Türkiye genelinde 14 Mayıs’ta yapılacak seçimler için çalışmalar sürüyor. Her yerde seçim büroları açılıyor vaatler tek tık sıralanıyor. Müzikler çalınıyor, halaylar çekiliyor. Peki deprem bölgelerinde durum ne? Siyasetçiler nasıl bir seçim çalışması yürütüyor? Deprem bölgelerindeki siyasetçiler için durum çok da kolay değil. Ali Kenanoğlu: İnsanlar yakınlarını kaybettiler, hala acılar içinde, hala yaşamları oturmuş değiller. Onlara gidip ‘Oyunuza talibiz’ demek çok ıstırap ve onlara sanki hakaret ediyormuşuz gibi geliyor.
6 Şubat’ta yaşanan büyük depremlerin üzerinden iki aydan fazla geçti. Depremde en çok etkilenen şehirlerden biri olan Adıyaman’da binlerce insan hayatını kaybetti, yaralandı ve on binlercesi göç etmek zorunda kaldı.
Geride kalanlar ise barınma, yeterli beslenme, hijyen, temiz suya ve temiz havaya erişim konularında zorluk yaşıyor.
Adıyaman’da 2018 seçimlerinde kentte toplam seçmen sayısı 406 binin üzerindeydi. Ancak depremle birlikte şu anki seçmen sayısı da belirsizliğini koruyor. O dönem AKP 4, CHP de 1 vekil çıkarmıştı. Deprem sonrası seçim tablosu neye evrilir en çok merak edilen konulardan biri…
Meclis’e 5 vekil gönderecek Adıyaman’da AKP’nin adayları; Resul Kurt, İshak Şans, Mustafa Alkayış, Hüseyin Özhan, Ziya Polat. CHP’nin adayları da Abdurrahman Tutdere, Kenan Doğan, Adnan Ağır, Ömer Turan, Songül Varki Yıldırım. Yeşil Sol Parti’nin adayları ise Ali Kenanoğlu, Hayriye Korkmaz, Mehmet Selim Özbek, Birsen Tunç Sirkeci, Hasan Sabri Yorulmaz.
Günlerce yardımların gitmemesine yönelik yapılan eleştirilere karşılık Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “helallik” istediği bu kentte çok şaşırtıcı bir tablo ortaya çıkabileceği yorumu da yapılabiliyor.
Peki bu kentte seçim çalışması yürütülüyor mu?
Siyasetçiler açısından deprem bölgesinde seçim endeksli çalışmak çok zorlayıcı… Yeşil Sol Parti 1. Sıra adayı Ali Kenanoğlu, ilk günden itibaren deprem bölgesinde olan vekillerden biri. Yaşananlara birebir tanıklık etti ve bunun ağırlığını da üzerinde taşıyor. Adıyaman’da seçim çalışması var mı? Soruya şu yanıtı veriyor:
İnsanlar yakınlarını kaybettiler, hala acılar içinde, hala yaşamları oturmuş değiller. Onlara gidip ‘Oyunuza talibiz’ demek çok ıstırap ve onlara sanki hakaret ediyormuşuz gibi geliyor.
Ve ekliyor;
Biz sadece onlara başsağlığı dileyip, geçmiş olsun dileklerimizi bir kez iletiyoruz. Onların yaralarına merhem olabilecek, yapabileceğimiz bir şey var mı? Dışında bir şey söyleyemiyoruz.
‘Hakikatin gerçeğini birlikte yaşıyoruz’
Kenanoğlu Adıyamanlı depremzedelere seçmen gözüyle bakamadıklarını ve onların sorunlarını çözebilmek için çaba içerisinde olduklarını da ifade ediyor:
Ancak Adıyamanlılar seçime dair soruları varsa yanıtlıyoruz. Bir önceki seçimlerde yaşandığı gibi halaylarla, türkülerle, propagandayla, kendimizi doğrudan anlatarak bir seçim çalışması yürütmüyoruz. Onların yarasına merhem olabilecek durumları ortaya çıkartmak üzerine kurulu bir çalışma yürütüyoruz. O anlamıyla hiç alışık olmadığımız bir taraftan da hakikatin gerçekliğini burada birlikte yaşamış oluyoruz.
Kenanoğlu, Adıyaman’da her şeyin depreme kilitlendiğini ve depremin sadece deprem olmadığına da işaret ediyor ve sorunları sıralıyor:
Deprem sadece evlerin yıkılması değil, eğitimden sağlığa, ekonomik zorluklardan ülkenin ve şehrin geleceğine dair her türlü sorun deprem başlığı altında sıralanıyor.
İnsanlar çocuklarının eğitim hayatını nasıl sürdüreceklerini düşünmesi dahil bir problem var şu anda. İş ve barınma imkanları yok, barınma imkanları oluşturulacak mı? Oluşturulurken kendilerinden para istenecek mi? Bunun gibi çok fazla sorun ve kaygı içerisindeler. Depremin etkisiyle oluşan bir gelecek kaygısı ve ekonomik kaygılar sorunların başında yer alıyor, tüm bunları barındıran sorunlar yumağı ile karşı karşıyayız.
‘Depremzedeler rızası olmadan yerlerinden edilmemeli’
Çözülmeyecek bir sorun olmadığını söyleyen Kenanoğlu, gerekli önlemler alınarak ve teknolojik imkanların iyi kullanılmasıyla şehrin yeniden inşasının mümkün olduğuna dikkat çekiyor. Kenanoğlu, depremzedelerin rızası olmadan yerlerinden edilmesine karşı olduklarını da ifade ediyor.
Değişimin ve yeniden inşanın yerinde olmasını planladıklarını aktaran Kenanoğlu, güvenilir ve sağlam yapılar oluşturulurken mahalle kültürünü ve komşuluk ilişkilerinin sürdürülebileceği, kültürel yapının devam ettirileceği bir planlama hedeflediklerini de belirtiyor. Kenanoğlu, insanların komşularından ve kültüründen koparıldığında mutsuz olacaklarının da altını çiziyor.
Seçim güvenliği sorunu
Türkiye’de bir seçim güvenliği sorunu olduğunu söyleyen Kenanoğlu, bütün muhalefetin birlikte hareket ederek bu sorunla mücadele edebileceğini de vurguluyor:
Vatandaşın oyunu kullanması ve kullandığı oyun sandıktan aynı şekilde çıkması ve sonuçlara yansıması çok önemli. Biz cumhurbaşkanı adayı çıkarmadık ve bir ortak adayı destekliyoruz. Bu adayın cumhurbaşkanı seçilebilmesi için de muhalefetin ortak mücadele etme zorunluluğu var. İktidar seçim güvenliği konusunda yaptığımız uyarıları ve parmak boyası önerimizi kendi çıkarları doğrultusunda görmezden geldi. Geçmişte oyların çalındığı şüphesi olan şaibeli seçimlerde, iktidar ‘atı alan Üsküdar’ı geçti’ demişti ama demokrasi böyle bir şey değil. Seçmenin kullandığı oyun sandığa yansımasıyla demokrasi tesis edilebilir. Sadece seçimler demokrasinin olmazsa olmazıdır iddiasına şerh koyarak söylüyorum, demokrasinin yerleşebilmesi ve demokratik bir ülke için devreye girmesi gereken başka aktörler de vardır. Onlarla beraber bir bütün olarak demokrasi tesis edilebilir.
Depremzedelere çağrı
Kenanoğlu, göç etmek zorunda olan ama Adıyaman başta olmak üzere depremin yaşandığı şehirlerde oy kullanmak isteyen yurttaşların, yaşadıkları şehirlerde HDP ve Yeşil Sol Parti’ye başvurmaları durumunda ulaşım konusunda yardımcı olacaklarını belirterek, herkesi sandıkta iradesine sahip çıkması çağrısında bulundu:
Özelde Adıyaman genelde bütün deprem bölgelerinde şu sıkıntı var; seçmenlerin il dışına gittiği gerçeğini biliyoruz. Öncelikli olarak herkesin bu seçim bölgesine geri dönmesi ve oyunu kullanması gerekiyor. Deprem yaşamış insanların maddi anlamda imkanlarının olmadığını da biliyoruz. Bulundukları her yerde partimize (HDP ve Yeşil Sol’a) müracaat etsinler. ‘Biz buradayız, oyumuz Adıyaman’da ama kullanamıyoruz, gidemiyoruz’ desinler. Biz buraya getirip oyu kullandıktan sonra gönderecek organizasyonu sağlayacağız. Tüm Türkiye açısından da herkesin sandığa gidip kendi iradesini ortaya koyması geleceğini belirlemesinde söz sahibi olması bekliyor ve istiyoruz.