Hükümet tarafından açıklanan memurlara yüzde 30 zam açıklaması sonrası sendika ve muhalefetten gelen tepkilerin ardından yarın milyonlarca kamu çalışanı insani bir ücret talebiyle iş bırakma eylemi yapacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni yıl ile birlikte “müjde” olarak duyurduğu memur ve emeklilerin maaş artış oranını yüzde 25 olarak açıklaması sonrası sendika ve muhalefetten gelen tepkiler üzerine zam oranının yüzde 30 olarak güncellendi.
Böylelikle en düşük memur maaşı aile ödeneği dahil 11 bin 381, en düşük emekli memur maaşı 7 bin 596 TL oldu.
TÜRK-İŞ tarafından hazırlanan Açlık ve Yoksulluk Sınırı Aralık 2022 araştırmasına göre açlık sınırı 8 bin 130 lira iken, yoksulluk sınırı da 26 bin 481 lira.
Kamu çalışanlarına yapılan yüzde 30’luk zamma rağmen farklı iş kolunda çalışan milyonlarca memurun maaşı da yoksulluk sınırının altında kalmasının ardından Kamu Konfederasyonları Platformu, memur ve emekli maaşlarına verilen yüzde 30 zamma tepki olarak, eylem kararı aldı.
Yarın (12 Ocak Perşembe) yapılacak iş bırakma eylemi öncesi Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Derya Uğur ve Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) Genel Başkanı Mehmet Alper Öğretici Gazete Karınca’ya konuştu.
Memurlardan iş bırakma eylemi
Sendika ve konfederasyonlar tarafından alınan eylem kararının ardından milyonlarca kamu personelini ilgilendiren yarın yapılacak olan iş bırakma eylemine, Anadolu Konfederasyonu, Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, Çalışanlar Birliği Sendikalar Konfederasyonu, Yurt Sendikaları Konfederasyonu, Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu ve Şehit Gazi-Sen Konfederasyonu katılım sağlayacak.
Yüzde 30’luk zam enflasyon farkını bile karşılamıyor
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, düzenleyecekleri iş bırakma eyleminin hükümete bir “uyarı” niteliğinde olduğunu ve eğer seslerine kulak verilmezse bu eylemlerin giderek artacağına dikkat çekti. Balık, şöyle devam etti:
Öncelikle yapılan bu yüzde 30 zammın enflasyon farkını bile karşılamadığı ve kamu çalışanlarının hayatındaki olumlu değişikliklere yol açmayacağı için eylem yapıyoruz. Yani birinci önceliğimiz maaşlarımıza yapılan zammın yeterli olması için bu eylemi yapıyoruz. İkinci önceliğimiz vergi dilimlerinin yüzde 15’e sabitlemek konusunda tüm konfederasyonlarımızın talebi vardı. Bu noktada bir adım atılmadı. Enflasyon düzeyinde kamu çalışanlarının maaşında iyileştirme yapılması gerekiyor. Yüzdelik artışlarla bir yere ulaşmak da mümkün olmuyor.
En düşük kamu emekçi maaşı yoksulluk sınırının üzerinde olmalı
Ülke genelinde yaşanan ekonomik sıkıntıların ortada olduğunu, elektrik, su gıda ve pek çok kaleme yapılan yüzde 50’lik, 60’lık zamlara karşı memurların maaşına yüzde 30 zammın reva görülmesinin kabul edilemez olduğunu ifade eden Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Derya Uğur ise şöyle devam etti:
Her türlü platformda söylediğimiz bir şey var; En düşük kamu emekçi maaşı yoksulluk sınırının üzerinde olmak üzere, kademeli artış ve yoksulluk sınırı üzerindeki bu maaşın da emekliliğe yansıyan şekilde olması en büyük taleptir. Sağlık çalışanlarına beş parçada maaş ödemesi yapılıyor. Bunlar; normal maaşı, sabit ek ödemesi, taban ek ödemesi, teşvik ek ödemesi ve nöbet tutanağı adı altında nöbet tutan arkadaşlarımıza nöbet ücreti veriliyor. Ancak normal maaş dışında bunların hiçbiri emekliliğe yansımıyor. Bunun yanında sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddete çözüm bulunması ve yılda 90 gün olmak üzere yıpranma payı hakkımız için alanlarda olacağız.
Vergi adaletsizliği giderilsin, alım gücümüz arttırılsın
Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu(BASK) Genel Başkanı Mehmet Alper Öğretici de kamu çalışanı maaşı üzerinden alınan vergi diliminin 15 yıl süreyle sabitlenmesi ve bu yöndeki adaletsizliğin giderilmesini talep ettiklerini söyledi. Öğretici şunları söyledi:
Bizler de insanca yaşayabilecek bir ücret için kamu çalışanlarının ücretlerinin yoksulluk sınırı üzerinde emeklilerin maaşlarının ise en az asgari ücretleri yerine getirilmesini talep ediyoruz. Şu anki vergi dilimi yılbaşında böyle başlıyor. Ama ne yazık ki Mayıs ve Haziran yani yılın ortalarına geldiğinde yüzde 20 yılın sonuna doğru da yüzde 27 oranında vergi kesiliyor. Bu da çok ciddi bir kayıp oluşturuyor. Bu yüzden bizler de vergi diliminin 15 yıl sabitlenmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu çerçeve de tüm üyelerimizle birlikte ‘Yüzde 30’u Kabul Etmiyoruz’ , ‘Alım Gücümüzün Arttırılmasını İstiyoruz’ , ‘Vergi Adaletsizliği Giderilsin’ şiarıyla iş bırakma eylemi gerçekleştiriyoruz.