1 Mayıs’a bu sene yaklaşan 14 Mayıs seçimleri gündemiyle gidiliyor. Emekçilerin seçim gündeminde alanlara nasıl gideceğini değerlendiren sendika temsilcileri, 1 Mayıs ile 14 Mayıs’ın artık iç içe geçtiğini ve bu sene alanlarda iktidarın değişmesi taleplerini haykıracaklarını ifade etti.
İşçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’a sayılı günler kalmışken İstanbul’da kutlamaların yapılacağı alan Maltepe Meydanı olacak. Sendikalar, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, dernekler, platformlar ve yurttaşların katılacağı miting için toplanma saati 13.00 olarak belirlendi.
1 Mayıs’ta dün olduğu gibi bugün de işçilerin talepleri aynı. Fakat bu sene 1 Mayıs’a 14 Mayıs seçimlerinin gündemi eşliğinde gidiliyor. 20 yıllık AKP iktidarı döneminde yaşanan krizlerden en çok etkilenen kesimlerden olan işçiler, bu 1 Mayıs’ta da çalışma koşullarında ve yaşam koşullarında iyileştirme taleplerini yenilerken öte yandan iktidarın değişmesini de talep edecek.
Önümüzdeki seçimin işçi ve emekçiler için önemini ve alanlarda öne çıkacak talepleri, İstanbul’daki sendikaların temsilcileri Gazete Karınca’ya değerlendirdi.
‘Var olma savaşının olduğu bir 1 Mayıs’
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul dönem sözcüsü Ayfer Koçak, 1 Mayıs’a dair, ” Açlığa karşı, yaşama talebiyle yürüttüğümüz bir 1 Mayıs bu” değerlendirmesinde bulunarak şunları ifade etti:
Bu seçime giderken bütün işçiler ve emekçiler, artık açlık sınırında yaşıyorlar. Özellikle 6 Şubat depreminde de gördük ki biz emekçilerin yaşamları risk altında ve İstanbul gibi bir mega kentte deprem ile ilgili evlerini dahi kontrol ettiremeyen, evlerinin kendilerinin tabutu olup olmayacağını bilmeden kaygı ile yaşayan emekçiler var. Kaygılı uyuyup kaygılı kalkan bir toplumuz artık biz. İşe giderken de açız işten çıkarken de açız, öğrencilerimiz okula gelirken açlar, okuldan çıkarken yine açlar. Bütün kantinlerin satış ortalaması yarı yarıya azalmış durumda. Bu çocuklar işçilerin emekçilerin çocukları. Ve biz de o çocukların ebeveynleriyiz. Biz ne yaşıyorsak, onlar bizden daha fazlasını yaşıyor. Dolayısıyla bu 1 Mayıs var olma savaşının olduğu bir 1 Mayıs.
‘14 Mayıs’a ya faşizm ya yeniden oluş diyoruz’
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Birleşik Metal İş Sendikası İşçi Temsilcisi Mustafa Dalgalı, 1 Mayıs’a umutla gittiklerini ifade ederek, “14 Mayıs bizim için bu ülkede demokrasinin değişimin, laikliğin birçok kavramın yeniden yaşanması bu ülkede yeniden hayata geçmesi için önemli. İşçi sınıfı için de bu baskıcı faşizan iktidarın bir an evvel gitmesi, yeni kazanımların elde edilmesi. Kaybedilmiş hakların yeniden yerine konulması için bakıyoruz. Artık söyleyecek çok söz yok; ya faşizm ya yeniden oluş diyoruz biz” dedi.
‘Emekçiler özgürlük bekliyor’
DİSK Genel İş Anadolu 3 No’lu Şube Başkanı Özer Değirmenci ise şunları ifade etti:
1 Mayıs’ta hem işçi sınıfının taleplerini olduğu gibi haykıracağız hem de toplumsal muhalefetin ne kadar yüksek olduğunu göstereceğiz. 14 Mayıs seçimlerinden sonra iktidarın değişmesi durumunda, bize özgürlük vadedenlerin nasıl olduklarını göreceğiz. Emekçiler her şeyden önce özgürlük bekliyor, ücretlerinde çalışma koşullarında iyileştirmeler bekliyor, daha insani yaşam koşulları bekliyor, bekliyoruz. Bize özgürlük vadedenlerin ne kadar vadettiğini göreceğiz.
‘1 Mayıs’tan 14 Mayıs’a çok güçlü bir bağ oluştu’
DİSK Birleşik Tarım Orman İşçileri Sendikası’ndan (BTO-SEN) Ali Haydar Keleş, “1 Mayıs’ta da işçi sınıfı iktisadi taleplerini alanlarda haykıracak. Çünkü, İşsizlik , yoksulluk çok fazla var; alım gücü giderek düşüyor, ücretler açlık sınırının altında” dedi ve şöyle devam etti:
İşçi, emekçi için 14 Mayıs seçimlerinin önemi, işçilerin artık faşizmle hesaplaşmak istemesi. Tek adam düzenine son vermek istiyorlar. Dolayısıyla 1 Mayıs’tan 14 Mayıs’a çok güçlü bir bağ oluştu. 1 Mayıs alanlarında bu sene bu istek ve özlem de haykırılacak. Saray iktidarının son bulması, demokratik hakların kazanılması için işçiler alanda olacak ve bu senenin özgünlüğü bu olacak. Yeni gelecek iktidara dair işçinin, emekçinin gördüğü elbette farklı bir şey yok.
Bizler, Millet İttifakı’nın da başka bir restorasyoncu burjuva iktidar olarak tanımlıyoruz. Dolayısıyla bizim çağrımız da oraya olmayacak. Biz işçiler emekçiler olarak kendi alternatifimizi oluşturma çağrısı yapıyoruz. İşçi sınıfı, ezilenler mutlaka kendi iktidarlarını kurmaya hazırlanmalı. Bunun için örgütlenmeli, bunun için bir araya gelmeli, bunun için mücadele etmeli. Burjuvaların, patronların düzenine yedeklenmemek gerekir. 1 Mayıs, 14 Mayıs buna vesile olsun. Mücadelemize bundan sonra da devam edeceğiz.
‘1 Mayıs’a tek adam rejiminin biteceğini söylemek için de gidiyoruz’
28 Nisan’da yapılan Taksim anmasına işaret eden KESK Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Varol Öztorun, “Tek adam rejiminin alanları yasaklaması, keyfine göre anlık kararlarla özgürlüklerimizi kısıtlaması söz konusu. 14 Mayıs’tan korkuyorlar çünkü kaybedeceklerini biliyorlar. Tek adam rejiminin sonuna da geldiklerini bildikleri için toplumu daha gerilimli hale getirmeye çalışıyorlar. Biz, işçiler emekçiler olarak, bu durumu da protesto ediyoruz. 14 Mayıs’ta bu tek adam rejiminin biteceğini söylemek için de 1 Mayıs’a gidiyoruz” ifadelerini kullandı.
’14 Mayıs’ta kendilerine oy verir gibi vermeliler’
DİSK Gıda-İş Genel Sekreteri Olcay Ozak, her yıl düzenlenen Taksim anmasını örnek göstererek şunları ifade etti:
Hayatını kaybeden arkadaşlarımızı anmak için gittiğimiz törende bile Şişhane’de öldürülen Akif Dalcı’yı anmak için yürümemize izin verilmedi. Bu baskıcı otoriter, tekçi anlayış ile işçi ve emekçilerin kendi haklarını, kendi çalışma koşullarını ifade edebileceği alanın da olmadığını görüyoruz. Sendikaya üye olmanın zorluklarını, ücretin az, çalışma koşullarının kötü demenin zorlukları da bununla paralel. Bütün bunların ortadan kalkması, tam demokrasi, hak ve özgürlüklerin kullanılması için işçi ve emekçilerin bu 14 Mayıs’ı kendilerine oy verir gibi kendi geleceklerine, çocuklarının geleceğine çocuklarının beslenme çatasına koyacakları ekmeği düşünerek oy vermek gerekecek. Bu ancak işçi ve emekçilerin birleşik mücadelesiyle aşılabilecek bir şey. Ben 14 Mayıs’ta tüm ülkemiz, işçi sınıfımız açısından en azından bu tekçi anlayışın yıkılıp yeni mücadele alanlarının, olanaklarının genişleyeceği bir sonuçla buradan çıkılacağını düşünüyorum. İnancım güvenim tam. İşçi sınıfımız bütün karanlıkları yırtacak güçte olduğunu 1 Mayıs’ta da 14 Mayıs’ta da gösterecek.
‘Bu seçimin emekçileri ne kadar ilgilendirdiğini biliyoruz’
DİSK Genel İş Anadolu Yakası 1 No’lu Şube Başkanı Nazan Gevher ise, “Genel İş’in örgütlü olduğu her yerde belediye işçileri için norm kadro talebimiz var ve talebimiz halen devam ediyor. Aynı şekilde iade talebimiz de devam ediyor. Bu talebimizi hem 1 Mayıs’ta hem 14 Mayıs’ta hem de sonrasında vurgulamaya devam edeceğiz. Ayrıca Demokratik bir Türkiye için bu seçimin ne kadar önemli olduğunu, bu seçimin emekçileri ne kadar ilgilendirdiğini biliyoruz. Mücadelenin bitmeyeceğinin devam edeceğinin de farkındayız” dedi.