HDP ve Yeşil Sol Parti Kadın Meclisleri, seçim sonuçlarını değerlendirmek için toplandı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, kadın varlığının tartışıldığı bir parlamentoyla karşı karşıya olduklarını söyledi: Açığa çıkan parlamento bizlere çok güçlü bir mücadele yürütmemiz gerektiğini gösterdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Kadın Meclisi, seçim sonuçlarını değerlendirmek ve yol haritasını belirlemek üzere, HDP Genel Merkezi’nde toplandı.
Toplantının basına açık gerçekleşen açılış konuşmasını Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar gerçekleştirdi.
Kılıçgün Uçar, parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri açısından hem yaşananların muhasebesini yaptıklarını hem de gelecek dönemin nasıl inşa edileceğine dair yoğun çalışmalar yürüttükleri bir süreci geride bıraktıklarını belirtti.
“Kürt ve Türkiye kadın hareketinin yürüttüğü mücadele, dün olduğu gibi bugün de seçim ve seçim sonrasında bizim rehberimiz oldu, olmaya da devam edecek” diyen Kılıçgün Uçar, şu ifadeleri kullandı:
Beyannamemizde, söylemlerimizde, mücadelemizde kadın mücadelesini büyütmeyi hedefledik ve bundan sonraki çalışmalarımızda da böyle devam edecek. Seçimlere giderken AKP-MHP iktidarına, tek adam rejimine karşı mücadelemizi en çok da kadın politikaları açısından ele aldık. Kadın düşmanı politikalar ve buna yeni dönemde eklenen kadın düşmanı ittifaklarla birlikte yeni bir hat çizmeye çalıştıklarının farkındayız. Ama biraz önce de ifade ettiğimiz üzere dün olduğu gibi bugün de kadın mücadelesinin kazanımlarını sahiplenmeye devam edeceğiz.
‘Bizim sözümüz; hem parlamontuyu hem de sokakları korumak’
Kılıçgün Uçar, 29 kadın milletvekiliyle eşit temsiliyeti ve en güçlü kadın temsiliyetini sağlamış olduklarını hatırlatarak şöyle devam etti:
Bizden önce çalışma yürüten kadın milletvekili arkadaşlarımız hem sokak hem de parlamentoyu kadın mücadelesi açısından en güçlü şekilde kullanmayı başardılar. Yeni dönemde bizim sözümüz; hem parlamontuyu hem de sokakları en güçlü biçimde korumak.
AKP seçimlere giderken kadınların bütün kazanımlarını hedef almaktan vazgeçmedi. İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme, istismar düzenlemesiyle kadınların ve çocukların geleceğini gasp etme, 6284’ü seçim pazarlığı malzemesi yapma, nafaka hakkını gasp etme, nefret söylemini derinleştirme ana hattıydı, bundan vazgeçmedi, bunu da ittifaklarla güçlendirmeye çalıştı.
Kadın mücadelesinin çok uzun bir yolculuğu var. Geldiğimiz aşamada varlığımızın bile tartışıldığı bir parlamento karşımıza çıkmış durumda. Bizler AKP-MHP iktidarının, erkek devlet şiddetinin bütün saldırıları karşısında geri adım atmadık, mücadelemiz devam edecek. Hiçbir arkadaşımızın kuşkusu olmasın. Burada bulunan bütün arkadaşlarımız aslında bu mücadelenin en güçlü dinamikleridir.
‘Açığa çıkan parlamento bizlere çok güçlü bir mücadele yürütmemiz gerektiğini gösterdi’
“Eş başkanlık, eşit temsiliyet politikalarımız başta olmak üzere, hayatın her alanında kadınların varlığını güçlendiren politikalarımıza devam edeceğiz” diyen Kılıçgün Uçar, şöyle devam etti:
Derinleşen özel savaş politikalarının olmadığı bir dünya, nefret cinayetleri ve söylemlerinin olmadığı bir dünya, kadın bedeni ve emeğinin sömürülmediği bir dünya, sadece tahayyül ettiğimiz bir dünya değil; mücadelesini yürüttüğümüz bir dünyadır. Sokaklar da gelecek de elbette bizim olmaya devam edecek. Açığa çıkan parlamento bizlere çok güçlü bir mücadele yürütmemiz gerektiğini gösterdi. Yürütülen saldırılar bu mücadelenin daha güçlü sürdürülmesi gerektiğini gösterdi. Seçim sonuçlarında bu iktidarın kendisine “Hayır” diyen yüzde 50 hat da toplumun yarısından fazlası kadınların haklı mücadelesinin arkasında olduğunu gösterdi.
‘Sokaklar da bizim, mücadele de bizim’
Çiğdem Kılıçgün Uçar, kadın mücadelesinin başarasının seçimlerle ölçülemeyeceğini vurgulayarak, son olarak şunları ifade etti:
Biz bu güçle seçim sonuçlarını ele alırken bir başarısızlık demiyoruz, çünkü kadın mücadelesinin başarısı seçimlerle ölçülebilecek bir başarı değildir. Dün neredeysek bugün de oradayız ve bunun güçlenmesi büyütülmesi gerektiğinin farkındayız. Ben yeniden bu mücadeleye emek veren bütün kadın arkadaşlarıma, her birimizin emeğimize sağlık olsun diyorum. Birlikte kazanacağız; sokaklar da bizim, mücadele de bizim.