Yeşil Sol Parti’nin Bingöl adayları, kentteki AKP seçmeninin ciddi bir kırılma yaşadığını ama henüz hangi partiyi destekleyeceği konusunda netleşmediğini belirterek çalışmalarını kararsızlar üzerinde yoğunlaştırıyor: Bingöl’ü Bingöllülerle beraber değiştirmeye talibiz.
14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere kısa bir süre kala birçok kentte milletvekili adayları saha çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor. Bu illerden biri de ‘AKP’nin kalesi’ olarak görülen Bingöl.
Muhafazakâr seçmenin yoğun olarak yaşadığı ve Kürtlerin yoğunlukta olduğu iller arasında sağ siyasetin karşılık bulduğu Bingöl, Meclis’e 3 vekil gönderiyor. Kentte 2018 genel seçimlerinde AKP yüzde 55,39 oy alarak birinci parti olarak iki milletvekili çıkarmıştı. HDP ise yüzde 26,79 oy oranıyla Meclis’e bir vekil yollayabilmişti.
Son dönemde yaşanan krizlerin ise Bingöllü seçmeni ne kadar etkilediği merak konusu. AKP listesinin ilk sırasında mevcut milletvekili Fevzi Berdibek yer alıyor. CHP ise daha önce kentte AKP’den belediye başkanlığı yapan Saadet Partili Serdar Atalay’ı ilk sıradan aday göstermiş durumda.
MHP Metin Keskin’i, Yeniden Refah Partisi de daha önceki seçimde MHP’den aday olan Ziya Buyankara’yı ilk sıradan aday gösterdi.
Yeşil Sol Parti’nin aday listesinde ise Bingöl Barosu’nun eski başkanı Ömer Faruk Hülakü, avukat Cemile Turhallı Balsak ve Eğitim Sen eski başkanı Faruk Aris yer alıyor.
Bingöl’ün güncel sorunlarını, halkın iktidara karşı tutumunu ve seçimlerden beklentilerini Yeşil Sol Parti’nin Bingöl vekil adaylarından dinledik.
‘Halk 21 yıldır AKP’de siyaset yapanların değişmemesinden rahatsız’
İnsan Hakları Derneği (İHD) yönetiminde görev alan ve Bingöl Barosu Başkanlığı yapan Hülakü, avukatlık yaptığı 12 yıl boyunca çok fazla hak ihlali davasıyla ilgilendiğini vurgulayarak, “Hak ihlalleri karşısında en çok hak arayışında bulunan, bunun için mücadele eden partinin HDP olduğuna inandığım için adalet ve hukuk mücadelesini siyasi zeminde Yeşil Sol Parti ile sürdürme kararı aldım” diyor.
Hülakü, Bingöl’de seçim çalışması kapsamında köy köy mahalle mahalle gezdiklerini ifade ederek sözlerine şöyle devam ediyor:
Geçmiş yıllarda AKP, Bingöl’de oldukça güçlü bir partiydi ama şu an ciddi bir kırılma yaşadıklarını söyleyebilirim. İnsanlarda büyük bir bitkinlik ve bıkkınlık var artık. 21 yıldır hükümetin başında olan AKP’nin ülkeye ve de Bingöl’e ne getirip ne götürdüğünü sorduğumuzda iktidara dair ciddi eleştiriler duyuyoruz. 20 yıl içerisinde ekonomi çöktü, işsizlik arttı, baskı ve zulümle birlikte ülkede bir korku imparatorluğu kuruldu. İnsanlar artık bunun farkına vardı. Bingöl seçmeni 21 yıldır Bingöl’de AKP’den siyaset yapan kişilerin hiçbir şekilde değişmemesinden şikayet ediyor. 21 yıldır Bingöl’de hiçbir şey yapılmazken, 21 yıldır Bingöl’ün simaları da değişmedi.
‘Bingöllü artık değişime ihtiyaç olduğuna inanıyor’
AKP’den uzaklaşan ciddi bir kararsız seçmen kitlesi olduğunu ve özellikle bu seçmeni kazanmak için çalıştıklarını vurgulayan Hülakü, “Kesinlikle AKP’ye vermeyeceklerini söylüyorlar ama henüz nereye verecekleri konusunda da netleşmiş durumda değiller. Çalışmalarımızı daha çok bu alanda gerçekleştiriyoruz” diyor ve seçim çalışmaları sırasında karşılaştıkları tepkileri şöyle anlatıyor:
Bazı seçmenler bize ‘biz sizin hak adalet anlayışınızı yeni anlıyoruz, sizin yaptıklarınız bireysel değil toplumsal, siz herkesin derdine derman olmak istiyorsunuz’ diyor. AKP iktidarı tarafından haksızlığa uğrayanların da haklarını arayanlar biz olduğumuz için ılımlı bir bakış var. ‘Hükümet dini kullanarak bizleri kendilerine çekti. Tüm haksızlık hukuksuzlukları da onlar yaptı’ diyenler de çok oluyor.
AKP’ye dair gelen eleştiriler arasında hep aynı yüzlerin olduğu konusu ciddi bir eleştiri. Çünkü Bingöl yıllardır aynı kişileri aynı parti üzerinden Meclis’e yollayıp duruyor. Yine kendilerini ve yakınlarını kayırdıklarına dair eleştiriler geliyor. ‘Saltanat düzenine döndü’ diyor yurttaş. Önceden biz Bingöl için ne yaptılar diye sorarken şimdi onlar soruyor; Bizim için ne yaptılar? Bingöl halkı, Türkiye’de artık bir değişime ihtiyaç olduğuna inanıyor, biz de Yeşil Sol Parti olarak bu değişimin merkezinde olmaya talip olduğumuzu söylüyoruz.
‘Bingöllülerle beraber değiştirmeye talibiz’
Bingöl’de ciddi oranda bir işsizlik olduğunu ifade eden Hülakü, kentin sorunlarına dair ise şunları söylüyor:
Gençler hangi yolla olursa olsun yurtdışına gitmek istiyor. 100 metrekarelik bir alanda 25 kahvehane var ve hepsi işsiz gençlerle dolu. Bingöl’de tarım ölmüş durumda. Yüzde 7’lik tarım alanlarının yüzde 3’ü kullanılabilir durumda. Bunun nedeni de her şeyin çok pahalı olması. Beş yıl önce bir traktör 150 bin lira iken şu an 2 milyon, yem fiyatları çok pahalı, hayvancılık yapılamıyor. İnsanlar artık arazilerini müteahhitlere verip birkaç ev sahibi olma ve onlarla hayatlarını idame ettirmeye çalışıyor. Bu da şehri betona döndürüyor. 6 Şubat depremlerinden sonra imara açılması planlanan birçok araziye dair bu planlar iptal edildi. Biz de Yeşil Sol Parti olarak Bingöl’ün bu düzenini Bingöllülerle beraber değiştirmeye talibiz.
‘Bingöl’le dilini kavuşturduğumu düşünüyorum’
Şeyh Said isyanından beri defalarca Bingöl’den göç etmek zorunda kalmış ve tekrar tekrar memleketine dönmüş bir ailede büyüdüğünü söyleyen Yeşil Sol Parti Bingöl ikinci sıra adayı Cemile Turhallı Balsak, memleketi olan Bingöl’den aday olmasını “Seçim çalışmasına başladığım andan itibaren kendi kültürel koduma döndüm” diye tanımlayarak sözlerini şu şekilde sürdürüyor:
Anadilim olan Zazaca’yı evimde çocuklarımla konuşuyordum ama Bingöl’de insanlarla ilk buluşmamdaki ilk mesajımın Zazaca olmasını istedim ve ilk konuşmamı Zazaca yaptım. O günden beridir, Bingöl’de yaptığım seçim çalışmalarında hep Zazaca konuşuyorum. Anadilimde konuşmamı Bingöl halkı çok sevinçle karşılıyor. Ben de Zazaca konuştuğum zaman Bingöl’le dilini kavuşturduğumu düşünüyorum. Kamusal alanda anadilin konuşulması insanlarda neden bu dil konuşulamıyor sorusunu yaratıyor. Bunun üstüne diğer partilerden milletvekilli adayları da Zazaca konuşmaya başladı ve Bingöl’de Zazaca üzerinden süren bir seçim çalışması başladı.
Turhallı Balsak, anadilinde seçim çalışması yapıyor olmasının insanlarda ciddi bir sempati yarattığını ifade ederek şöyle devam ediyor:
1925 sonrası çok yoğun şekilde uygulanan asimilasyona en çok uğrayan bölgeler isyana en çok katılan bölgeler oldu. Dersim buralardan biri, Bingöl buralardan biri. Dersim Katliamı ve Şeyh Said isyanıyla bu bölgelere özel olarak uygulanan bir asimilasyon politikası söz konusu ve bu asimilasyon en çok dil üzerinden gerçekleşmiş durumda. Şu anda da bu baskıya lüzum kalmadan bu durum bir otoasimilasyona dönmüş durumda. Bingöl’de de bu kanıksanmış durumda. Bu sebeple benim bir kadın aday olarak Zazaca konuşuyor olmam insanların çok fazla hoşuna gidiyor, olumlu tepkiler alıyorum. Seçmenimiz olmayan Bingöllüler bile oldukça yakın davranıyor. Örneğin bir ziyaret esnasında çarşaflı bir kadın gelip kulağıma, ‘benim oyum sana’ dedi.
‘İktidarın çözüm üreteceğine dair güvenleri sarsılmış’
Turhallı Balsak, Bingöl’ün sorunlarına dair gözlemlerini de şöyle anlatıyor:
Ekonomik krizden Bingöl halkı çok etkilenmiş durumda ayrıca buradaki yerel yönetimlerde ciddi anlamda kayırmacılık olmasından aşırı derecede rahatsız olmuş durumda. Kaç dönemdir aynı kişilerin AKP’den aday olmasına ve bu adayların ya da siyasetçilerin yolsuzluk iddiaları bir rahatsızlık yaratmış durumda. Yine halkla iletişimi koparmış olmaları bir rahatsızlık yaratmış durumda. Deprem kaygısı çok fazla. İktidarın da çözüm üreteceğine dair güvenleri sarsılmış durumda ve alternatif arıyorlar.
Ama aynı zamanda kadın seçmen ciddi oranda AKP’yi destekliyor. Bu destekte dinin temsilcisi olarak görmeleri ve de sosyal yardımların payı olduğunu düşünüyorum. Çünkü ‘AKP giderse yardımlarımız kesilir’ diyen kadınlarla karşılaşıyorum. Ekonomik durumun iyi olsa toprağını eksen satsan daha fazla kazanacaksın diyorum bende.
Bingöl yeraltı ve yerüstü kaynakları zengin olan bir şehir. Büyük bir orman rezervi var, kar örtüsü çok iyi. Kış ve yaz turizmi için çok uygun bir yer. Aynı şekilde kaplıcalar var. Endemik bitkiler çok fazla ve balı meşhur bir yer. Arıcılık desteklenebilir. Hayvancılık ve tarıma çok uygun bir coğrafya. Üretim yapabilecekleri koşullar sunulursa bağımlılıklardan kurtulabilir. Ama Bingöl’de bir tüketim toplumu oluşturuldu. Biz bu seçimlerde Bingöl’den üç vekil çıkararak Bingöl’ü Bingöllülerle beraber değiştirmeye talibiz.
‘AKP, Bingöl’de miting dahi yapamıyor’
Bingöl adaylarından Faruk Aris ise 23 yıllık eğitimci olduğunu ve 2 dönem Eğitim Sen başkanlığı yaptığını belirterek, “Gençliğimde de meslek hayatımda da hep hak hukuk mücadelesi veren biri oldum. Kürt sorunu, AKP iktidarının ülkede yarattığı tahribat ve ülkenin geçmişinde yaşanan sayamayacağımız kadar çok sorundan ötürü mücadelemi Meclis zeminine taşımayı hedefliyorum. Bunu da en iyi yapacak olan Yeşil Sol Parti’den aday oldum” diyor.
Aris, AKP’nin Bingöl’deki güncel durumuna dair şu bilgileri paylaşıyor:
AKP, Bingöl’de yüzde 70’leri bulan ama en son seçimde (2019 yerel seçimler) yüzde 40’lara kadar gerileyen bir parti durumunda. Son dönemde de ciddi bir kayıp yaşıyor. İlk defa Bingöl’de miting dahi yapamıyor. Bunu sahada da görüyoruz. Sahaya çıkamıyor, daha çok lokal çalışmalar üzerine yoğunlaşmış durumda. Kontrol edebileceği kesimlere gidiyor. Halkta da ciddi bir tepki var ama bunun ne kadarı sandığa yansır bunu göreceğiz. Çünkü tabanın tamamen eridiğini söyleyemeyiz. Çünkü din üzerinden, değerler üzerinden siyaset üreten bir parti. Bu sebeple bugünkü ekonomik tabloya rağmen pek çok açmazlarını kapatabiliyorlar.
‘Hedefimiz Bingöl’de oy oranını yüzde 50’nin üstüne çıkarmak’
Bingöl’ün sorunlarına dair değerlendirmede de bulunan Aris, şunları anlatıyor:
Bingöl’de son birkaç yılda iflas etmeyen çok az sayıda iş insanı kaldı, görevlerinden ihraç edilen çok fazla kamu personeli var ve de torpille işe girme çok yoğun. Bunların hepsi büyük bir kırılma yaratmış durumda. Gençler işsiz ve yurtdışına gitmek istiyor. Ziyaret ettiğimiz ova köylerinde ciddi su sorunu var, kanalizasyon sorunu var, yol ve ulaşım sorunu var. Tarımsal alanlardaki sulama kanalları tahrip olmuş durumda, kırsal bölgelerde sağlık ocakları yok, okulları kapalı durumda. Bingöl’de ne adalet ne de kalkınma kaldı.
Aris, 14 Mayıs seçimlerine dair, “Bingöl’de öncelikli hedefimiz Bingöl’de yüzde 50’nin üzerine çıkmak. İki vekil çıkaracağımızı düşünüyoruz. Hatta son haftada iktidar seçmeninin gözünde kaybedecekleri kesinleşirse Bingöl seçimlerini 3 vekille alacağımız kanaatindeyim. Bunun içinde sahada ciddi bir çalışma halindeyiz” diyor.