Silopi’de kadın mitingi düzenlendi. Mitingde konuşan Yeşil Sol Parti Eşsözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Türkiye’de iki kutuplu erkek siyasetinin yürütüldüğünü vurgulayarak “Bundan sonra tek adama karşı binlerce kadın siyaset yapacak” dedi.
Şırnak’ın Silopi ilçesinde Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) binlerce kadının katılımı ile kadın mitingi düzenledi. Kadınların yöresel kıyafetleri ile miting alanın rengarenk kadınlar sık sık “Hükümet istifa”, “Jin jiyan azadî” sloganları attı.
‘Kadınlar özgür olmadan, kadınlar olmadan siyaset de yaşam da olmayacak’
Mitingde konuşan Yeşil Sol Parti Şırnak adayı Newroz Uysal Aslan, “Bugün ortaya çıkan ittifaklar siyasetlerini kadınlar olmadan, kadınların özgürlüğüne yer vermeden yapmaya çalışıyorlar. Ancak bizler buradan sonuna kadar diyoruz ki; kadınlar özgür olmadan, kadınlar olmadan siyaset de yaşam da olmayacak” diye konuştu.
’14 Mayıs’ta sandıklara kadınların rengi ile gideceğiz’
“Kadınlar özgür olana kadar mücadelemiz devam edecek” diyen Uysal 14 Mayıs’ta sandıklara kadınların renkleri ile gideceklerini söyledi.
Ardından konuşan Ayşegül Doğan da, “Hepinizi tek tek görmek istiyorum. Hepinize tek tek temas etmek istiyorum. Hepinizi Botan’ın sıcaklığı ile selamlıyorum” ifadelerini kullandı.
‘Bu yüzyıl kadınların yüzyılı olacak’
Ardından konuşan HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir, toplumun kadınların özgürlüğü ile özgürleşeceğini belirterek, “Kürt kadınlarının mücadelesini yok etmek istediler. Ama Kürt kadınları, Kürt anneleri buna izin vermedi. Bizim önümüzü kesemeyecekler. Yüzyıldır kadın mücadelesini, Kürtlerin mücadelesini bastırmak istediler. Ama bu yüzyıl kadınların yüzyılı olacak. Halkımıza da Kürt kadınlarına da güveniyoruz. Kürt kadınlarına düşmanlık edenler yok olup gidecekler” diye konuştu.
’14 Mayıs’ta bu kayyımları da göndereceğiz’
İnsan ve Özgürlük Partisi’nden (PİA) Sümeyra Gülmez, iktidarın bugüne kadar uyguladığı her türlü baskıya bu meydanın cevap olduğunu belirterek, Kürtlerin birlik olması gerektiğinin altını çizdi. Kürtler için birlik olmak dışında bir şans olmadığını kaydeden Gülmez, “Nasıl ki, 2019 seçimlerinde bu belediyeleri onlardan geri aldık, 14 Mayıs’ta meclisi de onların elinden alacağız. İrademizi gasp etmelerini kabul etmediğimiz gibi 14 Mayıs’ta bu kayyımları da göndereceğiz” şeklinde konuştu.
‘Yüzlerce kadın arkadaşımızın cesaretleri karşısında bir şey yapamadıkları için tutukluyorlar’
HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, iktidarın yıllardır Kürt kadın mücadelesini hedef aldığını belirterek, “Bizler Taybet ananın cesareti ile mücadelemizi yürütüyoruz. Bugün yüzlerce kadın arkadaşımızın cesaretleri karşısında bir şey yapamadıkları için tutukluyorlar. İktidarın Kürtlere dönük her türlü saldırılarına karşı Botan halkı direnişini ortaya koyuyor ve iktidarın savaş politikalarını boşa çıkarıyor” diye konuştu.
‘Bizler İstanbul Sözleşmesini kadınların renkleri ile koruyacağız’
İktidarın kadın düşmanı politikalarına değinen Başaran sözlerine şöyle devam etti:
Hedefleri öncelikle Kürt kadınlarıdır. Onların nasıl siyaset yaptıklarını görüyoruz. Kadınların haklarını masa başında pazarlık meselesi yaptılar. Dertleri bir Kürtler, bir de kadınlar. Kadınları durdurmak istiyorlar. Makul kadını yaratmak istiyorlar. Bu nedenle kadınlara saldırıyorlar. Kadınları hedef alıyorlar. Bugün HDP bu fikriyata karşı mücadele veriyordu. Bugün HDP’yi kapatmak istiyorlar. Ama bizler Yeşil Sol Parti ile bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Onların hedef almasına karşı bizler haklarımızı savunacağız. Bizler İstanbul Sözleşmesini kadınların renkleri ile koruyacağız. Kendi renklerimizle mücadele edeceğiz ve onların hedeflerini boşa çıkaracağız
‘Tek adam rejimini göndereceğiz kadınlar kazanacak’
Yeşil Sol Parti Eşsözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar da “Sözümüz olsun bu mücadele büyüyecek, bu mücadele kazanacak. Mücadelemizin yükselticileri, irademizin gaspı ile cezaevlerinde olan bütün kadın arkadaşlarımız, bu mücadelenin sözü bir anlamda da onlara gelsin” dedi.
Cezaevlerindeki Kürt kadın siyasetçilerin isimlerini sayarak, “Onlar içerde bizler dışarıda mücadele ediyoruz” diyen Uçar, “Tek adam rejimini göndereceğiz kadınlar kazanacak” diye vurguladı.
‘Kürt kadınlarının mücadelesi tek adam rejiminin değişmesinde en güçlü anahtar’
Kürt kadınlarının mücadelesinin yıllar içinde çok büyük kazanımlar elde ettiğini kaydeden Uçar, “Bugün bu mücadelenin kendisi Türkiye’de mevcut siyaset değiştirmeye, mevcut siyaseti dönüştürmeye karşı en büyük en büyük direnişi veriyor. Hatta Kürt kadınlarının mücadelesi tek adam rejiminin değişmesinde en güçlü anahtar, en güçlü mücadele. Şimdiden giden tek adam siyasetine güle güle diyoruz. Kadınlara hoş geldin diyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de iki kutuplu siyaset yürütüldüğünü ve bu siyasetin hepsinin erkek siyaseti olduğunu kaydeden Uçar, kadınlarla birlikte hem eril siyaseti dönüştürdüklerini hem de daha demokratik, daha adil, daha eşitlikçi bir siyaseti önlerine koyduklarını ifade etti.
Uçar, “Bundan sonra tek adama karşı binlerce kadın siyaset yapacak” dedi.
‘Yaşadığımız tüm alanlarda eşit temsiliyeti var ettik’
Erkek siyasetini dönüştürmeye devam ettiklerini kaydeden Uçar, “Bütün kadın arkadaşlarımızla birlikte 2005 yılında başlattığımız bir eşbaşkanlık sistemimiz vardı. Yaşadığımız tüm alanlarda eşit temsiliyeti var ettik ve var etmeye devam edeceğiz. Mevcut iktidarın bize dayatmış olduğu biat eden kadın, makul kadına karşı en güçlü sesi Kürt kadınları verdi” diye konuştu.
Uçar sözlerine “İstanbul sözleşmesini yürürlüğe koyacağız, tek adam rejimini yıkacağız” dedi.
İktidarın, kadın mücadelesi karşısında savaş ve tecrit politikası uyguladığını söyleyen Uçar şunları kaydetti:
“Bugüne kadar yürüttüğümüz mücadelenin ana eksenlerinden birisi onurlu bir barıştı. Kürt sorununu görmezden gelen hiçbir iktidar iktidarını sürdüremeyecek. Geldiğimiz noktada da AKP-MHP iktidarının, AKP-MHP faşizminin Kürt sorunu karşısında aldığı tutum diğer siyasi partiler gibi onları da tarihin çöp sepetine gönderecek. Ama kadınlar dün olduğu gibi bugün de onurlu bir barış mücadelesinin en önündeydiler ve en önde olmaya devam edecekler. Başta İmralı cezaevinde Sayın Abdullah Öcalan üzerinde olmak üzere bütün tutuklular üzerinde uygulanan tecrit aslında bu devletin başta kendi yasaları olmak üzere imzacısı olduğu bütün uluslararası hukukun çiğnenmesi anlamına geliyor. Bununla birlikte İmralı Cezaevi başta olmak üzere yaşam alanlarımızın bir bütününe yansıyan bir tecrit var. Başta Kürt kadınları olmak üzere Türkiye’deki kadın örgütleri tecrit karşısında en önde yürüdü. Tecridi de kadınlarla birlikte kaldıracağız ve özgürlüğün kapısını hep birlikte açacağız
Kadınlar, konuşmaların ardından müzik eşliğinde halaya çekti.
Kitlenin dağılması esnasında polisler gaz bombası ile müdahale etti. Kalabalık, polise taşlarla karşılık verirken, ilçede gerginlik bir süre devam etti.