Millet İttifakı’nın son mitingi Ankara’da gerçekleşti. Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı liderleri ve büyükşehir belediye başkanlarının katıldığı Tandoğan’daki mitingde yoğun katılım dikkat çekerken yağmura rağmen dağılmayan kitle miting sonrası sokaklarda sloganlarla yürüdü.
14 Mayıs’a iki gün kala siyasi partiler seçim kapsamındaki son mitinglerini yapıyor. Millet İttifakı da son mitingini Ankara’daki Tandoğan Meydanı’nda gerçekleştirdi.
Katılımın yüksek olduğu mitingin başlama saati olan 17.30’dan saatler önce alana girişler başladı. Toplu taşıma araçları mitinge gidecek insanların oluşturduğu yoğun kalabalığa sahne olurken Metro merdivenlerine kadar sıralar oluştu. Kalabalıktan yer yer yürümek zorlaşırken miting alanı da aynı yoğunlukta bir tablo oluşturdu.
Katılım kadar coşkunun da yüksek olduğu mitingde pek çok dikkat çeken döviz de taşındı. Yer yer taleplerin taşındığı dövizlerde 14 Mayıs’ta Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçileceğine dair umutlu ifadeler de yer aldı.
Mitinge katılan binlerce kişi, iki farklı polis arama noktasından geçerek alana giriş yaptı. Girişlerde pankartlar da polis tarafından tek tek kontrol edildi. Ankaralılar yağmura rağmen miting alanını doldurdu. Kitlenin Kılıçdaroğlu’nun kazanacağına dair inancı ise mitingin bir kutlama havasında geçmesine neden oldu.
Mitingde, CHP Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, Tandoğan Meydanı’nda toplanan yurttaşlara seslendi.
Kılıçdaroğlu giymişti, İmamoğlu da çelik yelek giydi
Alınan ‘ciddi bir istihbarat’ nedeniyle Samsun mitinginde çelik yelek giyerek sahneye çıkan Kılıçdaroğlu bu mitingte de çelik yelek giydi. Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra Ekrem İmamoğlu’nun da çelik yelek giydiği görüldü.
‘Gençler ve kadınlar otoriter yönetimi demokratik yollarla değiştirecekler’
Millet İttifakı liderleri ve belediye başkanlarının ardından söz alan Kemal Kılıçdaroğlu kürsüde konuşma yaptı.
Büyük bir coşkuyla karşılanan Kılıçdaroğlu konuşmasında şunları söyledi:
Hazır mıyız? Değişime hazır mısınız? Bu ülkeye demokrasi getirmeye hazır mısınız? Söz veriyorum ben de hazırım. Bu ülkenin insanı için çalışacağım. Demokrasiyi getireceğiz. Ülkemizi tüm dünyaya demokrasiyi demokratik yollarla getiren ülke olarak tanıtacağız. Bu ülkenin gençleri ve kadınları otoriter yönetimi demokratik yollarla değiştirecekler.
Bütün sandıklarda temsilcilerimiz var. Bahar havası içinde sandığa gidin. Şenlik havası olsun Türkiye’de. Gülere gittik, oyumuzu kullandık ve Türkiye’ye demokrasiyi getirdik diyeceksiniz. Söz mü? Sİnan Ateş’in katillerini bulup kulaklarından yakalayıp adalete teslim edeceğim. Benim saraylarda oturma alışkanlığım yok. Size söz veriyorum. Şarkılar türkülerle beraber Gazi Mustafa Kemal’in Çankaya Köşkü’ne gideceğiz.
Kılıçdaroğlu 5’li çete olarak andığı holdinglerle ilgili “Bu ülkeyi onlardan kurtaracağım” sözünü yineledi.
Mitingde ilk sözü Mansur Yavaş aldı.
Yavaş mitingde şunları söyledi:
Cumhuriyetimizin başkenti Ankara, hoş geldiniz. 2019 yılında bugün yaşadıklarımızı yaşadık. Geri kaldıklarını görünce her türlü iftirayı attılar. PKK’lılar sayaç okuyacak dediler. Ankara halkı bunlara inanmadı, kulak vermedi. Sosyal yardımlar kesilecek dediler, hepiniz gördünüz. Artık herkese destek veriliyor ama bir elin verdiğini diğer el görmüyor. Bu kardeşiniz pandemi nedeniyle iyice artan ekonomik şartlarda geçen yıl ve bu yıl tam 200 bin aileyi ve çocuklarını üşütmedi, doğal gaz yardımı yaptı. İnsanlar onlara inansaydı Ankara’da bunların hiçbiri olmazdı. Türkiye’de de 21 yıldır aynı hükümet. Öğrenmişler 3 koyunu güdemez diye; verin bakalım güdüyor mu gütmüyor mu?
‘Kaset Komploları’
Ankara’da bir jeliboncu kafa var. Bu kafa kendi partisinden olana da tuzak kurdu. Şimdi o şahısla kendi yakını yan yana çalışmak zorunda kaldı. FETÖ döneminde başlayan kaset komploları konuşuyor. Sayın Muharrem İnce ile ilgili bunlar konuşuluyor. Seçmenleri etkilemeye çalışırlar. Hiç fark etmiyor. Ha birinin özel hayatını kaydedip özel hayatını kullanmışsınız ha montaj videolarını sahnede gösteriyorsunuz. Ne farkı var? Şehit kanıyla siyaset yapıyorsunuz.”
Mansur Yavaş’ın ardından sözü DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan depremin yarattığı büyük yıkıma ve insanların acılarının halen taze olduğuna dikkat çekerek iktidarın bu konuyu görmezden geldiğini söyledi.
Babacan şöyle devam etti:
Adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen ucube sisteme son vermek ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi getirmek, hedefimiz bu. Şu sistemi değiştirmemiz lazım dedik, 84 maddelik anayasa metni hazırladık. Hükümetin her alanda yapılacaklarını hazırladık. 20 bakanın 5 yıl boyunca ne yapacakları hazır. İşi bilen kadrolarımızla hazırız. Biz hazırız ama pazar günü sizlerin desteğini bekliyoruz.
Pazar günü sıradan bir seçim değil aslında referandum. Önünüzde 2 tercih olacak. Pazar günü pusulayı önünüze aldığınızda 2 seçenekten hangisini tercih edeceksiniz? Otoriterlik mi demokrasi mi? Keyfilik mi hukuk mu? Baskı mı özgürlük mü? Tek akıl mı ortak akıl mı? Korku mu umut mu? Öfke mi sevgi mi? Kavga mı barış mı? Yoksulluk mu zenginlik mi? Kara kış mı bahar mı?
Akşener: Her türlü hakareti iftirayı siz de gördünüz biz de gördük
Babacan’ın ardından mitingde söz alan Meral Akşener’in hedefinde Erdoğan’ın kullandığı dil vardı. Akşener şu ifadeleri kullandı:
Çok rezil bir dille, iğrenç sözler dizisiyle bir seçime gidiyoruz. Terörist oldunuz, işgalci oldunuz. Her türlü hakareti iftirayı siz de gördünüz biz de gördük. Ama bugün gördüm ki Recep Bey vedalaşıyor. 13. Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu olacak. Recep Bey ve arkadaşlarını da emekli edeceğiz. Her bir genç, kadın kardeşim mutlaka sandığa götürecek. 1 oy Kemal’e 1 oy Meral’e verecek. İnşallah 14 Mayıs akşamı 13. Cumhurbaşkanımızla birlikte Türkiye’nin nefes aldığı, hukukun üstünlüğünün kabul edildiği, hak hukuk adaletin tesis edildiği ve tarih yazıldığı bir akşam olacak.
‘Bir devrim yaşayacağız diye ümit ediyorum’
Akşener’in ardından kürsüye Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu çıktı. Karamollaoğlu konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
Pazar günü yapılacak seçimlerin ülkemiz ve insanlarımız için hayırlara vesile olması için niyaz ediyorum. Bir devrim yaşayacağız diye ümit ediyorum. Sandıkta manevi bir patlama olacak. Tek adam dönemi bitecek. 21 yıldır makamını işgal ediyor ama problemlere çözüm üretemiyor, patinaj yapıyor. Değişikliğe ihtiyacımız var. İnsanlara hakaret ederek, insanlara küfürle itham ederek, insanları yanlış yönlendirerek Türkiye’ye huzur barış gelmez. Önce lisanına, davranışına sahip olacaksın. Hak hukuk nedir bileceksin ama önce sen uyacaksın. Kemal Bey cumhurbaşkanımız olacak. Tüm meseleleri beraber görüşüp bu memleketi ayağa kaldıracağız. Patlama yapmamız lazım. Yüzde yarımla, 1’le 1 buçukla olmaz. Biz pazar akşamı gümbür gümbür Türkiye’yi yöneteceğimi bilecek.
Ekrem İmamoğlu ise Ankaralıların mitinge katılımına dikkat çektiği sözlerinin devamında “Mansur Başkanımın evi ne güzel. Düğün gibi” dedi.
‘Üsküdar da bizim at da bizim!’
İmamoğlu şöyle devam etti:
Son yıllarda Ankara’nın ışığını kısmak isteyenler oldu. O milletin Meclisi’ni yok sayıp, devleti tek bir şahsa, bir saraya bağlamak isteyenler oldu. Vatandaşa kendi kişisel iktidarlarını dayatmak isteyenler oldu. Cumhuriyetin başkentini parsel parsel satmaya kalkanlar oldu. Bu pazar Ankara’nın sandıklarında baharlar açacak. Demokrasi, özürlük, adalet çiçekleri açacak. Bundan sonra söyleseniz de olur söylemeseniz de; kazanıyoruz! Bir avuç insan dışında kimsenin kaybetmediği bir seçim bu. Bugünün işini yarına bırakmayacağız. Hep birlikte ilk turda bitireceğiz. İşimiz var işimiz, çok çalışacağız. Bu ülkede ben devri bitecek biz devri başlayacak
Hâlâ iftira atan bir akıl var. Hala kişilerin ailesini sürece katan bir akıl var. Oy için her yol mübahtır diyen bir akıl var. Bir havalimanı ihalesinin bile hesabını veremeyeceği için başladılar yine sağa sola saldırmaya. Bu millet senden korkar mı ya? Korkmaz. Bu millet bir tek Allah’tan korkar, başka kimseden korkmaz.
Neymiş efendim, atı alan Üsküdar’ı geçermiş. O iş bitti bitti. Üsküdar da bizim at da bizim!
UYSAL: YENİ DÖNEMİ AÇIYORUZ
İmamoğlu’nun ardından konuşan Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal “Bir yeni dönemi açıyoruz. Belki de demokrasinin en zor dramıyla karşı karşıyayız. Birileri milletin önüne duvarlar örmeye çalışıyor. Ama nafile çabalar. 2019 yerel seçimlerinde yağma düzenini kaldırdınız. Bir jeliboncu yok artık” diye konuştu.
Uysal’ın ardından Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu söz aldı. Davutoğlu “6 genel başkan olarak size mesaj veriyoruz. Başta 13. Cumhurbaşkanımız Kılıçdaorğlu olmak üzere hepimiz toplumsal barış mesajı veriyoruz” dedi.
Davutoğlu şu ifadelere yer verdi
“Onlar iktidarı kaybederlerse ülkeye terör gelecekmiş. İşte buradan söylüyoruz. Bu ülkenin dağlarını, ovalarını hep beraber şenlendireceğiz. Diyanet’i kapatacakmışız. Külliyen yalan. Din ve vicdan özgürlüğü sonuna kadar korunacak. Din istismarına da asla izin vermeyeceğiz. Cami avlularından siyasi mesajlar verilmeyecek.
Son olarak bunlar yetmeyince Bahçeli bize mermi gösterdi. Dedi ki ya müebbet hapis ya mermi. İşte buradayız, bağrımız açık buradayız. Türkiye’nin birliğini savunduğunu iddia eden ama Hakkari’ye adım atmamış Bahçeli, Şırnak’a gitmeyen, Diyarbakır’a gitmeyen Bahçeli, sizden korkan namerttir!”
Davutoğlu’nun ardından Kemal Kılıçdaroğlu sahneye çıktı.
Konuşmalar bittikten sonra miting alanındaki kalabalık yağmura rağmen hemen dağılmadı. Tandoğan Meydanı yavaş yavaş boşalırken, mitinge katılanlar sokaklarda sloganlar eşliğinde yürüyüşlerini sürdürdüler. Kızılay’a doğru yürüyen kalabalık sık sık “Erdoğan halka hesap verecek” sloganları attı. Sağnak yağış altındaki yürüyüş “Gündoğdu” marşı eşliğinde sürdü.