Gençlerin sorunlarının ne olduğunu ve seçilecek adaylardan beklentilerini öğrenmek için mikrofonumuzu genç seçmenlere ve HDP vekili olarak TBMM’nin en genç iki üyesinden biri olan Yeşil Sol Partisi İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Dersim Dağ’a uzattık.
Türkiye tarihinin en kritik seçimlerinden biri olarak nitelendiren 14 Mayıs seçimleri yaklaşırken, 62,4 milyon seçmenin yaklaşık 7 milyonunun ‘Z Kuşağı’ olarak da adlandırılan, 18-29 yaş aralığından olacağı, bunların da yaklaşık 4 milyonunun ilk kez oy kullanacağı tahmin ediliyor.
Genç seçmenlerin oy potansiyeli, siyasilerin hedef kitlesini gençlere yöneltti.
Yapılan seçim anketlerinde kararsızların oranına bakıldığında genç seçmenin muhalefete de tam olarak güvenmediği görülüyor.
Geçtiğimiz yıl yapılan Türkiye Gençlik Araştırması 2021’e göre, Türkiye’de yaşayan gençlerin yüzde 48’i Türkiye’yi ‘az gelişmiş ya da gelişmemiş’ bir ülke olarak görüyor.
Gençlerin yüzde 82’si gelir dağılımının eşit olmadığını düşünüyor. Yüzde 64’ü işe alımlarda liyakatin esas alınmadığını düşünüyor. Yüzde 82’si herhangi bir STK üyesi değil, yüzde 56’sı politikacılara güvenmiyor.
Mikrofon uzattığımız gençlerin dört ortak sorunu dikkat çekiyor. Bu sorunlar; ekonomi, eğitim, siyaset ve sosyal krizler. En sık bahsedilen ekonomik sorunların başında ise işsizlik ve pahalılık geliyor.
Türkiye’de yaşayan gençlerin çoğunluğu ekonomik ve siyasi bunalımlar nedeniyle gelecek hayali kuramıyor ve ileride ne yapacağı konusunda yaşadığı belirsizlik onları umutsuzluğa sürüklüyor.
Gençler, temel ihtiyaç masrafları nedeniyle hobi sahibi olmak bir yana, bu sorunların belki bir çözümü olarak gördükleri yurt dışına çıkma fikrini hayal bile edemiyor.
‘Siyasilerin tutarlı konuşmalar yapmasını istiyorum’
Genç olarak temel sorunlarının ekonomi ve eğitim olduğunu, haksız yere içeride bulanan insanlar için gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirten asgari ücretle çalışan işçi bir genç “Siyasilerin tutarlı konuşmalar yapmasını istiyorum” dedi.
Tek beklentisinin ‘özgürlük’ olduğunu vurgulayan bir genç ise siyasetçilere ‘gençlerin önünü açın’ çağrısında bulundu.
Kimsenin istediğini yapamadığına dikkat çeken üniversiteli bir genç ise yapmak isteseler de ülkenin ekonomik olarak geldiği noktada bu imkanların sağlanamayacağını vurgulayarak şöyle devam etti:
KYK bursu alıyorum. Bu bursun geri ödemesi faizli. Üniversite bittikten sonra işe girmeye çalışsam benden bir tecrübe istiyor işveren. Tecrübem yok. Tecrübe olmadan da işe almıyorlar. Hadi asgari ücretle bir işe girsem de burs ödememi yapamayacağım. Çünkü alacağım maaşla geçimimi bile sağlayamayacağım. Günübirlik yaşıyoruz. Üniversitede Tıbbı Laboratuvar Teknisyeni öğrencisiyim ama bir geleceğim yok.
Bisiklet turuna katıldıkları için etrafları polislerle çevrildi
Gençler olarak önceliklerinin ülkenin özgürlüğü olduğunu vurgulayan başka bir genç ise Yeşil Sol Parti tarafından düzenlenen bisiklet turuna katıldıkları için etraflarının polislerle çevrildiğini ifade etti.
Üniversiteli bir genç beklentilerinin sosyo-ekonomik olarak iyi bir şekilde yöneltilmek olduğunu belirterek, “Eğitim ile alakalı olan yenilikler gençler için çok önem teşkil ediyor. Tamamen eşitsizlik üzerine kurulu bir dünya var, Türkiye bu eşitsizliği yaşatmaya çok uygun bir yer” dedi.
Kürtçe konuştuğu için işten çıkarılan bir işçi
Çalıştığı şantiyelerde Kürtçe konuştuğu için işten çıkarıldığını ifade eden işçi bir genç, uyuşturucu ticaretinin gençler üzerinde büyük bir etkisinin olduğunu ve bu konuda gerekli önlemlerin alınmadığını vurguladı.
Temel sorunların başında ekonominin olduğunu ifade eden üniversiteli bir öğrenci ise konuşmalarını şöyle sürdürdü:
Üç arkadaş bir yere oturmadan önce durup nereye gitsek diye yarım saat düşünüyoruz. Seçilecek olanlardan gençlere kolaylık sağlamalarını istiyorum. Torpil çok fazla var. Sınav sisteminin kişinin yeteneklerine göre şekillenmesini ve ezbere yönelik olan bu sistemin değişmesini istiyorum.
Ekonominin yanında sosyal yaşamlarında sorun yaşadıklarını belirten bir diğer üniversiteli genç toplumun tamamının benzer durumlar yaşadığını fakat Türkiye’de en çok gençlerin kendilerini ‘fazlalık’ gibi hissettiğini ve böyle bir yerde bir bütün olarak değişimin gerektiğini vurguladı.
Asgari ücreti açlık sınırının altında olduğu için hiçbir şey yapamadıklarını belirten genç bir kadın, telefona ödediği fiyatın yarısının vergi olduğunu ifade etti.
Okuduğu bölümde gördüğü ekonomi derslerinden sonra Türkiye’deki ekonomi modelinin ne kadar kötü olduğunu anladığını söyleyen üniversiteli bir genç ise bir an önce yurt dışına gitmek istediğini belirtti.
‘Gençler anadilde, parasız, bilimsel bir eğitim istiyor’
“AKP-MHP faşizmi gençler ve kadınlar üzerinde gittikçe daha fazla kendini hissettiriyor” diyen Dersim Dağ, ‘Gençlerin sorunları neler?’ sorumuzu şöyle yanıtladı:
Son dönemlerde gençlerin barınamıyor oluşu, üniversitelere kayyum atanması ve gençlerin iradesinin yok sayılması ayyuka çıktı. Aslında gençlerin istediği şeyi kısaca demokrasi ve özgürlük diye nitelendirebiliriz. Gençler özgür olmak istiyor. Özgürce tweet atmak istiyor. Gençler özne olmak istiyor ve yeri geldiğinde siyaset yapmak istiyor. Bununla beraber eğitim sisteminin de düzeltilmesini istiyor. Örneğin mevcut eğitim sistemi, paralı ve bilimsellikten uzak.
Gençler anadilde, parasız, bilimsel bir eğitim istiyor. Özgür bir üniversite istiyor. Biz biliyoruz ki barınma sorunu da ancak barış geldiğinde mümkün olabilir, çünkü ekonomik sorunların en temel sebebi içte ve dışta savaş politikalarının yürütülüyor olmasıdır.
İşçi gençliğin de çok büyük sorunları var. Emeklerinin karşılığını alamama, sömürülme ve en önemlisi güvencesiz çalışma. Bugün istihdamda yer edinen gençlerin belki üçte biri asgari ücretin altında çalışmak zorunda kalıyor ve geçinemiyor.
‘Bu seçimin belirleyicisi olan iki temel güç var; kadınlar ve gençler’
Dağ, ‘Yeşil Sol Parti olarak gençlerin bu sorunlarını nasıl çözmeyi hedefliyorsunuz?’ sorumuzu ise şöyle yanıtladı:
Biz yönetime ortak olduğumuzda her şeyden önce demokrasi, adalet, eşitlik ve özgürlük vaat ediyoruz. Aslında vaat etmek demek çok doğru değil, çünkü biz bunları gençlerle birlikte yapacağız. Gençler talep eden kesim değildir. Taleplerini, isteklerini kendileri de yaşamsallaştıracak olan kesimdir. Bu anlamda gençlerle beraber sorunlarımıza çözüm üreteceğiz diyoruz.
Bu seçimin belirleyicisi olan iki temel güç var; kadınlar ve gençler. Yedi milyona yakın genç oy kullanacak. Bunlardan dört milyona yakını ilk kez oy kullanacak. Bu anlamda şunu söyleyebiliriz; bu seçimlerin sonucunu ve bu ülkenin tarihini gençler, kadınlar belirleyecek.