Marta Şimoni Kilisesi’ne saldırı: İçi boşaltılıp, altüst edilmiş

HABER MERKEZİ – Yaklaşık 1 buçuk yıldır kendisinden haber alınamayan Hurmüz Diril’in köyü Kovankaya’daki Marta Şimoni Kilisesi’ne saldırı gerçekleşti. Köyde bulunan Diril’in kızı, kilisenin içinin boşaltıldığını belirterek, “Heykeller dere kenarına atılmış, haç yakılmış” dedi.

Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı, Süryanice ismi Mehre olan Kovankaya köyünde bulunan Marta Şimoni Kilisesi’ne kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından saldırıda bulunuldu.

Mezopotamya Ajansı’ndan Ahmet Kanbal’ın haberine göre kilisede bulunan heykeller yere, tespihler de dışarı atılı halde bulundu.

Yine hastaların şifa bulması dileğiyle asılan kumaşlar kiliseden çıkarılarak bir yamaçtan atılırken, kilisenin haçı da yakılmış halde bulundu.

Söz konusu saldırı, Kovankaya köyünde 8 Ocak 2020 tarihinde kaybolan Hurmüz ve Şimoni Diril çiftinin çocuklarının, henüz akıbeti bilinmeyen Hurmüz Diril’e dair bir iz bulma umuduyla köye dönmelerinin ardından yaşandı.

Diril çiftinin kızı Gülcan Diril Üzümcü, 20 Mart 2020 tarihinde annesi Şimoni Diril’in cenazesini kendi imkanlarıyla bulduklarını hatırlatarak, benzer bir akıbetin yaşanmış olma düşüncesiyle babalarını aramaya devam ettiklerini söyledi.

Tekrar aramak, bir iz bulmak ve anne babalarının bağ ve bahçelerine sahip çıkmak amacıyla 3 hafta önce köye döndüklerini dile getiren Diril, “9 Mayıs 2021 günü öğle saatlerinde içlerinde asker olup olmadığını bilmiyoruz ama sekiz kişilik bir güvenlik personelini gördük. İçlerinde asker var mıydı bilmiyorum ama yanımıza gelirler diye tahmin ettik. Karakolu aradık, böyle bir birim olduğunu söyledik. Karakolun bilgisi varmış” ifadelerini kullandı.

Söz konusu kişilerin ne zaman ayrıldıklarını bilmediğini ancak 11 Mayıs günü tesadüfen kilisede hastaların şifa bulması amacıyla asılan kumaşların bir yamaçtan atılmış halde olduğunu gördüklerini söyleyen Diril, “Daha sonra gittiğimizde kilisedeki dua tespihleri dışarı atılmış, heykeller dere kenarına atılmış, haç yakılmış olarak gördük. Güvenlik personeli geldikten sonra oldu, onlardan başka kimse gelmemişti o zamana kadar” diye konuştu.

Saldırının İsrail’in Filistinlilere dönük saldırılarının olduğu bir döneme denk gelmesinin dikkat çektiğini belirten Diril, “Tam Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırı kınanırken, öfkeler henüz dinmemişken, kilisemizin içi boşaltılmış, altüst edilmişti” dedi ve ekledi:

Bunu yapan kişilerin olaydan iki gün önce köyde gördüğünüz güvenlik personeli olduğundan şüphe ediyoruz. Babamız Hurmüz Diril’den aylardır haber alamıyoruz. Henüz tamamlanmamış bir soruşturma, aydınlanmamış bir cinayet varken, böylesi bir saldırıyı neresinden tutsanız elinizde kalır. İçinde saygısızlık, empatisizlik, hoşgörüsüzlük, en önemlisi içinde sevgisizlik barındıran bir hareket bu. Bunu temsil ettikleri devlet adına mı yaptılar? Her defasında hoşgörü dini İslamiyet adına mı yaptılar? Milliyetçilik duygularını mı ödüllendiriyorlar? Her defasında semavi din olarak kabul ettikleri Hıristiyanlık inancı değerlerini onların değerlendirmesine bırakıp, bizler için neyin kutsal olup olmayacağını onlara mı sormak durumundayız?

Akıbeti halen belli olmayan babalarını aramayı sürdürdüklerini, bu nedenle bölgede kendilerine bir zarar gelmesini istemediklerini kaydeden Diril, gerekli önlemlerin alınması çağrısında bulundu.