Depremin en çok etkilendiği kentlerden biri Antep. 14 Mayıs seçim sonucunun nasıl olacağı konusunda en çok merak edilen kentlerin başında geliyor. Bu kentin adayları da önemli. AKP’den Abdülhamit Gül, CHP’den Hasan Öztürkmen, MHP’den Sermet Atay, İYİ Parti’den Mehmet Mustafa Gürban, Zafer Partisi’nden Ümit Özdağ ve AKP listesinden seçime giren HÜDA PAR adayı Şehzade Demir adaylar içinde yer alıyor.
Antep’te ittifakların ilk sıra erkek adaylarında karşısında ise tek bir kadın aday var. O da Yeşil Sol Parti’den gazeteci Sevda Karaca. Karaca gazeteci kimliğinin yanı sıra kadın hakları savunucusu. O kadınların olduğu kadar bütün ötekilerin, işçilerin sesini Meclis’e taşımayı hedefliyor.
Seçim çalışmalarına başlayan Sevda Karca, hummalı bir çalışma içinde. İlk günden itibaren işçiler ve kadınlarla buluşuyor:
Ülkenin özellikle en çok hedefe konulan kesimlerden biri kadınlar ve en diri unsurlar da kadınlar. Biz de Ekmek ve Gül olarak bu mücadelenin önemli bir parçasıyız. Dolayısıyla bu tek adam yönetiminin en çok saldırdığı kadınların, kadın emekçilerin bu ittifakta yankı bulması önemli.
Yeşil Sol Parti’nin 1. sıra milletvekili adayı Karaca, uzun süreli bir mücadele ortaklığı için Emek ve Özgürlük İttifakı çatısı altında bir araya geldiklerini söylüyor.
Aday listeleri Antep’in tablosundan bağımsız değil: Patronlar ve işçiler
Antep’in bir işçi kenti olduğuna vurgu yapan Karaca, bu şehrin Türkiye’de yaratılan birçok zenginliğin kaynağı olduğunu ancak işçilerin bu zenginliklerden mahrum bırakıldığına da işarete ediyor:
Gaziantep ülkenin en büyük işçi kentlerinden biri. 2 milyona yakına nüfusun çok büyük bir kısmı bu şehrin dört bir tarafından kurulu fabrikalarda, atölyelerde, merdiven altı atölyelerde günde 10-12 saat ekmek parası kazanmaya çalışıyor. Biliyorsunuz burası aynı zamanda çok büyük teşviklerin pandemi ve deprem döneminde çarkları hiç durmayan fabrikaların bir yandan da dünyanın en zenginlerin listesine giren patronların kenti. Yani iki sınıf gerçeği. Bir taraftan işçiler emekçiler, alın teri ile geçinenler, diğer taraftan azınlık olan patronların hem her bakımdan vücut bulmuş halini Gaziantep’te görebiliyoruz.
Antep’teki diğer ittifakların adaylarının da bu tablodan bağımsız olmadığını söylüyor:
Bu tablo aslında şehrin genel tablosu. İttifakların seçim listelerine de açık bir şekilde yansımış durumda. Biz hem Cumhur İttifakı’nın hem de Millet İttifakı’nın listelerine baktığımızda aslında patronların bir listesini görüyoruz. Maalesef karanlık güçlerin listesini görüyoruz.
Saldırılara karşı ortak tavır çağrısı
İlk günde partilerinin seçim bürosuna yapılan taşlı saldırıya da dikkat çeken Karaca, şu mesajı veriyor:
Biz bunu partimize, ittifaka, bileşenlere yönelik bir saldırı olmaktan çok gerçekten yeni bir arayış içinde olan bu ülkenin değişmesini isteyen; biraz huzur biraz güven isteyen; akşam yastığa kafasını koyduğunda ertesi sabah güne uyandığında “Acaba nasıl bir memlekette uyanacağım”, “Nasıl bir karanlığa uyanacağım” diye kaygı duymak istemeyen insanlara yönelik olduğunu düşünüyoruz.
Eğer biz bu saldırılara karşı ittifak ve parti ayrımı yapmadan karşı durmazsak, iktidara gider ayak bizi birbirimize düşüremezsin, sandıklarımıza sahip çıkıp seni göndereceğiz demezsek bu saldırılar devam eder.
Sevda Karaca, ülkede yaşanan huzursuzluk, eşitsizlik ve karanlık halinin değişmesi gerektiğinin önemine vurgu yapıyor:
Bu durumdan rahatsızsan, geleceğe dair kaygıların büyüyorsa, çocuklarının geleceğine dair dertlerin her gün daha da büyüyorsa, bu dertlerin karşısına kendi birliğimizi ve örgütlülüğümüzü koyalım ve eğer bunların değişmesine dair küçük de olsa bir enerjin ve niyetin varsa varsa biz o niyeti ve cesareti büyütmeye adayız. Biz kadınların sesi olmayacağız, kadınların sesini Meclis de dahil her alana taşıyacağız. Mücadele edenlerin sesini Meclis’e taşımayı hedefliyoruz.
Sevda Karaca kimdir?
1984’te Adana’da tekstil işçisi bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünden mezun oldu.
2007 yılında Evrensel gazetesiyle gazeteciliğe başladı. Hayatın Sesi televizyonunun kuruluşunda yer alan Karaca, televizyonun Ankara temsilciliğinin ardından Yayın Koordinasyonu üyesi oldu.
Haftanın 4 günü canlı olarak yayınlanan, işçi emekçi kadınları ana eksenine alan ve kadın mücadelesinin de önemli bir yayını olan Ekmek ve Gül kadın programının sunuculuğunu ve koordinatörlüğünü yaptı.
2010 yılından bu yana Evrensel gazetesinin kadın eki olarak yayımlanan Ekmek ve Gül dergisinin editörlüğünü yapan Karaca, 2017 yılından beri yayın hayatını sürdüren ekmekvegul.net’in de koordinatörlüğünü yapıyor.
Karaca, Ekmek ve Gül ile sadece bir yayıncılık faaliyeti sürdürmüyor, kadınların bulundukları her yerde talepleri için örgütlenmesi, yan yana gelmesi için ülkenin dört bir yanındaki Ekmek ve Gül grupları ile kadınların yan yana geldiği bir dayanışma ağının da bir parçası. 2022 yılının eylül ayıyla birlikte Ekmek ve Gül’ün öncülüğünde başlatılan “Okullarda 1 öğün ücretsiz, sağlıklı yemek haktır!” kampanyasının örgütlenmesinde yer aldı.
Türkiye’nin pek çok yerinde kadınlar bu kampanyayı sahiplenirken boş kalan beslenme çantaları Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine geldi, okullarda çocuklara 1 öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek verilmesi için bütçe teklifleri, kanun teklifleri verildi. Büyüyen kampanya sonucunda Milli Eğitim Bakanlığı okul öncesi eğitime bir öğün ücretsiz yemek vereceğini açıkladı.
Depremlerin ardından kadınların çeşitli ihtiyaçları görmezden gelinirken Ekmek ve Gül, tüm kadınlara “Kız Kardeşlik Köprüsüyle Hayatı Yeniden Kuruyoruz” diyerek dayanışmayı büyütme çağrısı yaptı, yapmaya devam ediyor. Bu çağrı çok çeşitli yerlerden karşılık bulurken deprem bölgelerindeki Ekmek ve Gül grupları ile depremzede kadınlar için yan yana gelebilecekleri, ihtiyaçlarını giderebilecekleri dayanışma merkezleri oluşturuldu.
Sevda Karaca, kadınların güncel talepleri için mücadele eden çeşitli kadın platformları içinde de aktif olarak yer alıyor. Emek Partisi Genel Yönetim Kurulu Üyesi olan Karaca’nın Marksizm ve kadın mücadelesi üzerine inceleme, araştırma ve makaleleri de bulunuyor.
Evrensel gazetesinde “Nar” ismiyle köşe yazıları yazan Karaca, kadın hareketinin gündemlerinden işçi kadınların çalışma ve yaşam koşullarına kadar pek çok şeyi köşesine taşıyor.
Türkiye Gazeteciler Sendikası Kadın ve LGBTİ Komisyonunun kurucu üyeleri arasında yer alan Karaca, ayrıca önemli pek çok basın-gazetecilik ödülü jürisinde de yer aldı. Yaptığı haberler ve dosyalarla pek çok ödüle layık görüldü.
2017’de Das Osteuropa’nın hazırladığı Doğu Avrupa’yı Değiştiren Kadınlar listesinde 21 ülkeden gazeteci, sendikacı, insan hakları örgütü temsilcisi kadınlar arasında Türkiye’den ismi ve çalışmaları yer alan kadın oldu.