Ana SayfaGüncelMetin Altıok Şiir Ödülü’nü alan Kömürcü: Ödülümü Deniz Poyraz’a armağan ediyorum

Metin Altıok Şiir Ödülü’nü alan Kömürcü: Ödülümü Deniz Poyraz’a armağan ediyorum

HABER MERKEZİ – Madımak Katliamı’nın yıldönümünde düzenlenen Metin Altıok Şiir Ödülü’nü alan şair Seyyidhan Kömürcü, ödülü Deniz Poyraz’a armağan etti: “Bu kıymetli ödülü, gözlerimizin önünde değil, gözlerimizin içinde katledilen; hiç görmediğim ama çok tanıdığım kız kardeşim, kız kardeşimiz Deniz Poyraz’a armağan ediyorum.”

Bu yıl 14’üncüsü düzenlenen Metin Altıok Şiir Ödülü, ‘Kendinin Ağacı’ kitabı ile Seyyidhan Kömürcü’ye verildi.

Seçici kurulunda Doğan Hızlan, Hilmi Yavuz, Eray Canberk, Ali Cengizkan, Haydar Ergülen, Şükrü Erbaş ve Salih Bolat’ın yer aldığı yarışmanın ödül töreni bu akşam düzenlendi.

Madımak Katliamı’nın yıldönümünde İzmir’de bulunan İzmir Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu’nda düzenlenen törende konuşan Kömürcü, ödülünü HDP İzmir İl binasına düzenlenen saldırıda Onur Gencer tarafından öldürülen Deniz Poyraz’a adadı.

Kömürcü şunları söyledi:

Değerli misafirler hepiniz hoş geldiniz. Bu anlamı büyük buluşmada yer aldığım için hem çok heyecanlıyım hem de çok kederliyim. Heyecanlıyım, çünkü kıymetli bir ödül aldım. Kederliyim, çünkü şöyle bir şey oldu: Bir kadın bir sabah uyandı. Çalıştığı iş yerine gitti. Kahvaltıya domates, yanına zeytin koydu. Üzerine kekik! Karton bardağa, demlediği çaydan doldurdu, oturdu kahvaltıya. Bir erkek bir sabah uyandı. Silahı vardı erkeğin. Silahları olurdu bazı erkeklerin.Silahını beline koydu. Elinde bir çantayla taksiye bindi, indi taksiden. Bir kapının ziline bastı.

Çalan kapıyı kahvaltı yapan bir kadın açtı, buyurun dedi. Buyurun! Erkek buyurdu. Erkek, belindeki silahı çekerek o kadını öldürdü. O sabah bir erkek, yurdunu çok sevdiğini zannettiği için o sırada kahvaltı yapan bir kadını öldürdü. Biz öyle anladık; ama tam olarak öyle olmadı tabii. Katil, yurdunu çok sevdiği için, planlayarak, çalışarak gerçekleştirdiği bu katliamı kapı ziline basmasına gerek kalmadan yaptı. Kapı açıktı. Açık kapıdan içeri girdi. İçeri girdiği an, mümkün olduğu kadar orada çok insan olsun, hepsini öldürsün istedi. Sivas’taki yangın da öyleydi. O otelde ne kadar insan varsa o kadar iyi olacaktı. On beş yaşındaydım. Derik’teydim. Çok renkli bir televizyondan aklımda ben büyüdükçe büyüyen bir yangın, “Sivas’ı dökülmüş bir ülke” kaldı. Bir katili “ismin ne abicim?” diyerek karşılamanın sunduğu konfor canımıza batıyor.

Bu cümleyi canımızdan çıkarmamız lazım. Bize yepyeni bir insan, yepyeni bir utanma duygusu, yepyeni bir yurt bilgisi lazım. Sabahları, uyanıp bir insanı öldürmeye gitmeden, yurdumuzu sevmenin bir yolunu bulmalıyız. Sabahları, birilerini öldürmek için uyananların yurdumuzu sevmesine artık müsaade etmemeliyiz. Hiç görmediğim; ama çok tanıdığım şair Metin Altıok’tan aldığım bu kıymetli ödülü, gözlerimizin önünde değil, gözlerimizin içinde katledilen; hiç görmediğim ama çok tanıdığım kız kardeşim, kız kardeşimiz Deniz Poyraz’a armağan ediyorum. Sivas Katliamı’nda can verenleri, Deniz’i ve hepinizi sevgiyle selamlıyorum.




Önceki Haber
Corona virüsü: 24 saatte 55 kişi yaşamını yitirdi
Sonraki Haber
Mevcut en güncel haber.