Atina açlık grevindeki Koufodinas için ayakta

ATİNA – ‘17 Kasım’ örgütü lideri Dimitris Koufodinas’ın cezaevinde maruz kaldığı hak ihlallerine karşı başlattığı açlık grevi eylemi 51. gününde. Sağlık durumu ağırlaşan ve yoğun bakım ünitesinde tutulan Koufodinas 6 gündür su almayı da reddediyor. Atina ve Selanik’te binlerce kişi Koufodinas’ın taleplerinin karşılanması için sokaklarda. Polis ise destek eylemlerine sert müdahalelerde bulunuyor.

Haber: Çağdaş Kaplan

Yunanistan’da 19 yıldır tutuklu olan devrimci 17 Kasım örgütü lideri Dimitris Koufodinas, Domokos Cezaevi’ne sürgün edilmesi ve 2020’de çıkarılan ‘kişiye özel’ yasa ile ‘izinli dışarı çıkma hakkı’nın elinden alınmasına karşı 51 gündür açlık grevinde.

Sadece su alarak açlık grevi eylemini sürdüren Koufodinas, açlık grevinin 40’ıncı günü olan 16 Şubat’ta, Lami Hastanesi yoğun bakım ünitesine kaldırıldı.

Lamia Savcılığı, Koufodinas’ın tıbbi müdahaleyi kabul etmemesi üzerine 21 Şubat’ta zorla beslenmesi yönünde karar çıkarttı. Hakimler ve Savcılar Birliği de zorla müdahale yönünde bir açıklama yaptı.

Savcılığın bu kararı hem insan hakları örgütleri hem de hekim örgütlerinin tepkisini çekti. Doktorlar, Koufodinas’ın hayati riskine dikkat çekip, zorla müdahalenin tıp etiğiyle uyuşmayacağını belirterek müdahaleyi reddetti.

Öte yandan bir savcı yardımcısı olan Isidoros Doyakos, Hakimler ve Savcılar Birliği’nin “zorla beslenme” yönünde yaptığı açıklamaya tepki göstererek birlikten istifa etti.

Koufodinas 6 gündür su almayı da reddediyor ve sağlık durumu artık kritik eşikte.

Günlerdir başkent Atina ve ülkenin ikinci büyük şehri Selanik’te öğrenciler, sendikalar, avukatlar, akademisyenler, anarşist grupların da aralarında bulunduğu binlerce kişi Koufodinas’ın taleplerinin karşılanması için eylemler düzenliyor. Eylemler yoğun bir polis şiddetine sahne oluyor.

Bugün bir kez daha Atina ve Selanik’te Koufodinas’ın taleplerinin karşılanması için sokağa çıkıldı.

“Yaşam için mücadele” sloganıyla Atina’da sokağa çıkan binlerce kişi, polis engellemelerine rağmen parlamentonun bulunduğu Syntagma Meydanı’nda buluştu. Ayrıca önceki gün bin avukat imzalarıyla Adalet Bakanlığı’na yürümüştü.

Κάθε ώρα που περνάει είναι κρίσιμη για τη ζωή του Δημήτρη Κουφοντίνα – Χιλιάδες άνθρωποι στους δρόμους της Αθήνας αυτή την ώρα ζητώντας να υλοποιηθεί άμεσα το δίκαιο αίτημα του απεργού πείνας η ζωή του οποίου βρίσκεται σε οριακό σημείο pic.twitter.com/CAiLwzcn6Y

— ThePressProject (@ThePressProject) February 27, 2021

Cuma günü Atina’daki eylemde polis, protestoculara Omania Meydanı’nda sert müdahalede bulunmuştu. Onlarca kişi polis şiddeti sonucu yaralanmıştı.

Ayrıca polis eylemleri görüntülemeye çalışan gazetecilere de biber gazları ve coplarla müdahalede bulunmuştu. Polis şiddeti sonucu yedi gazeteci yaralanmıştı.

Gazetecilere dönük polis şiddetinin ardından Yunanistan Foto Muhabirleri Derneği ve Yabancı Basın Muhabirleri Derneği bir basın açıklaması yayımladı. Polis şiddetinin kınandığı açıklamada, “Polis güçlerinin her fırsatta gazetecilere dönük saldırıları asla kabul edilemez” denildi.

#Greece police shamelessly attacks photo and video journalists as well as reporters pic.twitter.com/y5jIUxkyRd

— Savvas Karmaniolas (@savvaskarma) February 26, 2021

Ne oluyor?

Dimitris Koufodinas 2002’den beri Atina‘daki Korydallos Cezaevi’nde tutuluyordu.

Koufodinas, 2010 yılından bu yana izinli olarak dışarı çıkma hakkına sahip fakat bu hakkını ilk kez 2017 yılında kullanabildi ve bu haktan ancak 6 kez yararlanabildi.

Koufodinas’ın “izinli dışarı çıkma hakkı” 2020’de çıkarılan ‘kişiye özel’ yasa ile tamamen elinden alındı. Koufondinas ayrıca, Domokos Cezaevi’ne sürgün edildi.

17 Kasım örgütü adını Yunanistan’daki askeri cuntaya karşı Atina’daki Politeknik Üniversitesi’nde öğrencilerin direnişinden alıyor.

14 Kasım 1973’te başlayan ve üniversite öğrencilerinin çağrısıyla büyüyen isyanda sokağa çıkan on binlerce kişinin katılımıyla başkent Atina’da büyük eylemler gerçekleştirilmişti.

16 Kasım akşamı on binlerce işçi direnişe sahip çıkarak sokağa çıkmıştı. Öğrencilerin demokratik taleplerini hayata geçirmek üzere Yunanistan Üniversiteli Öğrenciler Birliği (EEFE) önderliğinde gerçekleştirdiği direniş üç gün sürmüştü. Albaylar Cuntası’nın üniversiteye tanklarla saldırması sonucu 36 kişi yaşamını yitirmişti.