Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun için “Cambridge Analytica’cılık oynamak kapasitenizi aşar” ifadesini kullandı. Altun’dan “Devletin kamu görevlilerini isim isim zikrederek hedef göstermesi kabul edilemez” dedi. Peki, Cambridge Analytica uyarısı ne anlama geliyor?
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda ‘son 10 gün’ uyarısını yineledi.
Kılıçdaroğlu paylaşımında, “Son 10 güne 2 gün kaldı. Ben son uyarımı yapayım. Fahrettin Altun, Serhat ve ekip arkadaşları Çağatay ile Evren; anlaşmaya çalıştığınız dark web dünyası, sizi yabancı istihbaratın eline düşürür. Cambridge Analytica’cılık oynamak sizin kapasitenizi aşar çocuklar. SON UYARIMDIR!” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu birkaç gün önce yaptığı açıklamada da, “Son 10 günde girişilecek en pis işleri biliyorum” demişti.
Fahrettin Altun’dan yanıt
İletişim Başkanı Fahrettin Altun da bu suçlamaya Twitter hesabından yanıt verdi: “Devletin kamu görevlilerini isim isim zikrederek hedef göstermesi kabul edilemez.”
Fahrettin Altun, Kılıçdaroğlu’nun paylaşımında yer alan diğer isimlerin, başkan yardımcıları ve bilgi işlem daire başkanı olduğunu belirtti.
Altun, açıklamasında “Demokrasinin en büyük düşmanlarından biri olarak gördüğümüz dezenformasyonla mücadele ediyoruz” ifadesini de kullandı.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, ülkemizin stratejik iletişimi için gece gündüz demeden çalışan ve özellikle ülkemize dönük sistematik dezenformasyonla mücadelede büyük başarılar elde eden İletişim Başkanlığımızı, Başkan Yardımcılarım Çağatay ve Evren beyleri, Bilgi İşlem Daire Başkanım… https://t.co/Q57l4uAsU2
— Fahrettin Altun (@fahrettinaltun) May 1, 2023
Cambridge Analytica nedir?
BBC Türkçe’nin haberine göre Cambridge Analytica skandalı 2018 yılında, 50 milyon Facebook kullanıcısına ait verilerin usulsüz kullanıldığının ifşa olması ile ortaya çıktı.
Şirket, “tüketici, takipçi, seçmen davranışlarını değiştirmek isteyen” iş dünyası ve siyasi partilere hizmet sunan bir veri analiz şirketi olarak çalışıyordu.
Zaman içinde kullanıcı verileri usulsüz şekilde elde edildiği belirlenen kişi sayısı 90 milyona yaklaştı.
Şirketin, ABD’de Donald Trump’ın başkan seçilmesinde ve Britanya’nın Avrupa Birliği’nden çıkma (Brexit) süreçlerinde, seçmen davranışları üzerinde etkili olduğu düşünülüyordu.
Skandal, The Observer gazetesinin haberi ile gün yüzüne çıktı.
Gazete 2014 yılında, 50 milyon Facebook kullanıcı profilinin İngiltere merkezli Global Science Research şirketi tarafından toplandığını yazdı.
Kullanıcı bilgileri bir kişilik testi ile elde edildi.
Testi yapmaları için ücret ödenen ABD’liler ile bu kişilerin Facebook arkadaşlarının sosyal medya verileri ele geçirilmişti.
Süreçte, Cambridge Analytica’nın seçim sandıklarındaki tercihleri etkileyebilecek ve öngörebilecek güçlü bir yazılım kullandığı iddia edilmiş ve bu sistem ‘tam teşekküllü propaganda makinesi’ olarak tanımlanmıştı.
Şirketin yöneticisi olan Alexander Nix, “Demokratlar teknoloji devriminde öncülük ediyordu, veri analizleri ve dijital dünya ve Cumhuriyetçilerin rekabet etmekte başarısız olduğu alanlardı. Biz de bunu bir fırsat olarak gördük” demişti.
Şirket ise usulsüzlük yaptıkları iddialarını reddetmiş ve verilerin hiçbirinin ABD’de 2016’daki başkanlık seçimlerinde kullanılmadığını savunmuştu.
Facebook’un kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Mark Zuckerberg, kullanıcı bilgilerinin izinsiz paylaşılmasıyla ilgili süreç içinde ABD Kongresi’nde ifade verdi ve özür diledi.
Şirkete tarihi bir miktar olan 5 milyar dolar ceza kesildi. Cambridge Analytica şirketi de kapatıldı.