Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı davası durduruldu. Dosya, Suudi Arabistan’a gönderildi.
Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmesine ilişkin davanın 8. duruşması İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.
Duruşmaya davanın müştekisi olan Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz ile avukatı katıldı. Sanıkları ise İstanbul Barosundan görevlendirilen avukatlar temsil etti.
Savcı bir hafta önce verdiği mütalaada, davada ‘durma’ kararı verilmesini ve yargılamanın Suudi Arabistan Adli makamlarına devredilmesini talep etmişti.
Savcının mütalaasında, Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili olarak ifadesi alınan müşteki ve tanık beyanları, kamera görüntüsü çözümleme tutanakları, telefon imajı, HTS analiz raporları, uçuş kayıtları ve sair delillerden hareketle 26 sanık hakkında dava açıldığı belirtilmişti. Ancak sanıkların yabancı ülke vatandaşı olmaları, haklarında çıkartılan yakalama emirleri ve kırmızı bülten kararlarının infaz edilemediği ve ifadelerinin alınamadığı, bu haliyle de dosyanın sürüncemede kalacağı belirtilmişti. Sanıklar hakkında Suudi Arabistan adli makamlarınca da bir yargılama yapıldığına dikkat çekilmişti.
Bugünkü duruşmada davanın durmasına ilişkin tarafların görüşü soruldu. Cumhuriyet savcısı 31 Mart’taki mütalaasını tekrar edip, davada “durma” kararı verilmesini, yargılamanın Suudi Arabistan Adli makamlarına devredilmesini talep etti.
Hatice Cengiz’in avukatı yargılamaya devam edilmesini, Suudilere devredilmemesimi istedi.
Sanıkları savunmaları için İstanbul Barosundan görevlendirilen avukatlar ise “durma” kararının yerinde olacağını dile getirdi.
Ardından mahkeme heyeti, savcının mütalaası doğrultusunda davanın durmasına ve yargılamanın Suudi Arabistan Adli makamlarına devredilmesine karar verdi.
Sanıklar hakkındaki yakalama emri ve kırmızı bülten kararları da kaldırıldı.
Ne olmuştu?
Suudi Arabistan vatandaşı gazeteci Cemal Kaşıkçı, birtakım evrak işlemleri için 2 Ekim 2018’de Levent’teki başkonsolosluk binasına girmiş, bir daha kendisinden haber alınamamıştı.
İlk olarak Kaşıkçı’nın binadan ayrıldığını söyleyen Suudi Arabistan yönetimi, 20 Ekim’de gazetecinin başkonsolosluk binasında ‘arbede sonucu’ öldüğünü öne sürmüştü.
Suudi Arabistan yetkililerin talimatıyla öldürüldüğü üzerinde durulan Kaşıkçı’nın cesedi hala ortada yok.
AKP lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan’a, gözaltına alınan 18 kişinin İstanbul’da yargılanmasını teklif etmişti.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil Cübeyr ise “Cinayet zanlıları Suudi Arabistan’da yargılanacak” demişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaşıkçı cinayetine ilişkin hazırladığı iddianamede, cinayeti gerçekleştirmek üzere görevlendirme yapıp diğer şüphelilere gerekli talimatları veren eski Suudi İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmet Bin Muhammed El Asiri ile Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın sağ kolu olan eski Kraliyet Divanı Müsteşarı Suud El Kahtani hakkında “tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürmeye azmettirme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi istemişti.
Diğer 18 sanığın da “tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmesi talep edilmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı cinayete ilişkin Suudi Arabistanlı 6 firari sanık hakkında da 28 Eylül 2020’de ikinci bir iddianame hazırlamış, konsolosluk çalışanı olan şüphelilerden 2’sinin ağırlaştırılmış müebbet, diğer 4 şüphelinin de “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan 5’şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti.
6 sanıkla ilgili ikinci iddianame, 20 sanık hakkında açılan ilk dava ile birleştirilmişti.