İsviçre, özsavunmada bulunan Yasemin Çakal’a ‘politik oturum hakkı’ tanıdı

HABER MERKEZİ – İsviçre, kendisine sistematik şiddet uygulayan eşini meşru savunma hakkını kullanarak öldüren ve 15 yıl hapis cezasına çarptırılan Yasemin Çakal’a ‘politik oturum hakkı’ tanıdı.

Kendisine sistematik şiddet uygulayan eşi Özkan Kaymaklı’yı meşru savunma hakkını kullanarak öldüren Yasemin Çakal, 2014 yılından itibaren tutuklu yargılandığı davanın 4 Temmuz 2017 tarihindeki karar duruşmasında tahliye edilmişti.

Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Çakal hakkında “Meşru savunmada mazur görülebilecek heyecan, korku ve telaşla sınırı aşması sonucunda eylemi gerçekleştirildiği kabul edildiğinden, ceza verilmesine yer olmadığına” karar vermişti.

İstinaf Mahkemesi ise kadına 15 yıl hapis cezası vermişti.

Tahliye olduktan sonra tehditler almaya devam eden Çakal, İsviçre Göç Bürosu’na sığınma talebinde bulundu.

İsviçre, bir süredir mülteci kampında yaşayan Çakal’a ‘politik oturum hakkı’ tanıdı.

‘Kadın dayanışmasının sihri’

Kararı duyuran feminist avukatlar, bunun Avrupa’da bir ilk olduğunu vurguladı.

Yasemin burada nefes alamadığı için tüm zorlukları göze alıp gitti, politik oturma başvurusunda bulundu. Dün İsviçre’de ve Avrupa’da bir ilk gerçekleşti, “adli suç” olarak kabul edilen bir kategori için politik oturma hakkı tanındı. Çünkü erkek şiddeti münferit değil, tesadüf değil politik. Bu kararın erkek şiddetine maruz kalan tüm kadınlar için nefes aldırıcı olmasını umarken, bu içerikte düzenleme getiren #İstanbulSözleşmesi’ni anmamak da mümkün değil. Ha bir de kadın dayanışmasının sihrini.

Konuya ilişkin sosyal medya üzerinden bir video yayınlayan Çakal ise bunun tüm kadınlar için çok önemli bir karar olduğunu dile getirdi.

Buradaki mahkemelerde kendi hayatına sahip çıktığı için, adeta öldürülmediği için "suçlu" kabul edilen #YaseminÇakal'ın başvurusunda avrupada bir ilk gerçekleşti, İsviçre "adli suç" olarak kabul edilen bir kategoride Yasemin'e politik oturum hakkı tanıdı.Yasemin'e kulak verelim👇 pic.twitter.com/4ME50IZsS8

— feminist avukatlar (@feministavukatt) April 1, 2021