HABER MERKEZİ – Bakırköy L Tipi Kadın Cezaevi’nde açlık grevi eylemini sonlandıran tutukluların hastaneye kaldırılmaması Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Öte yandan Kayseri Bünyan Cezaevi’nde eylemlerini sonlandıran tutuklulara yanlış serum verildiği belirtildi.
Aylardır devam eden açlık grevleri ile ölüm oruçları sonlandırılsa da cezaevindeki eylemcilerin durumuna dair hak ihlalleri söz konusu.
Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde ölüm orucunu sonlandıran Nesrin Akgül, Şükran Aydın ve Zozan Çiçek hastaneye sevk edildiyse de aynı gün cezaevine geri getirildi.
Ancak açlık grevini sonlandıran diğer tutukluların ise hala hastaneye sevkleri gerçekleşmedi.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar, Bakırköy Cezaevi’nde yaşanan ihlallere ilişkin Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuru yaptı.
“Yaşam hakları tehlikede”
AYM’ye yapılan başvuruda, tutukluların uzun süre açlık grevinde kaldığına dikkat çekildi.
“Cezaevinde serum verilmiş ve açlık grevinin bitirilmesinin üzerinden 3 gün geçmiş olmasına rağmen hastaneye sevkleri yapılmamıştır.
“Müvekkillerimiz ilgili olarak cezaevi ile yapmış olduğumuz şifahi görüşmelerde, müvekkillerin cezaevinde tedavi edildiği iddia edilmişse de, bilindiği üzere cezaevinde sadece bir pratisyen hekim olup, uzun süre kalınan bir açlık grevinde uzman tetkikinin yapılması gerekmektedir.”
Avukatların başvurusunda “Anayasa Mahkemesi’ne mahpusların yaşam hakkının tehlikede olması nedeniyle tedbir talepli başvuru yapmaktayız” ifadesi yer aldı.
Kayseri’de tutuklulara ‘yanlış serum verildi’
Öte yandan ÖHD üyesi avukatların verdiği bilgiye göre, Kayseri Bünyan Kadın Cezaevi’nde açlık grevini sonlandıranlara yanlış serum verilmesi sonucu tutuklularda, tansiyon yükselmesi, baş dönmesi ve titreme baş gösterdi.
“Pazartesi günü cezaevi kampüsündeki poliklinikte tutukluların tetkikler için kan, idrar ve EKG çekilmesi ardından 100 günden fazladır açlık grevinde olan Berivan Bitmen, Maşallah Erbey, Merge Polat, Sinem Oğuz ve Saliha Cebe’nin aynı polikliniğe götürülürken, doktor ve sağlık çalışanlarının kötü muamelesine maruz kaldı.
“Tutuklulara kelepçe dayatılırken, tetkikler ardından serum verilmesi sonrasında grevde olanların fenalaştığı, titreme, tansiyon yükselmesi ve baş dönmesi bulguları ortaya çıktı.
“Tutuklulardan Merge Polat, nefes alamaz duruma gelmesinden sonra kendisine buhar verildi. Berivan Bitmen ve Maşallah Erbey’in de durumları ciddiyetini korurken, tekerlik sandalyeyle görüşe gidiyorlar. Bitmen’in sağ bacağında ve göğsünde kitle oluşmuş.”
Ne oluyor?
HDP Milletvekili Leyla Güven başta olmak üzere binlerce kişi PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin sonlandırılması için aylardır açlık grevindeydi. Bu eylemi ölüm orucuna çeviren tutuklular da oldu.
Bu süreçte cezaevlerinden yedi ölüm haberi geldi.
17 Mart’ta Zülküf Gezen Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde, 23 Mart’ta Ayten Beçet Gebze Cezaevi’nde, 24 Mart’ta Zehra Sağlam Oltu T Tipi Kapalı Cezaevin’de, 25 Mart’ta Medya Çınar Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde, 1 Nisan’da Yonca Akici Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde, 2 Nisan’da Siraç Yüksek Osmaniye 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde, son olarak 5 Nisan’da Mahsum Pamay da Elazığ T Tipi Cezaevi’nde yaşamını sonlandırdı.
Yaşamını yitirenlerin cenazeleri alıkonularak polis ve jandarma ablukasında defnedilirken, kitlesel ziyaretler her defasında engellendi.
Eylemler sürerken 8 yıl aradan sonra Öcalan ilk kez avukatlarıyla görüşebildi. 2 Mayıs’ta birinci, 22 Mayıs’ta da ikinci görüşme gerçekleşti.
Bu son görüşmede Öcalan açlık grevcilerine ‘eylemi sonlandırma’ çağrısı yaptı, bu çağrı da karşılık buldu. 26 Mayıs’ta 200 gündür açlık grevinde olan Güven, diğer HDP’li vekiller, cezaevlerindeki tutuklular ve dünyanın farklı yerlerindeki eylemciler eylemleri sonlandırdı.
