Temiz Hava Hakkı Platformu, deprem sonrası dönemde ikincil afetler ve buna bağlı oluşabilecek halk sağlığı riskleri ile arama ve enkaz kaldırma çalışmaları esnasında maruz kalınabilecek riskler hakkında uyarılarda bulundu.
İskenderun Limanı’nda 6 Şubat Pazartesi günü gerçekleşen Maraş merkezli depremlerin ardından belirlenemeyen nedenle konteynerlerde çıkan yangın sürüyor. Yanan konteynerlerde ne olduğu açıklanmadı, havaya salınan kimyasalların yarattığı riske dair bilgiye de ulaşılamıyor.
Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından yapılan açıklamada yanan maddelerin içeriklerinin bir an önce açıklanarak olası sağlık riskleri hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesinin acil bir halk sağlığı ve güvenlik meselesi olduğu vurgulandı.
Benzer şekilde doğal gaz boru hattında yaşanan yangınla ilgili olarak da kamuoyuna yeterli bir resmi bir açıklama yapılmadığının altı çizildi.
Özellikle İskenderun Körfezi’nde çoklu bir kriz riski oluşturan ve yanma, patlama ve kimyasal çevre kirliliğine yol açma riski bulunan termik santraller ve sanayi tesisleri şöyle sıralandı:
Petrol ürünleri depolama ve dağıtım tesisleri, petrol rafinerisi, petro-kimya sanayi, azot, gübre, soda, demir-çelik ve krom sanayileri, Kerkük-Yumurtalık, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hatları, doğalgaz hatları ile Afşin-Elbistan, İSKEN-Sugözü, Tufanbeyli, Hunutlu Termik Santralleri.
Akut ve kronik sağlık sorunları riski
Açıklamada yangın, patlama ve sızıntı ile havaya salınan kimyasal maddelerin ve dumanın solunum yolu ile alınmasıyla bölgede pek çok akut ve kronik sağlık sorununun ortaya çıkabileceği belirtildi:
Bölgede devam eden artçı ve birincil depremler nedeniyle tehlikeli gazların ve yanıcı/patlayıcı maddelerin bulunduğu diğer sanayi tesislerinde güvenlik kontrolleri yapılmalı, herhangi bir sızıntı, atmosfere yayılım ve yangın riskine karşı gerekli önlemler alınmalı; kamuoyu yapılan çalışmalarla ilgili şeffaf biçimde bilgilendirilmeli.
Enkaz çalışmalarında maske kullanımı uyarısı
Temiz Hava Hakkı Platformu, arama ve enkaz kaldırma çalışmalarında nitelikli maske kullanımının önemine de dikkat çekti:
6 Şubat günü yaşanan depremler sonucu 10 bin civarında binanın yıkılmış olduğu bilgisi bulunuyor. Bu binaların bir kısmının eski yapılar olduğu gerçeğinden yola çıkarak, arama-kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları esnasında asbest gibi tehlikeli maddelere ve yoğun partikül madde kirliliğine karşı en azından birinci derecede maruz kalan ekiplerin uygun nitelikli maskeler ile donatılması gerekiyor.
Hala göçük altında binlerce insanımızın bulunduğu ve kurtarma çalışmalarının zorlukla yürütüldüğü koşullarda, kurtarma ekiplerimizin ve yöre halkının sağlık ve güvenliklerinin sağlanması da yürütülen çalışmaların ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirilmeli.