Hatay’da bulunan depremzedeler için kampanya başlatan İlmek Kadın Dayanışması, deprem bölgesinde temel ihtiyaçların halen giderilmediğine vurgu yaparak “Seçim gündeminin depremi unutturmasına izin vermeyeceğiz” dedi ve dayanışma çağrısında bulundu.
Depremin üzerinden iki aydan fazla zaman geçti ancak deprem bölgesindeki temel ihtiyaçların giderilmesinde hala aksaklıklar yaşanıyor. İlmek Kadın Dayanışması, başlattığı kampanya ile Hatay’ın Defne ilçesine götürecekleri ihtiyaç malzemelerini topluyor.
Zarife Çamalan ve Sibel Sarı yaptıkları çalışmaları Gazete Karınca’ya anlatarak, dayanışma çağrısında bulundu.
‘Ankara’ya gelen depremzedelerin ihtiyaçlarını gidermeye çalıştık’
İlmek Kadın Dayanışması olarak ilk günlerde deprem bölgesinde bulunduklarını ardından Ankara’nın çeşitli bölgelerine gelen depremzede ailelerle dayanışmayı sürdürdüklerini belirten Çamalan, Ankara’da altı okul yönetimiyle görüşerek, 40’tan fazla depremzede çocuğun kırtasiye ihtiyaçlarını gidermek için aracı olduklarını ifade etti.
Mamak bölgesinde yaklaşık 50 ailenin talebini de dayanışmayla karşılamaya çalıştıklarını ifade eden Çamalan, başka illere göç etmek zorunda kalan depremzedelerin ev, eşya bulmak gibi sorunlar yaşadığını belirtti.
Çamalan, “Başka kentlerde tanıdıkları, akrabaları olanların görece daha fazla olanakları vardı. Hiç kimsesi olmayanlar çok daha zor durumdalar. Bu süreçte Mamak Afet ve Dayanışma Platformu ile birlikte kolektif bir çalışma yürüttük” dedi.
Hatay için dayanışma kampanyası başlatıldı
Depremlerin üzerinden iki ay geçmesine rağmen depremzedelerin acil ihtiyaçlarının hala karşılanmadığına dikkat çeken Çamalan, “Deprem olduğunda enkaz altında ‘sesimi duyan var mı’ çığlıkları, açlıkla soğukla boğuşmaları ve ölümleri seyredildi. Sonrasında da ihtiyaçların doğru düzgün karşılanacağı bir çalışma yapılmadı. Bölgeden hala ihtiyaç çağrıları yükseliyor. İlmek Kadın Dayanışması olarak gerekli ihtiyaç malzemelerini toplayıp götürmek üzere kampanya başlattık ve duyurmaya çalışıyoruz” dedi.
‘Hijyen malzemeleri en acil ihtiyaç’
Depremden en çok etkilenen grubun kadınlar ve çocuklar olduğunu belirten Çamalan, hijyen malzemelerinin en büyük ihtiyaçlardan olduğunu söyledi:
Ekonomik krizin yoksulluğunu mutfakta hisseden nasıl kadınlarsa, deprem bölgesinde tuvaletin ve suyun olmamasıyla da en çok zorluğu yine kadınlar yaşadı. Ped ve bebek bezi bulmakta zorlanıyorlar. Su olmadığı ve temizlik yapamadıkları için yüzleri kavruluyor. Kreme ihtiyaçları oluyor. İnsanların ellerini, yüzlerini yakından görünce bu ihtiyaçların zaruri olduğunu anlıyorsunuz.
‘Sandıkla sokağı birleştirmek gerekiyor’
Gündemin 14 Mayıs seçimlerine odaklandığını ancak deprem bölgesinin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Çamalan, “Bazı kadın kurumları dahi, deprem gündemini geri plana attı. 6284’ün tartışmaya açılmasıyla en güncel konu seçim oldu. Tabi ki İstanbul Sözleşmesi’nden çekildikten sonra bir de 6284’ün konuşulması yakıcı bir problem ancak deprem bölgesinde yaşayan kadınları da bir tarafa bırakamayız” diye konuştu. “Sandıkla sokağı birleştirerek, öfkemizi daha örgütlü hale getirmeliyiz” diye ekledi.
‘Gündemimizde depremzedelerin sorunlarını çözmek olmalı’
Bölgede kurulan çadır kentlerin en ufak bir yağmurda kullanılamaz duruma geldiğine değinen Çamalan, “Hatay’da şebeke suyu bile yok, içme suyu hiç yok. Bunların dillendirilmesi, gündemde tutulması gerekiyor. Birkaç sene daha bu acıları çekeceğiz. İnsanlar yaslarını tutmaya bile vakit bulamamışken gündemimizde bu sorunların çözümü olmalı” diye belirtti.
‘Hesap sorma mantığını da hayata geçirmek gerekiyor’
İlmek Kadın Dayanışması olarak Kızılay Genel Merkezi’nin önünde bir protesto gerçekleştirdiklerini söyleyen Çamalan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Çadırlar, yardımlar, Kızılay tarafından satıldı ve depremzedeye yardım sağlamadılar. Devleti yöneten, egemen olanlar rant ve talanla kasalarını doldurmak için her şeyi fırsata çeviriyorlar, kurumları da kendilerine benzettiler. Kızılay müdürünün açıklamaları bunun kanıtıdır. Hem depremzedelerle hem de kurumlarla birlikte hesap sormalı ve teşhir etmeliyiz. Yardım ya da sadaka mantığıyla birilerine ‘nasılsın’ diyenler, karşılığında kendilerine biat edilmesini, minnet duyulmasını, kul köle olunmasını bekliyorlar. Kapitalist sistem ya da betoncu bir anlayışla yönetilmeseydik bu durumda olmazdık.
‘Birkaç dayanışma ağının çabası yeterli değil’
Deprem bölgesinin tamamında dayanışma kampanyalarının sürdürülebilir olması gerektiğinin altını çizen Çamalan, devamında şunları dile getirdi:
Gücümüz her yere yetmiyor. Kendi öz gücümüz çok sınırlı, bu nedenle insanlardan yardım talep ediyoruz. Bölgeyi unutmamak ve seçim gündeminin bu yakıcı sorunların üstünü örtmemesi gerektiğini tekrar söylüyoruz. Biz yardım yapmıyoruz, dayanışma sağlıyoruz. Bu, devrimci olarak, kadın olarak, insan olarak sorumluluğumuzdur. Birbirimizin yaralarını saracağız ve dimdik duracağız. Sadece birkaç dayanışma ağının çabası yeterli değil, her kesimden insanların deprem bölgesindekilerle dayanışmayı örmesi gerekiyor.
‘Bayram döneminde Hatay’dayız’
Deprem bölgesinden destek talep eden aramaların geldiğini ifade eden Sibel Sarı da, “Seçim gündemine çok boğulduk ve deprem bölgesi tamamen unutuldu. Bu nedenle İlmek Kadın Dayanışması olarak kampanya düzenlemeye karar verdik. 20 günlük kampanya sürecinin ardından bayram döneminde Hatay’da olacağız ve topladığımız yardım malzemelerini kendi elimizle ulaştıracağız. Herkesi dayanışmaya bekliyoruz” dedi.
İlmek Kadın Dayanışması, Ankara’nın Çankaya ilçesinde, Adakale Sokak’taki No: 32/24’te bulunan ofislerinde dayanışma malzemelerini topluyor. Grup, yardım malzemeleriyle birlikte 20 Nisan’da yola çıkacak.