sefalet ücreti değil, insan onuruna yaraşır asgari ücret” şiarıyla İstanbul ve Ankara’da sokağa çıkan DİSK’liler, pandemi süresinde milyonların daha da yoksullaştığını belirtirken, “İşçiler sağlıklarını ve yaşamlarını kaybederken, patronlar zenginleşmiştir” denildi.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) üyesi işçiler, görüşmeleri devam eden 2021 yılı asgari ücret belirleme çalışmalarına dair İstanbul ve İzmir’de “Sefalet ücreti değil, insan onuruna yaraşır asgari ücret” şiarıyla basın açıklamaları düzenledi.

İstanbul’daki açıklama Tophane’de bulunan Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) İl Müdürlüğü önünde yapıldı.

Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, yaşanan ekonomik kriz ve gider artışlarına dikkat çekerek, 2021 yılı asgari ücretinin her zamankinden daha önemli olduğunu kaydetti.

Çerkezoğlu, Asgari Ücret Tespit Komisyonu masasında olmamalarının sürecin dışında oldukları anlamına gelmediğini belirterek, şunları söyledi:

Aralık ayından itibaren sokaklarda, meydanlarda asgari ücret vergi dışı bırakılsın diye bağırdık. Şimdi de tüm Türkiye’de insan onuruna yakışır bir biçimde yaşamak için sesimizi yükseltiyoruz. Milyonlarca insanın yaşamı sürdüreceği asgari ücret bu mudur? Bir kez daha Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda belirleyici konumda olan hükümete çağrıda bulunuyoruz. Yıllar içerisinde yaşadığımız kayıplara karşılayacak ve tüm kesinti yüklerinin asgari ücret üzerinden kalkması gerekiyor.

‘Asgari ücret açlık sınırının altında’

2020 yılı asgari ücretinin, yılın daha ikinci ayında açlık sınırının altına düştüğünü belirten Çerkezoğlu şu ifadeleri kullandı:

Pandemi sürecinde milyonlar daha da yoksullaşırken bir avuç sermaye sahibi ise kârlarını katlamıştır. TÜİK verilerine göre, 2020 yılında işgücü ödemelerinin katma değer içindeki oranı yaklaşık 3 puan gerilerken, sermaye gelirleri 5 puan yükselmiştir. Yani çarklar dönerken, işçiler sağlıklarını ve yaşamlarını kaybederken, patronlar zenginleşmiştir. Bu adaletsizliği gidermek için insan onuruna yaraşır bir asgari ücret belirlemek şarttır.

’40 yılı aşkındır sermaye yanlısı politikalar üretiliyor’

Ülkede 40 yılı aşkın bir süredir saldırgan, sermaye yanlısı politikalar izlendiğini dile getiren Çerkezoğlu, “1978’de kişi başına milli gelirin yüzde 3,4 üzerinde olan asgari ücret, aradan geçen 42 yılda kişi başına milli gelirin yüzde 40 altına düştü. Bu adaletsizliğe son vermek şarttır; özellikle de pandemi koşullarında bu adaletsizliği gidermek milyonlarca işçi ve ailesi için yaşamsal bir önemdedir” diye konuştu.

İşverenlere verilen desteğin işçilere de verilmesi gerektiğini vurgulayan Çerkezoğlu, asgari ücrete dair taleplerini ise şöyle sıraladı:

• Salgın döneminde asgari ücret farklı hesaplanmalıdır. Brüt asgari ücret net olarak ödenmelidir.
• 2021 asgari ücreti Kovid-19 salgınının hanelere getirdiği yeni yükler dikkate alınarak hesaplanmalıdır.
• Bütçeden asgari ücrete nakit desteği sağlanmalıdır.
• Asgari ücret tümüyle vergi dışı bırakılmalı, tüm ücretlilerin asgari ücret kadar gelirinden vergi alınmamalıdır.
• Salgın döneminde asgari ücret SGK işçi primleri bütçeden karşılanmalıdır.
• Asgari ücret hesabında sadece işçinin kendisi değil, ailesi de esas alınmalıdır.
• Asgari ücret tespitinde geçim koşulları ve milli gelir artışı dikkate alınmalıdır.
• Asgari ücret bütün işçi ve memurlar için ortak saptanmalıdır.
• 2021 asgari ücreti net 3.800 TL olarak saptanmalıdır.

TÜİK’in sunduğu asgari ücret zammına tepki

İzmir’de ise, DİSK üyeleri asgari ücrete dair taleplerini dile getirmek için İl SGK Müdürlüğü önünde bir araya geldi.

Burada konuşan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, TÜİK’in komisyon görüşmelerine sunduğu asgari ücret zammına tepki gösterdi.

TÜİK sanki orta, ağar hasarlı bina tespiti yapar gibi ağır, orta ve hafif çalışanlar diye asgari ücreti 3 bölüyor. Çoğunluğu hükümet ve işveren temsilcilerinin oluşturduğu Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda karar oyçokluğu ile alınıyor ve kesin nitelik taşıyor. Asgari ücret tespit süreci Türkiye’nin en büyük ücret pazarlığı olmasına karşın bu pazarlıkta işçilerin ve sendikaların elinde grev hakkı yoktur. Tüm bu antidemokratik sürece rağmen bizler, DİSK olarak, sendikalı sendikasız tüm işçilerle işyerlerinde, sokaklarda, meydanlarda mücadelemizi büyütmeye kararlıyız.