14 Mayıs seçimlerine sayılı günler kalırken, birçok kentte siyasi parti liderleri ve milletvekili adayları alanlarda çalışmalarını sürdürüyor. Bu kentlerden biri de 1.3 milyondan fazla seçmene sahip olan Mersin.
2018 seçimlerinde kentten Meclis’e giden 13 milletvekilinden 4’ü AKP, 3’ü CHP’dendi. HDP, MHP ve İYİ Parti’den ise 2’şer vekil Meclis’te yer aldı.
Uzun yıllar boyunca sosyalist feminist mücadele yürüten Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüler Kurulu üyesi Perihan Koca da Yeşil Sol Parti’den milletvekili adayı.
Mersin’in uzun yıllardır aldığı göç sebebiyle kozmopolit bir kent olduğunu belirten Koca, şehrin halklar ve inançlar mozaiği görüntüsü çizdiğini söylüyor.
Koca, aynı zamanda kentin tarım, liman ve sanayi işçilerinin varlığı sebebiyle bir emekçi havzası olduğunun altını çiziyor.
Emekçilerin neoliberal politikalarla mülksüzleştirildiğine işaret eden Koca, üreticiliğin tasfiye edilip tüketim kültürünün yerleştirilmeye çalışıldığını söylüyor.
Eskiden nohut mitinglerinin, çiftçi mitinglerinin yapıldığı, işçilerin, emekçilerin, üreticilerin kendisini daha çok hissettirebildiği bir tarihsel dokusu vardı bu kentin. Ama bugün geldiğimiz aşamada tarımın, üreticiliğin ve köylülüğün yok oluşuna şahit olduğumuz bir gerçeklik var. Aynı zamanda Akdeniz ekosisteminin göbeğinde olan bir kent. Bu açıdan aslında ekolojik krizin özgün yapısını kendi çehresinde çok fazla yaşayan bir kent. AKP-MHP iktidarının Rusya ile yaptığı işbirliği sayesinde bütün karşı çıkmalara ve mücadelelere rağmen Akkuyu’da inşa edilen Nükleer Santral’e yakıt getirilme müjdesi verilmişti. Bu açıdan da ekolojik tahribatı çok derinden yaşadığımız kentlerden biri.
Bütün bu tahribatlara rağmen bir yandan da mücadele alanlarının çok dinamik ve politik olduğunu belirten Koca, kadın ve ilk kez oy kullanacak genç seçmen oranına dikkat çekiyor.
Perihan Koca, kentte seçim çalışmaları yaparken halktaki bıkkınlığa ve yeni bir yaşam arzusuna şahit olduklarını, insanların temel ihtiyaçlarına dair taleplerinin 14 Mayıs’ta bir beklentiye sebep olduğunu aktarıyor.
‘Kentteki aday profilleri halkta tepkiye neden oluyor’
Mersin’deki milletvekili aday profillerini değerlendiren Koca, Cumhur İttifakı adaylarının halkta tepkilere sebep olduğunu söylüyor.
AKP’den Mersin milletvekili adayı olan Ekonomi Bakanı Nurettin Nebati’nin, Türkiye’deki ekonomik krizin aktörlerinden ve iktidarın politikalarının sorumlularından olduğunu belirten Koca, Mersin’den aday olmasının da tesadüf olmadığına işaret ediyor. Koca, kentteki AKP ve MHP seçmenlerinin de partilerinden memnun olmadığını söylüyor.
AKP seçmenleri kendi aralarında 14 Mayıs seçimlerinde biz park edeceğiz diye bir söylem var etmişler. 14 Mayıs’ta oy kullanmaya gideceklerini ve AKP’nin kazanması durumunda yaşayacakları korku yüzünden orada konumlanacaklarını söylüyorlar. Cumhur İttifakı tabanı, ittifakın kendilerine sadece faşizm vaadinde bulunduğunu net bir şekilde görüyor. Bunu sesli bir şekilde söylemekten korkan bir kemik taban var. Bunu özel sohbetlerimizde çok net bir şekilde hissedebiliyoruz. Genel olarak korku eşiğinin aşıldığı, devlet bilincinden kopuş emarelerinin gözle görünür olduğu bir dönemi yaşıyoruz. AKP’nin kemik tabanı 21 yıllık ceberut iktidarının temel öznesini oluşturduğu için bir korku da barındırıyor.
Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayeti soruşturmasında adı geçen MHP’li Olcay Kılavuz’un da Mersin’den milletvekili adayı olduğunu hatırlatan Koca, eski AKP’lilerin CHP listelerinden aday olmasının kentte bir tepkiye sebep olduğunu belirtiyor.
‘Çok sert bir sınıfsal kavga başlayacak’
‘Ne faşizm ne de restorasyon’ diyerek temelden karşı oldukları ittifaklara karşı yeni bir seçenek olarak Emek ve Özgürlük İttifakı’nı kurduklarını ifade eden Koca, işçi ve emekçi sınıfları merkezine koyan toplumsal mücadele dinamiklerini içeren bir programla hareket ettiklerini dile getiriyor.
Halklarımızı ve emekçi sınıfları seçeneksiz bırakmamak için, HDP’nin kapatılma tehlikesine karşın Yeşil Sol Parti listelerinden seçimlere katılıyoruz. Açıklamış olduğumuz seçim beyannamesi -Cumhur ve Millet ittifaklarından farklı olarak- mücadele alanlarında ve toplumsal mücadele dinamiklerinden süzülmüş bir ilkeler manzumesi olarak hayata geçirildi. Bu ilkeleri sahada ve hayatın tüm alanlarında bugünden başlayarak inşa etmeye çalışıyoruz. Ortak hedefimiz ve yürüyüşümüz demokratik bir cumhuriyetin inşasıdır. Bu inşada da aslolan bu yürüyüşün kurucu öznelerle 14 Mayıs’ı da aşan bir yerden yapabilmektir.
“15 Mayıs sabahında nefes alabileceğimiz bir güne uyanacağız ve çok sert bir sınıfsal kavga başlayacak” diyen Koca, milletvekili adayı olarak bu kavgaya talip olduklarını söylüyor ve milletvekili seçildiklerinde açıkladıkları programın sözcülüğünü yapacaklarını ifade ediyor.