Ana SayfaGüncelSuriyeli Kürtlerle Şam yönetimi arasında müzakereler

Suriyeli Kürtlerle Şam yönetimi arasında müzakereler

HABER MERKEZİ – Demokratik Suriye Güçleri’nin siyasi kanadı olan Demokratik Suriye Meclisi ile Şam yönetimi, Rusya’nın arabuluculuğuyla Şam’da bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme, Ankara-Moskova hattının gerildiği bir dönemde yaşandı. Siyasi müzakerelerin ele alındığı kritik görüşmede, diyaloğun nasıl yürütüleceği tartışıldı. Şam’a giden heyette yer alan Demokratik Suriye Meclisi’nden İlham Ahmed, görüşmeye dair detayları Arap basınına anlattı.

Demokratik Suriye Güçleri’nin siyasi kanadı Demokratik Suriye Meclisi (DSM) Yürütme Kurulu Eşbaşkanı İlham Ahmed, Şam yönetiminin Rusya’nın arabuluculuğunda Suriyeli Kürtlerle siyasi müzakerelere başlamayı kabul ettiğini söyledi.

Uluslararası Arap gazetesi Şarku’l Avsat’a konuşan Ahmed, Suriye’de Yerel Yönetim Yasası ile Suriye’nin kuzeydoğusundaki özerk yönetimn idari yapısını ele almakla görevli bir “Yüksek Komite” kurulabileceğini kaydetti.

Görüşmenin detayları

Demokratik Suriye Meclisi eş başkanları İlham Ahmed ve Riad Darar

Ahmed, görüşmeye dair ise “Hmeymim Üssü’nde Rus heyetle görüşmeler yapıldı. Rus temsilci, Suriye’nin kuzeydoğusunda geçtiğimiz yılın sonunda tüm taraflarla, Kürt parti liderleri, Arap ve Hristiyan isimlerle bir toplantı yaptıktan sonra Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın teklifini getirdi. Bu nedenle geçtiğimiz hafta ilk toplantının tamamlayıcısı olarak bir araya geldik” dedi.

Hmeymim’de yapılan uzun toplantıyla ilgili bir soruya, “İlk oturumda birtakım sorular ele alındı. Bunların başında diyaloğun nasıl gelişeceği, diyaloğun bir parçası olup olmayacağımız ve bu diyaloglar hangi çerçevede yapılacak gibi sorular yer aldı” yanıtını veren Ahmed, Suriye hükümetiyle görüşmeleri ‘henüz baş harflerini tartışıyoruz’ sözleriyle tarif etti.

Ahmed, diyaloğun ciddi müzakere aşamasına geçmesinin uzman komiteler aracılığıyla ayrıntıları tartışmak için bir gündem ve eylem planı oluşturmayı gerektirdiğini belirtti.

Rusya’nın arabuluculuğu

Rusya’nın arabuluculuk rolü oynama, siyasi süreçte garantörlük yapma ve hükümetle görüşmeleri başlatma hususunda ciddi olduğunu belirten Ahmed, Rusların kapsamlı bir uzlaşma için rejime baskı uygulayacağı taahhüdünde bulunduğunu ve bu vaatleri önümüzdeki günlerde hayata geçirme sözünü verdiğini ifade etti.

Hmeymim’deki görüşmelerden sonra ertesi gün Şam’a doğru yola çıktıklarını anlatan Ahmed, “General Ali Memlük (Ulusal Güvenlik Bürosu Başkanı) ile görüştük ve toplantıyı Rus temsilcinin huzurunda yaptık. Sözlerin fiillere dönüşmesini bekliyorum” dedi.

“Bunu kanıtlayacak olan, pratik adımlardır, Suriye halkının evlatlarının ve Suriye Devleti’nin bir parçası olan bölge kaderinin belirlenmesine ilişkin kapsamlı diyaloğun başlatılmasıdır, acil ulusal konuların ele alınması ve bu konulara askeri çözüm beklentisi ve düşmanlık ruhuyla değil; sorumluluk ruhuyla yaklaşılmasıdır.
“Arada sırada Suriyeli üst düzey yetkililerden tehditler duyuyoruz; ‘Eğer diyaloğu kabul etmezsek, silahlarla gelecekler.’ Bu kesinlikle kabul edilemez. Bir kez daha belirtiyorum, bu çetin konuların diyalog yoluyla ele alınması, bölgenin savaş hayaletinden uzak tutulması ve DEAŞ, Nusra Cephesi ve Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu gibi terör örgütlerinden muzdarip evlatlarının korunması gerekiyor.”

Diyalog süreci nerede yürütülecek?

Ahmed, diyalog sürecinin nerede yürütüleceğine dair bir soruya da yanıt verdi.

“İster Cenevre’de isterse doğrudan hükümetle olsun, daima müzakere aşamasına hazırdık” diyen Ahmed, bu yüzden anayasa taslağı ve diğer ilgili komiteler üzerinde çalıştıklarını belirtti.

Çözümle ilgili net bir düşünceleri olduğunu söyleyen Ahmed, “Karmaşık sorunların çözümüne giden yolu açmak için basit konularda diyalog yapılabilir. Fakat milliyet hakları konusu anayasanın üstündedir ve her yerde sürekli masada olacak bir konudur” ifadelerini kullandı.

Diyaloğun nerede yapılacağı meselesinin önemli olmadığını söyleyen Ahmed, “Bizim için önemli olan, Suriye halkını tatmin eden ve istenilen değişim umudunu karşılayan bir anlaşmadır” dedi.

Doğal kaynaklar ve DSG’nin rolü

Hmeymim Üssü’nden sonra Suriye Hükümeti’yle gerçekleşen görüşmede doğal kaynakların gündeme gelmediğini anlatan Ahmed, “Elbette, doğal kaynakların, müzakere süreci üzerinde büyük bir rolü var. Suriye’deki çözümün siyasi haritasını çıkarabilmek adına şimdilik bunu korumanın gerekli olduğuna inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Ahmed, “Demokratik Suriye Güçler konusu, ordu komutanları ve askeri yetkililerin ele alacağı askeri bir meseledir. Kapsamlı bir anlaşma yapıldığı takdirde, DSG devletin koruma ve savunma sisteminin bir parçası olacak” dedi.

“Fakat hükümet tarafını dinleyene ve meseleye bakış açısını görene kadar DSG’nin rolü, konuşlanma alanları ve angajman kurallarının belirlenmesi hususunda detaylara girmek için henüz erken” diye ekledi.

Fotoğraf: Nazım Daştan

Rusya’ya mesaj

Ahmed, Rus heyetinin ziyareti ile Ankara-Moskova hattındaki gerilimin zamanlamasıyla ilgili olarak da değerlendirmede bulundu.

“Ortada bir zamanlama var” diyen Ahmed, Suriye’nin tüm bölgelerinin büyük ve bölgesel ülkeler arasındaki gerilimlerden nasibini aldığını belirtti.

Moskova’nın zaman zaman Ankara’ya baskı yapmak ve bazı bölgelerini diğer bazı bölgelerle takas etmek için Suriyeli Kürtleri kart olarak kullandığını söyleyen Ahmed, 2018’de hava sahasının açılmasına dikkat çekti ve Türkiye’nin bu doğrultuda Afrin’de kontrolü ele geçirdiğini vurguladı.

Ahmed, “Rusya’nın daha büyük ve daha geniş bir rol oynamasını, gerçekçi bir şekilde hareket etmesini ve siyasi çözümleri teşvik etmesini umuyorum” ifadelerini kaydetti.

Ahmed, konuşmasının devamında, “Suriye krizinin çözümünde, siyasi çözüme ve 2254 sayılı karar uyarınca Birleşmiş Milletler ile birlikte çalışmaya inanıyoruz. İster Soçi ister Astana olsun, herhangi bir ikinci yolun parçası olmayacağız. Cenevre’deki barış sürecinin yanındayız. Ülkemizin geleceğini yazmak için Anayasa Komitesi’nin bir parçası olacağız. Eğer Rusya’nın çabaları bu yöne odaklanırsa, yanında olacağız” dedi.

Kahire’de de görüşmeler

Ahmed, Kahire’de Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ve Suriyeli muhaliflerle görüşmesi hakkında ise “Önümüzdeki Mart ayında Kahire-3 Konferansını düzenlemeye çalışıyoruz. Anayasa Komitesi’nde temsil edilen Kahire platformunun bir parçası olacağız” ifadesini kullandı.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
Bankaların aldığı ücret ve komisyonlarda değişiklik
Sonraki Haber
Beşiktaş'ta çalışanları darp eden işyeri sahibi hakkında 14 yıla kadar hapis istemi