Önümüzdeki günler için etkinlik arıyorsanız sizler için seçtiğimiz programlara göz atın. 11-18 Kasım aralığında İstanbul, Ankara ve Diyarbakır’da gidebileceğiniz konserler, oyunlar, atölyeler, sergiler ve filmler…
İSTANBUL
GÖSTERİMDEKİ FİLMLER
GÜNDÜZ GECE
- Tarih: 13 Kasım
- Saat: 15.00
- Yer: Beykoz Kundura
Emily Wardill’in kendine has video çalışması Gündüz Gece, Portekiz’de diktatörlük rejiminin devrilmesi için mücadele eden devrimci Isabel do Carmo’nun ve hareketli görüntü tanıma teknolojileri üzerine çalışma yapan astrofizikçiler Alexander Bridi ve Djelal Osman’ın ses kayıtlarını temel alıyor. Wardill’in do Camo’yu bir anne, Bridi ve Osman’ı ise onun oğulları olarak tahayyül ettiği bir ilişki etrafında şekillenen anlatı, 20. yüzyılın Marksist idealleri, kadın örgütlenmeleri ve devrimci ütopyalarıyla günümüzün start-up dünyasında optimize edilmiş tekno-ütopyaları arasındaki ideolojik gerilimler üzerine eğiliyor.
Çalışmasında buluntu görüntüler, arşiv görüntüleri ve 3D animasyon gibi farklı formatlara yer veren Wardill, ayrıca Pressburger ve Powell’ın Hoffmann’ın Sihirli Masalları (The Tales of Hoffmann, 1951) filmindeki otomat Olympia figürü vasıtasıyla kadın bedeni ve performativite üzerine de kafa yoruyor. Gündüz Gece, spekülatif anne-oğul ilişkisine sık sık geri dönse de kullandığı görsel, işitsel ve kavramsal materyalin zenginliği ve çeşitliliği bizleri tek bir anlatıyı takip etmekten ziyade, teknoloji, ideoloji ve ütopyalar üzerine farklı sorgulamalara davet ediyor.
HAYÂLİM, AŞK HAKKINDA
- Tarih: 13 Kasım
- Saat: 16.30
- Yer: Beykoz Kundura
Lizbon’un bohem bölgesi Bairro Alto’da, 17. yüzyıldan kalma eski bir manastır olan Caetanos’tan, gün boyunca garip, kakofonik bir müzik yankılanıyor. Sokağa adını da veren ve bugün Lizbon Ulusal Konservatuarı’na evsahipliği yapan Caetanos’un içine girdiğimizde bizi, öğretmenler ve öğrenciler arasında yaratılmış, kelimeler yerine jestler ve seslerden oluşan benzersiz bir dilin konuşulduğu bir dünya karşılıyor.
Portekizli yönetmenler Nathalie Mansoux ve Miguel Moraes Cabral’in çekimleri iki yıl süren filmleri, restore çalışmaları süren bu çağdışı binanın yıkımından önceki halini belgelerken, müzisyenlerin aşkla ve şevkle çalışmalarına da duyarlığı yüksek müzikal bir bakış getiriyor.
LEVİATHAN
- Tarih: 11 Kasım
- Saat: 19.00
- Yer: Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi
Bedenlere monte edilmiş bir düzine kamerayla çekilen epik belgesel Leviathan, izleyiciyi bir zamanlar dünyanın balina avcılığı merkezi, Herman Melville’in Pequod’unun Moby Dick’te (1851) denize açıldığı yer olan Bedford, Massachusetts’i sarmalayan gizemli sulara daldırıyor. Suların yükseldiği noktada balıklar ve balıkçılar, motorlar gece boyunca ilerlerken karanlığı vurguluyor. Balıkçılık sektörüne dair bir inceleme olarak başlayan film; insanlar, makineler ve doğa arasındaki daha büyük mücadelelerle ilgili bir çalışmaya dönüşüyor.
Filmin yönetmenliğini Lucien Castaing-Taylor’un ve Verena Paravel yapıyor.
ATIMI JALEBİ YEMEYE GÖTÜRMEK
- Tarih: 18 Kasım
- Saat: 19.00
- Yer: Suna ve İnan Kıraç Vakfı
Tiyatro yönetmeni ve oyun yazarı Anamika Haksar’ın ilk filmi Atımı Jalebi Yemeye Götürmek büyülü gerçekçiliği sabır dolu belgeselcilikle ustaca birleştirerek göçmen işçi sınıfının gözünden EskiX Delhi’yi anlatıyor. Kentin geçmiş ve geleceğin izleriyle dolu dolambaçlı yollarında geçen bu hikâye; yarı zamanlı anlatıcı, başkarakter, yankesici ve alternatif rehber Patru tarafından ortaya çıkarılıyor.
KABAHAT
- Tarih: 13 Kasım
- Saat: 14.00
- Yer: Sinemaevi-Sinematek
13 yaşındaki Reyhan dindar bir ailede büyüyen akıllı ve dik başlı bir kızdır. Her yıl olduğu gibi o yaz tatilini de annesi Hatice (37) ve erkek kardeşi Mehmet (7) ile birlikte huysuzluğuyla nam salmış̧ “hoca” lakabıyla anılan babaannesi Ümmü’nün yaşadığı muhafazakâr bir Anadolu köyünde geçirecektir. Reyhan köye vardıktan bir gün sonra ilk kez olduğu ve annesinden sakladığı âdet kanaması bitmiş̧, dini usullere göre gusül abdesti alarak yıkanması ve temizlenmesi gerekmektedir. Ancak köydeki banyonun bozulması ve kuraklık nedeniyle su kesintileri, Reyhan’ı büyük bir açmaza ve korkuya sürükler. Banyo yapamayan ve gusül abdesti alamayan Reyhan geceleri kâbus görmeye başlar. Reyhan bir yandan tek başına hurafelerle mücadele ederken bir yandan da köydeki yakın arkadaşı 17 yaşındaki Şükran’ın da sorunlarını çözmesine yardımcı olmaya girişir.
*Filmin ardından Serkan Acar moderatörlüğünde yönetmen Ümran Safter ile söyleşi olacak.
TİYATRO OYUNLARI
ŞAHLARI DA VURURLAR
- Tarih: 12 Kasım
- Saat: 15.00
- Yer: Ses Tiyatrosu
Ortaoyuncular, Ferhan Şensoy’un vefatından sonra Şahları da Vururlar ile sahnelere dönerken tarihi Ses Tiyatrosu da perdelerini yeniden festivalde açıyor! İlk kez 1980 yılında sahnelenerek ülke çapında büyük yankı uyandırmış olan müzikli güldürü, 42 yıl sonra yepyeni bir tiyatrosever kuşakla buluşuyor.
Ferhan Şensoy benzersiz mizahıyla, günümüze göndermeler yaptığı Şahları da Vururlar’da, seyirciye “Batılılaşma nedir ve ne değildir?” gibi sorular sordurur. Oyunda İran’daki karışıklıklar üzerinden dönemin Türkiye’sine ciddi eleştiriler yönelten Şensoy, hiçbir şeyi sakınmadan içinden gelenleri ifade eden üslubu, kıvrak zekâsı ve isyankâr yapısıyla farklılığını ortaya koyar.
Oyunun yönetmenliğini Volkan M. Sarıöz’ü yapıyor.
HASTALIK HASTASI
- Tarih: 12 Kasım
- Saat: 11.00
- Yer: Atlas 1948 Sineması
Köklerinin ünlü yazarın kurduğu topluluğa kadar uzanması nedeniyle “Molière’in Evi” olarak da anılan, günümüzde faaliyetini devam ettiren en eski tiyatro topluluğu olan Comédie-Française, Molière’in doğumunun 400. yılını kutluyor. Topluluğun bu kutlama kapsamında sahnelediği oyunlardan bir seçki ise İstanbul Tiyatro Festivali’nde Pathé Live kalitesiyle beyazperdeden gösterime giriyor. Molière Maratonu’nun ilk seansında tiyatroseverler, Fransız tiyatro tarihinin önemli yönetmenleri arasına ismini yazdırmış Claude Stratz’ın 21 yıl önceki unutulmayan rejisinden hareketle yeniden sahneye koyulan Hastalık Hastası’nı izleyecekler.
KAPALI
- Tarih: 12 Kasım
- Saat: 20.00
- Yer: Caddebostan Kültür Merkezi
Lefkoşa Belediye Tiyatrosu, Aliye Ummanel’in yazıp yönettiği Kapalı ile festivale ilk kez konuk oluyor. Festivalin “Bu İşte Bir Kadın Var” bölümü kapsamında İstanbul prömiyerini yapacak oyun, Kıbrıs’ın önemli bir sosyal ve insani gerçeğini evrensel bir tavırla ele alarak, ülkenin yaklaşık yarım asırdır siyasi sebeplerden dolayı kapalı tutulan yasak bölgesi Maraş’taki insanların hikâyelerini anlatıyor.
On bir oyuncuyla, on bir ayrı monologdan oluşan Kapalı’da, adanın geçmişinde savaş yüzünden evlerinden göç etmek zorunda bırakılan insanların üzerindeki kalıcı etkiler sahneye taşınıyor.
ETKİNLİKLER
ÇOŞKUN TANRININ ÇOCUKLARI
- Tarih: 12-20 Kasım
- Saat: 10.00-22.00
- Yer: Caddebostan Kültür Merkezi
35 yıldan uzun bir zamandır Devlet Tiyatroları’nda kostüm tasarımcılığı yaparak 100’den fazla oyuna emek veren Nalan Alaylı, Coşkun Tanrının Çocukları adlı sergisiyle 26. İstanbul Tiyatro Festivali katılımcılarıyla buluşuyor. Sanatçı, 2019 yılındaki ilk kişisel sergisi olan Oyunlardan Portreler’in devamı niteliğindeki son sergisinde, ürettiği yeni portre ve eskizleri paylaşıyor. Alaylı, sahnede hayat bulan karakterlere kostüm tasarlarken, kalemler, renkler, boyalar ile yıllardır sayısız yüz ve duyguları eserlerine yansıtıyor. Her oyunda, oyuncu kişisinden rol kişisine giden bir yolculuğa çıkıyor. Yıllar içerisinde deneyimlerinden ilhamla birçok hikâye ve karakter biriktiren Alaylı, kendi tabiriyle “Dionysos’un ışığında” acı, neşe, keder, öfke, umut ve aşk gibi en coşkun duyguları çizdiği tuvalinde farklı suretlere hayat veriyor.
CAN KULAĞIYLA DİNLEME (Çocuklar için)
- Tarih: 5-9-12 Kasım
- Yer: Küçük Mustafa Paşa Hamamı
İKSV Alt Kat, İstanbul Bienali işbirliği ve Vuslat Vakfı’nın proje partnerliğiyle, bienal boyunca Küçük Mustafa Paşa Hamamı’nda 7-9 yaş grubuna yönelik etkinlikler gerçekleştiriyor. Tasarımını ve yürütücülüğü Atölye Pikolo’nun üstlendiği etkinlikler ses sanatçısı ve besteci Tarek Atoui’nin, müzisyenler, enstrüman imalatçıları ve farklı alanlardan araştırmacılarla yürüttüğü işbirlikleri sonucu ortaya çıkardığı yapıtından yola çıkıyor.
Okul, dernek ya da sivil toplum kuruluşları adına yapılacak grup rezervasyonlarıyla ve bireysel rezervasyonlarla gerçekleştirilecek etkinliklerde katılımcıların ses oluşumu, ses ile görüntü arasındaki ilişkiyi ve dönüşümü keşfetme, bu keşiflerle kendi üretimlerini oluşturabilmelerine imkân sağlanıyor.
MÜZİKLİ MASAL ATÖLYESİ (Çocuklar için)
- Tarih: 15 Kasım
- Saat: 14.00
- Yer: Gazhane
Gazhane ekibi, masal kahramanlarının kötü karaktere karşı verdiği mücadeleyi ve birbirinden eğlenceli maceralarını Masal Atölyesinde çocuklarla birlikte dinliyor.
4-8 yaşlarındaki çocuklar için gerçekleştirilecek.
ANKARA
TİYATRO OYUNLARI
BİR ANARŞİSTİN KAZA SONUCU ÖLÜMÜ
- Tarih: 11 Kasım
- Saat: 20.00
- Yer: Ankara Sanat Tiyatrosu
Nobel edebiyat ödüllü Dario Fo tarafından yazılan oyun, 1969’da Milano’da geçer. Duomo Meydanı yakınlarında bir bomba patlar ve 16 kişi yaşamını yitirir. Polis ve iktidar yanlısı bir kısım medya olayı “solcu anarşistlerin” eylemi olarak göstermek ister. Polis patlamadan anarşistleri sorumlu tutar ve Giuseppe Pinelli’yi gözaltına alır. Sorgudaki 3. günün sonunda Pinelli, sabah polis merkezi binasının önündeki kaldırımlar üzerinde ölü bulunur. Polis, sorgu sırasında anarşistin binanın beşinci katından “kaza sonucu” düştüğünü söyler. Bu sırada aynı binaya “akıllı bir deli” sorgulanmak üzere getirilmiştir.
Oyunlarında her zaman yaşanmış olayları anlatan “tiyatro karikatürcüsü” Dario Fo, yine yaşanan bir olayı oyunlaştırırken; dramatik sorgu sahnelerinden, kara bir komedi yaratıyor.
1984 BÜYÜK GÖZALTI
- Tarih: 13 Kasım
- Saat: 19.00
- Yer: Ankara Devlet Tiyatrosu Şinasi Sahnesi
İngiliz yazar George Orwell’in 1949 yılında yayınlanan ve kısa sürede kült mertebesine erişmiş eseri 1984, 1949 yılında yayınlanmıştır. Romanın dünyası üç ayrı rejimle yönetilmektedir: Okyanusya, Avrasya ve Doğu Asya… Sovyetler Birliği’ni andıran Okyanusya, düşünmeden itaat eden ve Büyük Birader adında birine bağlılıkları olan halkın yaşadığı devlettir. Toplumdaki tüm insanların hareketleri, düşünceleri ve davranışları izlenmektedir.
Bir yeraltı örgütü olan muhalif özellikteki kardeşlik ve bu örgütün lideri Goldstein, bu toplumun düşmanı olarak görülür. Romanın baş karakteri Winston’ın çeşitli olaylara dahil olmasıyla roman, okuyucuların akıllarında birtakım soru işareti bırakacaktır: Büyük Birader ve Goldstein gerçekten yaşıyorlar mıdır?
Bu distopik, Dünya Perdecileri aracılığıyla tiyatro sahnesinde tekrar hayat bulup seyircisiyle buluşuyor.
GELİN TANIŞ OLALIM
- Tarih: 15 Kasım
- Saat: 20.00
- Yer: Ankara Şura Salonu
Semih Çelenk’in yazdığı ve yönettiği “Gelin Tanış Olalım”da Fırat Tanış’ bir Abdal hikayesi ile sahneye çıkıyor.
Oyuncunun olağanüstü olarak tanımlanan performansına sahnede Cem Erdost İleri, Mehmet Taylan Ünal, Sitar Sertaç Şanlı ve Mesut Ulusan enstrümanlarıyla eşlik ediyor.
BİR İDAM MAHKUMUNUN SON GÜNÜ
- Tarih: 18 Kasım
- Yer: Bergüzar Sahne
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü, dünya edebiyatının ölümsüzlerinden Victor Hugo’nun (1802-1885) yirmi altı yaşında yazdığı bir gençlik yapıtıdır. Birçok özelliğiyle önceleri sadece bir roman olan bu eser tarih sahnesinde birçok kez tiyatro sahnelerine taşınmıştır. Hugo Roman kahramanının adını ve işlediği suçun ayrıntılarını anlatmayarak idam cezasının insan psikolojisi üzerindeki derin etkisini, o dönem ki genel kanının aksine idamın ne kadar acımasız ve uygarlıktan uzak bir ceza yöntemi olduğuna dikkat çekmeye çabalamıştır.
KONSERLER
- Ezginin Günlüğü; 16 Kasım saat 20.00’de Ankara Şura Salonunda sahne alacak.
- Schumacher; Çok sayıda uluslararası festivallere katılan ve JTI Eurocore Caz Ödülü gibi birçok ödül sahibi olan Pascal Schumacher, 26. Uluslararası Ankara Caz Festivali kapsamında sahne alıyor. Etkinlik 16 Kasım’da Ankara Yaşar Kemal Kültür Merkezi’inde gerçekleştirilecek.
- Leonkoro Quartet; Ünlü Klasik Müzik dergisi Gramaphon tarafından, “açıkça olağanüstü bir geleceğe sahip bir topluluk” olarak nitelendirilen ve CSO Ada Ankara’da İlk Türkiye konserini gerçekleştirecek olan Leonkoro Quartet, Haydn, Beethoven ve Schulhoff’ un eserlerini seslendirecek. Konser 18 Kasım saat 20.00’de Bergüzar Sahne’de gerçekleştirilecek.
DİYARBAKIR
GÖSTERİMDEKİ FİLMLER
ZUHAL
- Tarih: 11-17 Kasım
- Yer: Bezgin Bekir
İstanbul’un merkezinde yalnız yaşayan ve başarılı bir avukat olan Zuhal, bir gün evinde bir kedi sesi duymaya başlar. Gecelerce onu uyutmayan bu sesin kaynağını bulmak için apartmanda çaresiz bir arayışa çıkan Zuhal, o güne dek hiç iletişim kurmadığı komşularının tek tek kapılarını çalar. Kediyi bulamadıkça daha da absürtleşen bu arayış, bildiği doğruların peşinden giden Zuhal için yeni bir uyanışın da başlangıcı olacaktır.