31 Mart 2023 Cuma
Gazete Karınca
Örnek Resim
  • TÜMÜ
  • SEÇİM 2023
    Son 63 gün: Seçime giderken neler oluyor, kim ne diyor?

    Seçime 45 gün kala neler oluyor, kim ne diyor?

    Hukukçu ve siyasetçiler Yeşil Sol’un seçim beyannamesini yorumladı

    Hukukçu ve siyasetçiler Yeşil Sol’un seçim beyannamesini yorumladı

    Türkiye dünya basınında: Seçimler sonrası AB ve Ankara arasında yeni bir dönem mi başlıyor?

    DEVA Sözcüsü: Seçim güvenliği için herkesle her partiyle işbirliği yapacağız

    DEVA Sözcüsü: Seçim güvenliği için herkesle her partiyle işbirliği yapacağız

  • MARAŞ DEPREMİ
    Maraş’ta yıkım kararı olan iki aile sağlık merkezi kullanıma açıldı

    Depremde hayatını kaybeden bin 297 kişinin kimliği tespit edilemedi

    Ahırda kalmak zorunda kalan kanser hastası depremzede enfeksiyondan yaşamını yitirdi

    Ahırda kalmak zorunda kalan kanser hastası depremzede enfeksiyondan yaşamını yitirdi

    Depremin ardından Hatay | ‘İnsanlardan önce paranın konutu inşa ediliyor’

    Depremin ardından Hatay | ‘İnsanlardan önce paranın konutu inşa ediliyor’

    Depremzedeler, MHP’li başkanın arazisinden çıkarılmaya zorlanıyor

    Depremzedeler, MHP’li başkanın arazisinden çıkarılmaya zorlanıyor

  • ÖZEL
    • Çeviri
    • Röportaj
  • GÜNCEL
    • Bilim ve Teknoloji
    • Cezaevleri
    • Çalışma Yaşamı
    • Dünya
    • Eğitim
    • Ekoloji
      Urfa’da GES’e tepki gösteren köylüler gözaltına alındı

      Urfa’da GES’e tepki gösteren köylüler gözaltına alındı

      Hevsel’deki ağaçların sökülmesine tepki: Görünen o ki birilerine peşkeş çekilecek

      Hevsel’deki ağaçların sökülmesine tepki: Görünen o ki birilerine peşkeş çekilecek

      İsviçre’de 2000’den fazla kadın AİHM’de dava açtı

      İsviçre’de 2000’den fazla kadın AİHM’de dava açtı

      77 çevre örgütünden kimyasal tehlikeye karşı uyarı

      77 çevre örgütünden kimyasal tehlikeye karşı uyarı

    • Ekonomi
    • Kültür-Sanat
    • Medya
    • Sağlık
    • Forum
  • POLİTİKA
    Hukukçu ve siyasetçiler Yeşil Sol’un seçim beyannamesini yorumladı

    Hukukçu ve siyasetçiler Yeşil Sol’un seçim beyannamesini yorumladı

    DEVA Sözcüsü: Seçim güvenliği için herkesle her partiyle işbirliği yapacağız

    DEVA Sözcüsü: Seçim güvenliği için herkesle her partiyle işbirliği yapacağız

    Yeşil Sol Parti seçim beyannamesini açıkladı

    Yeşil Sol Parti seçim beyannamesini açıkladı

    Erdoğan’dan Meral Akşener’e: Yanlış yere kafanı çarpıyorsun, beni kendinle uğraştırma

    Erdoğan’dan Meral Akşener’e: Yanlış yere kafanı çarpıyorsun, beni kendinle uğraştırma

  • TOPLUMSAL CİNSİYET
    EŞİK’ten seçim öncesi siyasi partilere açık mektup: Eşit temsil lütuf değil kadınların hakkıdır

    EŞİK’ten seçim öncesi siyasi partilere açık mektup: Eşit temsil lütuf değil kadınların hakkıdır

    Taliban’ın Afgan kadınlara dayattığı ‘ortaçağ’ uygulamaları: ‘Bir sonraki duyuruya kadar’

    Gabonlu Dinabongho’nun ölümü: ‘Siyahlar tacize uğruyor, boğulduğuna inanmıyoruz’

    Gabonlu Dinabongho’nun ölümü: ‘Siyahlar tacize uğruyor, boğulduğuna inanmıyoruz’

    Ayrıldığı Raziye Oskay’ı öldüren Barış Can Uçuk’a ağırlaştırılmış müebbet istemi

    Raziye Oskay’ı öldüren erkeğe ağırlaştırılmış müebbet

  • YAZARLAR
  • VİDEO
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
  • TÜMÜ
  • SEÇİM 2023
    Son 63 gün: Seçime giderken neler oluyor, kim ne diyor?

    Seçime 45 gün kala neler oluyor, kim ne diyor?

    Hukukçu ve siyasetçiler Yeşil Sol’un seçim beyannamesini yorumladı

    Hukukçu ve siyasetçiler Yeşil Sol’un seçim beyannamesini yorumladı

    Türkiye dünya basınında: Seçimler sonrası AB ve Ankara arasında yeni bir dönem mi başlıyor?

    DEVA Sözcüsü: Seçim güvenliği için herkesle her partiyle işbirliği yapacağız

    DEVA Sözcüsü: Seçim güvenliği için herkesle her partiyle işbirliği yapacağız

  • MARAŞ DEPREMİ
    Maraş’ta yıkım kararı olan iki aile sağlık merkezi kullanıma açıldı

    Depremde hayatını kaybeden bin 297 kişinin kimliği tespit edilemedi

    Ahırda kalmak zorunda kalan kanser hastası depremzede enfeksiyondan yaşamını yitirdi

    Ahırda kalmak zorunda kalan kanser hastası depremzede enfeksiyondan yaşamını yitirdi

    Depremin ardından Hatay | ‘İnsanlardan önce paranın konutu inşa ediliyor’

    Depremin ardından Hatay | ‘İnsanlardan önce paranın konutu inşa ediliyor’

    Depremzedeler, MHP’li başkanın arazisinden çıkarılmaya zorlanıyor

    Depremzedeler, MHP’li başkanın arazisinden çıkarılmaya zorlanıyor

  • ÖZEL
    • Çeviri
    • Röportaj
  • GÜNCEL
    • Bilim ve Teknoloji
    • Cezaevleri
    • Çalışma Yaşamı
    • Dünya
    • Eğitim
    • Ekoloji
      Urfa’da GES’e tepki gösteren köylüler gözaltına alındı

      Urfa’da GES’e tepki gösteren köylüler gözaltına alındı

      Hevsel’deki ağaçların sökülmesine tepki: Görünen o ki birilerine peşkeş çekilecek

      Hevsel’deki ağaçların sökülmesine tepki: Görünen o ki birilerine peşkeş çekilecek

      İsviçre’de 2000’den fazla kadın AİHM’de dava açtı

      İsviçre’de 2000’den fazla kadın AİHM’de dava açtı

      77 çevre örgütünden kimyasal tehlikeye karşı uyarı

      77 çevre örgütünden kimyasal tehlikeye karşı uyarı

    • Ekonomi
    • Kültür-Sanat
    • Medya
    • Sağlık
    • Forum
  • POLİTİKA
    Hukukçu ve siyasetçiler Yeşil Sol’un seçim beyannamesini yorumladı

    Hukukçu ve siyasetçiler Yeşil Sol’un seçim beyannamesini yorumladı

    DEVA Sözcüsü: Seçim güvenliği için herkesle her partiyle işbirliği yapacağız

    DEVA Sözcüsü: Seçim güvenliği için herkesle her partiyle işbirliği yapacağız

    Yeşil Sol Parti seçim beyannamesini açıkladı

    Yeşil Sol Parti seçim beyannamesini açıkladı

    Erdoğan’dan Meral Akşener’e: Yanlış yere kafanı çarpıyorsun, beni kendinle uğraştırma

    Erdoğan’dan Meral Akşener’e: Yanlış yere kafanı çarpıyorsun, beni kendinle uğraştırma

  • TOPLUMSAL CİNSİYET
    EŞİK’ten seçim öncesi siyasi partilere açık mektup: Eşit temsil lütuf değil kadınların hakkıdır

    EŞİK’ten seçim öncesi siyasi partilere açık mektup: Eşit temsil lütuf değil kadınların hakkıdır

    Taliban’ın Afgan kadınlara dayattığı ‘ortaçağ’ uygulamaları: ‘Bir sonraki duyuruya kadar’

    Gabonlu Dinabongho’nun ölümü: ‘Siyahlar tacize uğruyor, boğulduğuna inanmıyoruz’

    Gabonlu Dinabongho’nun ölümü: ‘Siyahlar tacize uğruyor, boğulduğuna inanmıyoruz’

    Ayrıldığı Raziye Oskay’ı öldüren Barış Can Uçuk’a ağırlaştırılmış müebbet istemi

    Raziye Oskay’ı öldüren erkeğe ağırlaştırılmış müebbet

  • YAZARLAR
  • VİDEO
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
Gazete Karınca
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
Ana Sayfa Forum

Feminizmden çocuk/luk çalışmalarına kalabilecekler konusunda sorular

Tuğba Canbulut

4 Aralık 2022 Pazar - 10:00
- Forum, Toplumsal Cinsiyet
Feminizmden çocuk/luk çalışmalarına kalabilecekler konusunda sorular
Share on FacebookShare on Twitter

Çocuklar ve kadınlar için önemli bir haftayı geride bıraktık. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele için kadınlar sokaklarda eylemlerdeydi. Eylemleri sırasında şiddete uğradılar veya uğramayanlar da şiddet diliyle eleştirildiler.

Çocuk Hakları Haftası kapsamında ise çocuk alanında çalışanların çeşitli etkinliklerdeki konuşmalarını dinledik veya bazı yerel yönetimlerin çocuklar için aktiviteler düzenlemelerini izledik. Bu düzenlemelerin herhangi birinde de çocukların planlamaya dahil olduğunu göremedik. Her iki grup için de hak mücadelesi içeren bir hafta idi, kadınlar kendi mücadelesinin aktif eylemcisi çocuklar ise pasif katılımcısı idi. Çocuk haklarına dair harekette, çocuklar aktifleşmeyi kadınların eylemliliğinden öğrenebilir mi? Veya feminizmden çocuk hakları hareketine neler kalır?

Çocukluğa dair çalışmalar oldukça çeşitli: bakım, refah, katılım, hak kullanımı, sınıfsal eşitsizlik… Bu yazı için çocukluğu kuşak temsilcisi bir süreç olarak ele alan çalışmalara değinmek istiyorum. Kuşaklar arası adalete odaklanan çalışmalarda çocukların diğerleri ile ilişkilenme biçimlerine bakılıyor. Çocukların marjinal olup olmaması, sömürülüp sömürülmemesi, sosyal adalete sahip olup olmaması gibi sorgulamalarla çocukluk tartışmaya açılıyor. Bu tartışmalara biraz değinelim:

Çocuğun özne olma hali çocukluk çalışmalarının gündemindeki konulardan biri. Hatta özne olmanın yanında, kendi kuşağının takipçisi ve önderi/bal kahramanı olmasına da değiniliyor. Gel gör ki bu çalışmalar, kadın çalışmalarının aksine ezici çoğunlukla öznesinin dışında gerçekleşiyor, yani çocukluk çalışmalarını çocuklar değil yetişkinler yapıyor. Oysa çocuklar kendilerine ait çalışmalarda öncü olabilirlerse yönteme ve teoriye başka bakış açıları katabilecekleri söyleniyor. Ayrıca çocukların yaptığı veya yapacağı çalışmalar için de güç ilişkilerini tartışmanın önemine değiniliyor. Sosyal hiyerarşiyi yapılandırılmış görülüp yetişkinler ve çocuklar için yeniden sosyalleşmenin mümkün olduğunu iddia ediliyor. Yol tam da burada protagonizme çıkıyor.

Protagonizm daha çok sinemada kullanılan ama Antik Yunan’dan geldiği iddia edilen bir kavram ve hikayelerdeki baş karakteri işaret ediyor. Hikayeyi yanındaki ve karşısındakilerle birlikte bir akışa doğru sokan karaktere bir baş kahramanlık atfediliyor ve karakter protagonist oluyor. Yani kendi hayatının, hikayesinin, akışının birincil öznesi.

Şimdi çocukların da protagonist olabilmelerine geri dönelim. Zihnimizde çocukları kendi hayatlarının merkezinde bir yere koyduğumuz bir görsel oluşturalım. Çocuğun önder olması, onu ilgilendiren konuda savunuculuk yapması, yaşam koşullarını değiştirmek üzere politik müdahalelerde bulunmasını bize gösteren bir görsel. Çocuğu özerkleştiren bir sınır zorlama görseli. Tıpkı feminizmin erkek egemenliği reddi çalışmalarında olduğu gibi, çocuk protagonistlerin de kabul edilen yetişkinlik ve paternalizm normlarına meydan okuduklarını görelim. Bu alanda çalışanların iddia ettiği gibi bu oyundan yetişkinleri geri çekelim ve çocukları fikirlerini belirttiklerinde bir yetişkin onayına ihtiyaç duymaktan sıyıralım. Eğer, tüm iyi niyetimizle, çocuklar için bir şeyler yapmaya çalışan yetişkinler isek bu görsel giderek bizi zorlayabilir çünkü biz yetişkinlerin bir şey yapmasına izin vermiyor. O halde buraya bir soru bırakıyorum: Çocukların feminist harekette olduğu gibi kendi hak arayışlarında veya hayatlarına dair herhangi bir konuda kendi hayatlarının/kuşaklarının önderleri olması mümkün mü?

Çocukluğa dair çalışmalar çocuğu içinde bulunduğu sistemlere göre de değerlendiriyor:

Mesela aile/hane. Aile ve hane odaklı çalışmaları kuşak araştırması bağlamında ele alalım. Ailelerde kuşaklar arası ilişkiler onları şekillendiren sosyal yapılar bağlamında ele alınıyor. Çocuklar, iş ve duygusal ilişkilerle uğraşan bir dizi aile bağlamında temsilci. Şöyle: Birincisi çocuklar ev işlerinden aile üyelerinin bakımına kadar bir dizi işle meşguller ve sağlıklı ve üretken birer organizma olarak ailenin devam etmesini sağlayan girişimlere katılıyorlar. Çocukların ev içi işlerdeki görünürlüklerinde aslında kadının evdeki çalışmalarını iş olarak gösteren feminizmin katkısı büyük. İkincisi, çocuklar, ailenin tüm üyeleri tarafından açıkça iktisadi projeler olarak görülüyor. Ekonomik gelir getiren işlerde çalıştırmak birinci gösterge. Bir de çağın gelişimlerini takip edebilme konusunda sıkıntı yaşayabilecek (çoğu zaman büyük anne-büyük baba gibi) diğer aile üyelerine yardımcı olmak bu konuya bir örnek verilebilir. Araya hemen farklı bir bakışı da yerleştirme ihtiyacındayım. Toplumdaki yaşlıların özellikle teknolojiye hakim olamamalarından ötürü çocuklara göre dezavantajlı oldukları aktif bir tartışma ama en eski nesil olarak yaşlı nüfusunun arttığına ve daha fazla siyasi güç kazandıklarına da dikkat çekmekte fayda var.

Kuşak temalı çalışmalarda toplumsal cinsiyet kavramının mantıksal olarak kuşak çalışmalarını da yönlendirebileceğini iddialarıyla karşılaşıyoruz. Tıpkı cinsiyet – toplumsal cinsiyet kavramlarının detaylandırılmasındaki muazzam teorik verimlilikte olduğu gibi toplumsal ve ilişkisel bir fenomen olarak kuşakların da paralel terimlerle uygun bir şekilde teorize edilebileceği söyleniyor. Bu konuda üretilmiş somut bir kavram önerisi yok ama konunun bu şekilde tartışmaya açılması da önemli. Hem toplumsal cinsiyet hem de kuşak, ilişkisel kavramlardır. Toplumsal cinsiyetin ilişkisel mantığı üzerinde durularak, daha net bir ilişkisel nesil anlayışı da geliştirilebilir.

Buraya da şu soruları bırakıyorum: Aile/hane içinde çocukların sosyal statüleri, özne olarak temsiliyetleri, karşılaştıkları kısıtlamalar ve fırsatlar konusunda bilgi sahibi olup olmamaları yeterince açık bir şekilde tartışılabilir durumda mı? Toplumsal eşitsizlikle mücadelede ilişkisellikten hareket etmek mücadeleye ne katar?

Çocuklarla ilgili çalışmalardaki sistemlerden bir diğeri eğitim sistemi/okul. Buradaki araştırmaları ise yazının odağına biraz daha yaklaşıp toplumsal cinsiyetle ilişkilendirelim. Çalışmalar eğitim ortamında toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin yerleşik hale gelmesine vurgu yapıyor. Hatta bu eşitsizliğin kamusal tartışma ve diyaloglara da yansıdığı ileri sürülüyor. Ayrıca yüksek öğrenimin toplumsal cinsiyete dayalı normlar ve uygulamalardan arındığı takdirde insanlara büyük fırsatlar sunacağı da altı çizilen tartışmalardan biri. Buranın sorusu ise toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı eğitim sistemini kurmak veya eşitsiz ortamdan çocukları/gençleri uzak tutmak ne kadar mümkün?

Başka bir sistem sosyal bilimin toplumsal eşitlik adına geliştirdiği endeksler. Burada iki araştırmacı grubunun iki farklı endekse değinimlerine bakalım. Bir grup, kurumlar içinde yüceltilen norm, değer ve tutumların eşitsizliği derinleştiren halinden kurtulmak için Sosyal Kurumlar ve Cinsiyet Endeksi başta olmak üzere çeşitli endekslere dayanarak yaptıkları araştırmalarında toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle mücadelenin sihirli bir değneğe değil karmaşık yapıların bir araya gelerek bu konuya eğilmelerine ihtiyaç duyduğunu söylüyor. Tartışmalar içinde erken evlilik, çok eşlilik, ebeveyn otoritesi ve miras gibi konular var ki bu eklemeler endeksi çocukluk çalışmalarına da uyarlanabilir hale getiriyor. Henüz bir uyarlama olmasa da bu katkıyı göz ardı etmemek lazım. Kadın Yapabilirlik Endeksinin kadınların yaşam kalitesinin değerlendirilmesinde sağlam bir araç olduğunu savunanlar ise çocukların, etraflarındaki herhangi bir yetişkinin yamacından çıkarılarak yapabilirliklerine odaklanan bir endeksin onların da yaşam kalitelerinin değerlendirilmesi konusunda sağlam bir araç olabileceğini iddia ediyor. Kadınlarda olduğu gibi, çocukların yapabilirliklerinin ölçülmesinin maruz kaldıkları diğer tüm eşitsizlikler gibi toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gün yüzüne çıkarıp onunla mücadelenin gündeme gelmesini sağlayabilecektir. Buraya çocukların ebeveynle kurdukları ilişkileri düzenleyen sosyal kurumlara dair endekslerdeki ölçüm sonuçlarının ne gibi toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine değineceğine dair bir soru bırakıyorum.

Yapabilirliği de biraz açmakta fayda var. Yapabilirlik Yaklaşımı 1990’lı yıllarla başta iktisat olmak üzere çeşitli sosyal bilimlerin eksenine girmiş bir yaklaşım. Amartya Sen’in kavramsallaştırması ve çokça bilim insanı bu yaklaşıma çeşitli çalışmalarla katkı sunmaya devam ediyor. Yaklaşım özünde, bireylerin ve/ya toplumların kalkınmalarının sadece gelire dayalı hesaplamalarla yapılmasının işlevsizliğine vurgu yapıyor. Hem bireyi hem toplumu bizzat ilgilendiren birçok etkeni eş zamanlı olarak değerlendirmek ve herkesi yapmaya muktedir olduğu işlerle eşleştirmek gerektiğini iddia ediyor.

Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarsızlaşmış eşitsizliklerin sadece kadınların değil çocukların da meselesi olmasına odaklanmanın başka yolları da var. Bu bağlamda hegemonya önemli bir kavram. Nasıl kadınlar refaha erişimde cinsiyetlendirilmiş normlara karşı çıkıyorsa, nasıl kadınlar sanki gönüllülermiş gibi ev işlerinin ve bakımın biricik sorumlusu ilan edilmeyi reddediyorsa aynı şekilde çocuklar da bir mücadele alanındalar. Çünkü bütün o roller çocuklukta inşa ediliyor. Eğer bu durum öğretilen ve dayatılan bir şey olmasa, kadınlar ve çocuklar hangi rasyonel gerekçeyle bedenlerini ve kişiliklerini ev içi iş ve bakım odaklı bir toplumsal yeniden üretim süreci içine soksun ki? Başka bir soru da haklara sahip olmak ve hakları kullanabilmenin örtüşmemesiyle ilgili: eğer hak kullanımında yetişkin erkeklerle aynı erişime sahip değillerse çocuklar ve kadınların sadece (çoğu zaman kullanamadıkları) haklara sahip olmaları hangi yapabilirlikleri nasıl etkiler?

Bu yazıyı bir kadın olarak kağıda döktüm. Bu esnada doktora tezimde yaptığım araştırmadan ve metnimden sıkça yararlandım. Yararlandığım kaynakları aşağıda sıraladım. Bir kadın olarak bu tartışmanın neresinde olduğuma da değinmek isterim. Öncelikle belirtmek isterim ki bir toplumsal eşitlikten bahsetmek hiç mümkün değil, ayrışmaların ve uçurumların giderek arttığı, düzensiz gibi görünen ama yönetilebilir bir düzene dönüşmüş eşitsizlik toplumu içindeyiz. Toplumsal eşitlik için kültürel farklılıklar ve çeşitlilikler ne kadar olmalı ise sınıfsal farklılıklar o kadar olmamalı. Ya da kendini, kimliğini ifade etme biçimleri ne kadar çok olmalı ise onurlu yaşam mücadelesi verenlerle bu yaşam mücadelesinin sürekli önünde durmaya çalışanlar o kadar olmamalı. Eşitlik herkesin ve her şeyin aynı veya eş olması demek değil, bir arada yaşarken birbirimiz üzerinde tahakküm kurmamak aslında. Zaten bir toplumsal eşitlik olmadığından bahsettim ama kadınlar ve çocuklar için detaylı da konuşmayı önemsiyorum. Kadınlar yıllardır süren ve sosyolojik, politik, ekonomik, kültürel, coğrafik, psikolojik ve diğer dinamiklerle kurgulanan ve pekiştirilen eşitsizlikle mücadele halindeler. Sadece kadınlar değil esasında. Cinsel kimliklerinden bağımsız eşitlik mücadelesi veren herkes bu sürecin önemli bir parçası. Bu yazıdaki rolüm sadece toplumsal eşitliğe inanmak değil.  Ayrıca bir kadın araştırmacı olarak, kız ve oğlan çocukların aile, okul veya sosyal çevrelerindeki koşulların da toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir yerden bakmaya çabalıyorum. Buradaki hassasiyetimim kadın olmaktan mı feminist olmaktan mı kaynakladığını kestirme konusunda zorlandığımı itiraf etme ihtiyacı içindeyim. Zira kadın olmadan bu toplumun bir parçası olmayı sadece dışarıdan gözlemleyebiliyorum. Feminist bir erkek, feminist bir kadın veya feminist bir LGBTİ+ olmanın aynı şey olup olmadığını bilmiyorum. Sınıfsal eşitsizliğin bütün eşitsizlikler üzerindeki etkisini farkındayım fakat toplumsal cinsiyete duyarlılığın sınıfsız toplumla aynı anda gelişebileceğinden de emin olamıyorum. Örneğin geçtiğimiz haftaya dair gözlemlerim sırasında dikkatimi çekenlerin kadın olmakla ilgili olup olmayacağına dair bir şüphe ile bu yazıdaki kadın kimliğim de altını çizmek istiyorum. Peki çocukluğa bakışımını ne şekillendiriyor? Bu sorunun çok net bir cevabı var: toplumsal eşitlik içinde yaşamayı uman bir dünya görüşünü benimsemiş olmak. Toplumun kimi zaman demografik, kimi zaman sınıfsal, kimi zaman toplumsal kimlikler aracılığıyla görünmez kılınmış bireylerinin kendilerini ifade etmelerinin, sadece onların refahını artırmayacağını aynı zamanda onlar dışındakilerin de toplumsal eşit koşullarda devam etmelerini sağlayacağını düşünüyorum. Çocukların öncelikle yaşa bağlı ayrımcılıklarından sıyrılmalarını, aile-okul veya diğer kurumlardaki bastırılmış bireyselliklerini açığa çıkarabilmelerini çocuklara faydalı olabilmenin çok ötesinde toplumsal eşitlik inancımdan ötürü önemsiyorum. Aynı koşullardaki örneğin kadınların, yaşlıların veya engellilerin de varlıklarını farkındayım. Ama toplumsal hayata katılımları için kendi adlarına mücadele edebilecek şartlara çocuklardan daha kolay erişebileceklerini düşünüyorum. Burada amacım kıyas yapmak değil, mücadelenin her türlüsü elbette zor. Ama çocuklar dışındakilerin politikaya katılmalarının önünde en azından yasal bir engel olmadığının da altını çizmek isterim. “Kadın ne bilsin!” söylemiyle mücadele edildiği gibi “çocuk ne anlar!” söylemiyle de uğraşılması gerektiğine inanan bir toplumsal eşitlikçi rolüm mevcut. Hatta yukarıda aktardığım alan yazının da söylediği gibi çocukların insan hakları mücadelesinin kadınların insan hakları mücadelesinden öğrenecek çok şeyi olduğunu düşünüyorum.

Bir sonsöz olarak her türlü eşitsizlikte olduğu gibi toplumsal cinsiyete dayalı olanda da çocuklar sürecin etkileneni. Çocukların bugün ve gelecek tahayyülleri, karar almaları, davranışları, ses çıkarmaları veya susmalarını etkileyen bu eşitsizlikleri tartışmak önemli. Çocuk hakları hareketinin de feminizmde olduğu gibi kendi eylemlerinin öznesiyle şekillendiği günlerin yakın olduğunu umuyorum.

Daha Fazlasını Merak Edenler Şu Kaynaklara Bakabilir:

Addabbo, T. Lanzi, D. Picchio, A. 2010. “Gender Budgets: A Capability Approach” Journal of Human   Development   and   Capabilities, https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/194528 29.2010.520900, 29 Aralık 2021.
Alanen, L. “Generational Order” The Palgrave Handbook of Childhood Studies, 2009, Editörler: Jens Qvortrup, William A. Corsaro and Michael-Sebastian Honig. Palgrave Macmillan. ss. 159- 174.
DeJaeghere, Joan: “Public Debate and Dialogue from a Capabilities Approach: Can it Foster Gender Justice in Education?” Journal of Human Development and Capabilities, C.13/3, 2012, ss.353-371
Ghosh, J. 2019. “The  Uses  and  Abuses  of  Inequality”  Journal  of Human Development and Capabilities, C.20/2, ss.181-196, Doi: 10.1080/19452829.2019.1574282
Greco, G. Skordis-Worrall, J. Mills, A. 2018. “Development, Validity, and Reliability of the Women’s Capabilities Index” Journal of Human Development and Capabilities, C.19/3, ss.271- 288, Doi: 10.1080/19452829.2017.1422704.
Günlük-Şenesen, G. Ergüneş, N.Yakar-Önal, A. 2015. “Dirlik            Temelli Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme Yaklaşımıyla Yerel Yönetim Bütçelerine Bakmak: Kars Belediyesi”       (Çevrimiçi) http://www.maliyesempozyumu.org/wp-content/uploads/2017/10/Maliye_Sempozyumu_30_60 5_633.pdf., 8 Aralık 2020
Jütting, J. P. Morrisson, C. Dayton‐Johnson, J. Drechsler, D. 2008. “Measuring Gender (In)Equality: The OECD Gender, Institutions and Development Data Base” Journal of Human Development, C.9/1, ss.65-86, Doi: 10.1080/14649880701811401
Loots, Sonja, Walker, Melanie: “A Capabilities-based Gender Equality Policy for Higher Education: Conceptual and Methodological Considerations” Journal of Human Development and Capabilities, C.17/2, 2016, ss.260-277, Doi: 10.1080/19452829.2015.1076777
Mayall, B. 2009. “Generational Relations at Family Level” The Palgrave Handbook of Childhood Studies, 2009, Editörler: Jens Qvortrup, William A. Corsaro and Michael-Sebastian Honig. ss.175-187, Palgrave Macmillan
Nuggehalli, R. K. 2014. “Children and young people as protagonist and adults as partners” Participation, Citizenship and Intergenerational Relations in Children and Young People’s Lives Children and Adults in Conversation, Editörler: Joanne Westwood, Cath Larkins, Dan Moxon, Yasmin Perry, Nigel Thomas, ss. 10-22, Palgrave Macmillan.
Nussbaum, M. C. 2000. “Women’s Capabilities and Social Justice” Journal of Human Development, C.1/2, ss.219-247, Doi: 10.1080/713678045
Sayer, A. 2012. “Capabilities, Contributive Injustice and Unequal Divisions of Labour” Journal of Human Development and Capabilities, C.13/4, 2012, ss.580- 596, Doi: 10.1080/19452829.2012.693069
Qvortup, Jen: “Childhood as a structural form” The Palgrave Handbook of Childhood Studies, 2009, Editörler: Jens Qvortrup, William A. Corsaro and Michael- Sebastian Honig. ss.21-33, Palgrave Macmillan.
Walker, J. Berekashvili, N. Lomidze, N. 2014. “Valuing Time: Time Use Survey, the Capability Approach, and Gender Analysis” Journal of Human Development and Capabilities, C.15/1, 2014, ss.47- 59, Doi: 10.1080/19452829.2013.837033
Etiketler: 25 KasımÇocuk HaftasıfeminizmProtagonizmtoplumsal cinsiyetTuğba Canbulut

SON YAZILAR

Pentagon: İran Devrim Muhafızları’na ait üslere düzenlenen saldırıda 8 kişi öldürüldü

Pentagon: İran Devrim Muhafızları’na ait üslere düzenlenen saldırıda 8 kişi öldürüldü

30 Mart 2023
EŞİK’ten seçim öncesi siyasi partilere açık mektup: Eşit temsil lütuf değil kadınların hakkıdır

EŞİK’ten seçim öncesi siyasi partilere açık mektup: Eşit temsil lütuf değil kadınların hakkıdır

30 Mart 2023
Çocuk istismarının önlenmesi için TBMM’de komisyon kurulacak

Emekliye maaş artışı Meclis’te kabul edildi

30 Mart 2023
Yeşil Sol Parti’nin Beyannamesi’nin farkı ve ittifakların tartışmalı ‘listeleri’

Yeşil Sol Parti’nin Beyannamesi’nin farkı ve ittifakların tartışmalı ‘listeleri’

30 Mart 2023
“Cumhuriyetin Yeni Yüzyılı” tartışmasında anadilinde sağlık

“Cumhuriyetin Yeni Yüzyılı” tartışmasında anadilinde sağlık

30 Mart 2023
Kızıldere’de katledilen Mahir Çayan ve arkadaşları anıldı

Kızıldere’de katledilen Mahir Çayan ve arkadaşları anıldı

30 Mart 2023

VİDEO HABER

Mevcut Oynatılan

Yeşil Sol Parti’nin Beyannamesi’nin farkı ve ittifakların tartışmalı ‘listeleri’

Yeşil Sol Parti’nin Beyannamesi’nin farkı ve ittifakların tartışmalı ‘listeleri’

Yeşil Sol Parti’nin Beyannamesi’nin farkı ve ittifakların tartışmalı ‘listeleri’

Video
Diyarbakırlılar seçim güvenliği hakkında ne düşünüyor?

Diyarbakırlılar seçim güvenliği hakkında ne düşünüyor?

Video
Av. Erdal Doğan depremden sonra gözlemlerini aktardı: Hatay’ı yaşatacağız

Av. Erdal Doğan depremden sonra gözlemlerini aktardı: Hatay’ı yaşatacağız

Video
Yeşil Sol Parti’yi daha önce duydunuz mu?

Yeşil Sol Parti’yi daha önce duydunuz mu?

Video
Kadir Atalay yanıtladı: İttifakların son durumu seçim denklemini nasıl etkiler?

Kadir Atalay yanıtladı: İttifakların son durumu seçim denklemini nasıl etkiler?

Video

Gazete Karınca

  • HAKKINDA
  • KÜNYE
  • TÜM HABERLER

© 2023 Gazete Karınca - Tüm Hakları Saklıdır!

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
  • TÜMÜ
  • SEÇİM 2023
  • MARAŞ DEPREMİ
  • ÖZEL
    • Çeviri
    • Röportaj
  • GÜNCEL
    • Bilim ve Teknoloji
    • Cezaevleri
    • Çalışma Yaşamı
    • Dünya
    • Eğitim
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kültür-Sanat
    • Medya
    • Sağlık
    • Forum
  • POLİTİKA
  • TOPLUMSAL CİNSİYET
  • YAZARLAR
  • VİDEO

© 2023 Gazete Karınca - Tüm Hakları Saklıdır!