Ana SayfaGüncelÖnlü’den Oktay’a: Tunceli Müzesi İttihatçı politikaların devamıdır

Önlü’den Oktay’a: Tunceli Müzesi İttihatçı politikaların devamıdır

HABER MERKEZİ – Dersim Soykırımı’nın koordine edildiği askeri kışlanın ‘Tunceli Müzesi’ olarak açılması, ancak katliama dair hiçbir materyale yer verilmemesi tepki çekti. HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a verdiği soru önergesinde, müze açılışının İttihatçı politikaların, Cihadist-Selefi İslami çizgide sürdüğünün son göstergesi olduğunu vurguladı.

Dersim’de 1935 ile 1937 yıllarında askeri kışla olarak inşa edilen, sonrasında katliama dönüşen harekatın koordine edildiği yapının geçen günlerde ‘Tunceli Müzesi’ne dönüştürülmesine tepkiler sürüyor.

Kentteki sivil toplum örgütleri, hafıza merkezi olması için Dersim Arkeoloji ve Etnografya Müzesi talebinde bulunmuş ancak bu istek dikkate alınmamıştı.

HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü de Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle Meclis’e soru önergesi sundu.

Dersim’e, tek din, tek ırk ve tek dil anlayışı çerçevesinde yaklaşan İttihatçı kurucu kadroların, inşa ettikleri karakollar ve yollarla katliam hazırlıklarına giriştiğini anımsatan Önlü, 25 Aralık 1935 tarihinde çıkardıkları Tunceli (Tunçeli) Kanunuyla katliama zemin oluşturulduğuna değindi.

‘İttihatçı politikalar sürdürülüyor’

Resmi rakamlara göre 13 bin 806 kişinin öldürüldüğü Dersim katliamına dair halen arşivlerin açılmadığını, hakikatlerin tam olarak açığa çıkarılmadığını vurgulayan Önlü, “Devletin resmi olarak yüzleşmediği Dersim 1938 soykırımı, halklarımızın vicdanında bir yara olarak kanamaya devam etmektedir. Dersim’de katliam sonrasında ittihatçı kadroların ‘ilericilik’ ve ‘modernleşme’ adı altında yürüttüğü kültürel soykırım politikaları günümüzde de Cihadist-Selefi İslami çizgi tarafından devam ettirilmekte ve Dersim coğrafyası kuşatmaya alınmaktadır” diye belirtti.

‘Müze, katliamın izlerini silmek için açıldı’

Soru önergesinde bu politikaların sonuncusu olarak Dersim katliamının karar merkezi olarak da kullanılan askeri kışlanın ‘Tunceli Müzesi’ adıyla hizmete açıldığını kaydeden Önlü, şu vurguları yaptı:

Müzeler sergiledikleri eserleri araştırarak, kaydederek ve belgeleyerek,  geçmişi günümüze taşıyan bir hafıza görevi görürler. Polonya’daki Auschwitz-Birkenau toplama kampı, Almanya’daki gaz odaları, Fransız Guyanası, Ellis Adası, Alcatraz Hapishanesi yaşanan acılarla yüzleşmek adına müzeye çevrilmiş ve ziyarete açılmıştır. Ancak ‘Tunceli Müzesi’ geçmişi belgelemek, gelecek kuşaklara aktarma konusunda bir hafıza görevi görmekten daha çok yaşanan katliamın izlerini hafızalardan silmek ve unutturmak üzerine açılmıştır.

Askeri kışla Dersim soykırımının sembolüdür ve Tunceli adı verilerek Dersim soykırımında ısrar edilmek istendiği açıkça görülmektedir. Müzenin açılışında Kültür ve Turizm Bakanının ‘yapının kendisinin de korunması gereken varlıklarımızdan biri’ demesi soykırım tarihinin sahiplenildiğinin itirafıdır. İçerisinde paleolitik çağdan cumhuriyet yıllarına kadar eserler bulunmakta, ancak Dersim katliamına dair tek bir anlatı, belge ve kanıt yer almamaktadır.

‘Utanç müzesi oldu’

Önlü, Dersim halkından özür dilenmeden, acılarını anlamadan, katliamla yüzleşmeden, soykırıma ait tüm arşivler açılmadan, evlatlık verilen çocukların belgeleri açıklanmadan, Seyid Rıza ve arkadaşlarına ait mezar yerleri açıklanmadan açılan bu müze sadece soykırımın günümüze uyarlanmasına hizmet edeceğinin altını çizdi.

HDP’li Önlü, Dersim’in dili ve inancını tanımayan, Dersim’in kurumlarının, aydınlarının, kanaat önderlerinin ve acısı hala taze olan Dersim halkının rızalığı alınmadan, açılışı yapılan müzenin, Dersim kültürünü ve tarihini yansıtmadığını vurguladı ve “Adı utanç müzesi olmasa da açılışıyla ve adıyla şimdiden utancın, asimilasyonun ve inkârın müzesi haline gelmiştir” dedi.

Önlü, Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle şu soruları sıraladı:

  • “Tunceli Müzesi” olarak açılan müze, katliamlarla anılan Dersim’in acı ve kanlı tarihiyle yüzleşme ve bir özür müzesi midir? Yoksa devam eden inkârın ve asimilasyonun müzesi midir?
  • Müzenin adına katliamla özdeşleşmiş, soykırımın adı olan “Tunceli” adı verilmesinin gerekçesi nedir? Dersim’in binlerce yıllık tarihinden verilebilecek yüzlerce isim varken ‘Tunceli’ isminin verilmesi aynı katliamcı zihniyetin devam ettiğini göstermez mi?
  • Müzenin adı ve içeriği belirlenirken Dersim’in kurumlarından, kanaat önderlerinden, aydınlarından, sanatçılarından ve acıları ilk günkü gibi taze olan Dersim halkından rızalık alınmış mıdır? Alınmadı ise bunun gerekçesi nedir?
  • Müzede 1937-1938 soykırımına dair bilgi, belge, eser ve açıklamalar var mıdır? Bunlar yoksa bu müze; yeni bir inkâr politikasının eseri olarak mı açılmıştır?
  • Müzede yayınlanan eserlerden ve müzenin içeriğinde Dersim RayeHaq Alevi inancına dair eserler var mıdır? Dersim halkının Kürtçe/Kırmancki ve Kürtçe/Kurmanci diline ve kültürüne dair eserler bulunmakta mıdır? Varsa bunların sayısı kaçtır? Yoksa bunun gerekçesi nedir?
  • Müzenin açılışında neden hiçbir Dersim Kurumu, kanaat önderi, aydın ve yazarı çağrılmamıştır? Bu kurumları yok saymak Dersim kültürünü, inancını ve dilini yok saymak anlamına gelmez mi?
  • Kültür ve Turizm Bakanı olarak açılışta kullandığınız “yapının kendisinin de korunması gereken varlıklarımızdan biri” ifadeleri, bir askeri kışla olan yapının Dersim Katliamındaki rolünün itirafı değil midir?
  • Başbakanlığı döneminde ‘’Dersim olayları sebebi ile devlet adına özür dilemek gerekiyorsa ben özür dilerim ve diliyorum’’ diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerine rağmen, katliam merkezi olan askeri kışlaya adeta makyaj yaparak meşrulaştırdığınızı düşünüyor musunuz?

PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
SBK Holding Yönetim Kurulu Başkanı gözaltında
Sonraki Haber
Mevcut en güncel haber.