Ülke olarak yaşadığımız büyük deprem felaketinin ardından, yitirdiğimiz canların acısı ve yaşam alanlarımızın olası bir depreme dayanıksızlığı bilgisiyle umutlarımız ve geleceğe dair inancımız da betonların altında kalmak üzereydi ki izin vermedik, dört bir yandan deprem bölgelerine koştuk ve elimizden geldiğince yardım etmeye çalıştık. Yeniden ve her şeye rağmen yıkıntılar üzerinde birlik olduk, umudumuzu yeşerttik.
Ardından deprem korkusu ve yitirilenlerin acısı hala çok tazeyken 14 Mayıs seçimlerini yaşadık. Gel gör ki 20 yıllık karanlıklar iktidarının bir kez daha o bölgelerde yüksek oy aldığını gördük. Bizler elbette devrimci demokrat insanlar olarak buna bakmadık, bakmayacağız. Hiçbir kırgınlık ve küskünlük beklemeden yine oralarda olacağız. Hep olduğu gibi… Umudumuzu yitirmeyecek ve halkımızın da en zor zamanlarında, ihtiyaç halinde yanlarında biz olacağız, onlara direnç olacağız.
21 yıldır her türlü baskı ile karşılaştık. AKP iktidarı ile yaşlandık, gençliğimiz onların karanlığıyla, haksız hukuksuz yargılamaları ve baskılarıyla mücadele ederek geçti. Başka iktidar dönemi görmeyenler var aramızda.
Ama umudumuz ve mücadele azmimiz hep yüksek oldu. Biz değil miydik kötülüğün karşısında omuz omuza duran, biz değil miydik, sindirilmeye çalışıldığında milyon olarak Gezi’de sokaklara çıkan…
Kendimizi küçümsemeyelim. Saymakla bitiremeyeceğimiz kazanımlarımız var. Kaybettiklerimiz de oldu, doğrudur. Her yenilgi yeni zaferleri getirir. Örneğin Cumartesi İnsanları, Galatasaray Lisesi önüne gidiyor her hafta. Gözaltına alınıyor, şiddet görüyor ama yılmıyor.
Bize kapatılan sokaklar yine bizim, hep bizim… Depremin ardından devrimciler, solcular ve memleketin tüm duyarlı insanları Kadıköy’de toplandığında, bütün ara sokaklar “Hükümet İstifa” sesleriyle inledi. 1 Mayıs alanı bu yıl da umutla dirençle hıncahınç doluydu. İşçiler, emekçiler, kadınlar, gençler bir kez daha her yıl olduğu gibi “Buradayız” dediler “Hiçbir Yere Gitmiyoruz, Bu Memleket Bizim”.
14 Mayıs seçim sonuçları kısa bir şaşkınlığın ardından bizi üzse de bir-iki günlük durgunluğumuza rağmen toparlandık ve yine dimdik ayağa kalkarak hâlâ umudumuz var, dedik. Yapabiliriz, bu karanlıklar iktidarını devirebiliriz.
Şimdi bir kez daha 28 Mayıs Pazar günü sandıklara gideceğiz. Saray iktidarını değiştireceğiz, buna inanmalıyız.
Yenilsek de yine ayağa kalkacağız, yine direneceğiz. 21 yıl nasıl mücadele ettiysek yine edeceğiz, omuz omuza, dirençle; yılmadan, usanmadan. Biz kazanacağız çünkü umudumuzu ve birlikten doğan gücümüzü, insanlığa olan inancımızı yenmelerine izin vermeyeceğiz. Özgürlük ve adalete olan özlemimizle bir kez daha sandığa gideceğiz. Sandığa, sokaklara, kazanımlarımıza, haklarımıza, parkımıza, aşımıza, evimize, geleceğimize sahip çıkmak için…