Kemal Kılıçdaroğlu, “Birinci turda bu işi alıp Türkiye’yi artık ikinci kez yormamak gerekiyor. Vatandaş değişimden yana” dedi.
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Halk TV’de yayımlanan Lider Masası programında Bengü Şap Babaeker ve İsmail Küçükkaya’nın gündeme dair sorularını yanıtladı.
Kılıçdaroğlu, beşli çete olarak tanımladığı kişilerin adaylığını engellemeye dönük yaptıkları toplantı ve bu kişilerin “kendisine dönük yeni bir operasyon” hazırlığında oldukları yönündeki soruya “Beşli çete dediğim devleti soyanlar. Haksız kazanç elde edenler. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını alanlar. Ben niye cumhurbaşkanı olmak istiyorum. Saray’da oturmak için değil. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını ben sormayacaksam niye cumhurbaşkanlığı yapayım. Devlete barışı ve sevgiyi getirmeyeceksem ben neden cumhurbaşkanlığı yapayım. Devlete liyakati getirmeyeceksem, Sinan Ateş’in, Emine Şenyaşar’ın hakkını sormayacaksam, araştırmayacaksam ben neden cumhurbaşkanlığı yapayım” sözleri ile yanıt verdi.
‘O 418 milyar doları bu ülkeye getireceğim’
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Ne kadar olumsuz yasadışı iş varsa hepsinin üzerine yürüyeceğim. Uyuşturucu baronlarının burnundan getirmeyeceksem, onları bu ülkeden sürmeyeceksem ben bu ülkede niye cumhurbaşkanlığı yapayım.
Beşli çete böyle bir adamı istemiyor. Kontrol edebildikleri, parayla besledikleri insanları istiyorlar. Devletin bazı kurumlarını ele geçirdiklerini de biliyorum. Devletten beslendiklerini biliyorum, bürokratları beslediklerini biliyorum, siyaset kurumunu finanse ettiklerini biliyorum. Ama ben milletin sağduyusuna güveniyorum. Bir de devleti yöneten temiz bir adam gelsin. Cebini düşünmeyen, vatandaşın cebini düşünen, sorunları çözecek, israftan kaçacak sade bir insan istiyor.
Bunların tamamını soracağım. O 418 milyar doları alacağım, bu ülkeye getireceğim. Bunun bir kısmı yurt dışında.
‘Belediyelerimize zorluklar çıkardılar’
Deprem olduğunda Kahramanmaraş milletvekilimiz Ali Öztunç sabah 4:30-5:00 arasında aradı. Büyük bir yıkım olduğunu söyledi. Ertesi gün deprem bölgesine gittim, felakete tanık olduk. Arama kurtarma ekiplerinin yeteri kadar olmadığını, askerin hiç olmadığını gördük. İlk gittiğimizde su ve ekmek yoktu. Enkazların başında devlet nerede diye bağıran anneler babalar çocuklar gördük, tam bir insanlık dramı. Arsuz’da kaldığımız yerde elbiseyle yattım, çok soğuktu. Üzerime iki battaniye aldım ama ısınma şansım yoktu.
Başlangıçta bizim belediyelere bazı zorluklar çıkardılar. CHP’li belediye diye niye engelliyorsunuz? Ekmek getirecek, su getirecek. Engel olmanın mantığını anlamak zor.
Fay hattının nereden geçtiğini hepimiz biliyoruz, artık biz de deprem uzmanı olduk. Devletin kadroları bunu biliyor zaten. Depremin olacağını, yıkılacak binaları rapora yazmışlar. Siyasi otorite raporları bir köşeye atmış. Talimat vermiyorsunuz. İnsanlar donarak öldü. Tüm bunların sorumlusu devleti yönetenler değil mi? Yüzyılın felaketi diyorsun, yüz yılın katliamı çıktı ortaya. Devlet kurumunu çalıştırmadınız, AFAD’ı körelttiniz, Kızılay’ı tepeden tırnağa yok ettiniz, rant alanına dönüştürdünüz. Vali eli kolu bağlı ne yapacak? Devlet yönetmeyi bilmiyorlar.
‘Depremzedelere parayla ev satamazsınız’
Kızılay’ı eski ruhuna kavuşturacağız. Kuruluş amacına uygun yeniden yapılandıracağız. Söz verdim, eski sahiplerine, gönüllü yardım yapanlara, rant aracı olarak görmeyenlere teslim edeceğiz. Nasıl olur da Kızılay çadır yapamaz. Bir Allah’ın kulu sorumluluk almadı. 50 bin kişinin günahı kimin boynuna. Siz depremzedelere parayla ev satamazsınız. Bu kadar yüzsüzlük olmaz. Sözüm söz, cumhurbaşkanı olduktan sonra evi yıkılan hiç kimseden bir kuruş para alınmayacak.
‘Memleket Partisi’ni ziyaret edeceğim’
Seçim birinci turda biter. Vatandaş sandığa gidip kararını verir. Vatandaş değişimden yana.
Her partinin genel başkanına saygı duyarım. Taktir kendisine aittir. Kaybedecek zamanımız yok, 1 saati bile kaybetmek istemiyoruz. Hakarete karşıyım. Kim olursa olsun. Eleştirebilirsiniz ama hakaret olmaz. Siyasi partileri ziyaret ediyorum. Memleket Partisi’ni de ziyaret edeceğim.
Birinci turda bu işi alıp Türkiye’yi artık ikinci kez yormamak gerekiyor. İkinci kez sandık, harcama, masraf, bunlara gerek yok, doğrusu budur. Siyaset eğer şikayet alanıysa, siyaset olmaktan çıkar. Şikayetin dışına çıkmak lazım. Kimin kusura kimin yanlışı var bunlar oturulur konuşulur.