Ana SayfaGüncelYüksel Caddesi’nden bir esnaf: 3 gündür iki üç masa dışında gelen giden yok

Yüksel Caddesi’nden bir esnaf: 3 gündür iki üç masa dışında gelen giden yok

HABER MERKEZİ – Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tutuklanmadan önce açlık grevi yaptığı Yüksel Caddesi ve bağlantılı sokakların polis tarafından kapatılması çevredeki esnafı siftahsız bırakıyor. Esnaflardan Ali Kaya, “Normalde kafemizde tüm masalar dolar ama 3 gündür iki üç masa dışında gelen giden yok, zaten insanlar Yüksel’i dolanmak zorunda bırakılıyor” diyor.

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın tutuklanmadan önce ‘işe dönme’ talebiyle açlık grevi yaptığı Yüksel Caddesi, halen kapalı.

Eğitimcilerin tutuklanması sonrasında ise Konur Sokak, Karanfil Sokak, Meşrutiyet Caddesi ve Yüksel Caddesi üzerinde kurulan barikatlar genişletilirken, birçok noktada çevik kuvvet polisi ve TOMA’lar bekletiliyor.

Yüksel Caddesi’nde 70’e yakın esnaf, polisin ablukasından dolayı günü zararla kapatıyor. Birçok esnaf ise 3 gündür kepenk açamıyor.

‘Zararımız çok’

dihaber’e konuşan cadde üzerinde kafe işleten Bektaş Özcan, günlerdir iş yapamadığından dert yanarak, şunları dile getirdi:

Daha önce Gülmenlerin eylemi sırasında biz hiçbir sıkıntı yaşamıyorduk hatta insanlar daha fazla geliyordu. Fakat üç gündür polisin çevreye saldırarak gaz sıkması insanları psikolojik olarak korkutuyor ve insanlar gelmemeye başladı. İnsanları mağdur ediyorlar ama zararımız çok, ben bir gün çalışamazsam çalışanlarımın da hakkını veremiyorum. Olması gereken zararımızın karşılanması ama doğal afetlerde bile insanlara yardım sağlamayan devletin bizim zararımızın karşılayacağını düşünüyorum. Devletin hiçbir uzlaşmacı tarafı yok, kim sakatlanmış, kim ölmüş umurunda değil, gelip gazı sıkıyor gidiyor.

‘3 gündür iki üç masa dışında gelen giden yok’

Esnaflardan Ali Kaya da durumdan son derece rahatsız. Kaya, polisin kendilerini “güvenliğinizi sağlıyoruz” dediğini ancak açlık grevi devam ederken güvenlik ile ilgili hiçbir problemlerinin olmadığını kaydederek, şöyle konuşuyor:

İnsanlar sokağa çıkmaya korkuyorlar, en ufak bir kalabalıkta direk gazla müdahale ediyorlar. 5-6 tane gaz attılar ön taraftaki müşterilerimiz arkaya aldık, ardından hem hepsi de terk etti. O insanları tutukladılar ama o insanlar sokağa canlılık katıyordu, gece buradan çıkan insanlar İnsan Hakları Anıtı önüne gider halay çekerdi ve hiçbir sorun da yoktu.

Normalde kafemizde tüm masalar dolar ama 3 gündür iki üç masa dışında gelen giden yok, zaten insanlar Yüksel’i dolanmak zorunda bırakılıyor. Zaten tutuklamayı zorla yaptılar daha ne istiyorlar.

‘Büyük bir muhalefet sorunumuz var’

Konur Sokak esnaflarından Osman Akkuş ise tepkisini şu sözlerle dile getiriyor:

Demokratik ülkelerde bu tür durumlarda esnafın zararı ödenir, kaldı ki hiçbir şekilde bir sokak işgal edilemez ama burada TOMA’larla sokak işgal edilmiş durumda. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça bu sokağın çiçekleri idi. Maddi meseleyi ön plana çıkarmak istemiyorum. Daha büyük bir muhalefet sorunumuz var.

‘3 gündür çalışamıyorum, yurt paramı nasıl ödeyeceğim’

Hacettepe Üniversitesi’nde öğrenim gören ve seyyar satıcılıkla geçimini sağlayan Onur Güner de şunları söylüyor:

Ben yurt ve okul masraflarımı kitap satarak sağlıyorum. 3 gündür çalışamıyorum, yurt paramı nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum. Gezi direnişinde bile bu caddeler kapatılmadı. Ama şimdi İnsan Hakları Anıtı bile gözaltında. İktidarın dönüp bir aynada kendisine bakması lazım.

Fotoğraf: Altan Sancar / Karınca

Dün bazı esnaflar ise ablukayı sokak ortasına kurdukları masalarda oturarak protesto etmişti.