Ana SayfaToplumsal CinsiyetEsat-Eryaman Davası: Adliye önünde LGBTİ+’lara polis müdahalesi ve darp

Esat-Eryaman Davası: Adliye önünde LGBTİ+’lara polis müdahalesi ve darp

HABER MERKEZİ – Ankara’da polis, 2006’da trans kadınlara saldıran çete üyesi dört erkeğin yargılandığı davanın duruşmasından sonra açıklama yapmak isteyen LGBTİ+ aktivistlerine müdahalede bulunarak, darp etti.

2006’da Ankara’nın Eryaman ve Esat mahallerinde yaşayan trans kadınlara saldıran çeteden dört kişinin yargılandığı davada mahkemenin verdiği karar, Yargıtay tarafından bozulmuştu.

Bunun üzerine yeniden görülmeye başlayan davanın ikinci duruşması bugün Ankara 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

Duruşmaya saldırıya maruz bırakılan trans kadınlardan biri katıldı.

Duruşmayı LGBTİ+ aktivistleri ve Halkların Demokrasi Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay ve Birleşik Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren de izledi.

İzleyiciler pandemi nedeniyle duruşma salonuna alınmadı.

Trans kadınların avukatı Senem Doğanoğlu, 17 Mayıs Derneği’nden Av. Kardelen Yılmaz ve Kırmızı Şemsiye Derneği’nden Av. Evrim Demirtaş duruşmada yer aldı.

Sanıklardan Şammas Taşdemir, duruşmaya cezaevinden katılırken, bir başka sanık Ayhan Günay salona duruşmanın sonuna doğru girdi.

Günay, ifadesini tekrarladığını belirtti.

Mahkeme, duruşmayı eksik belgelerin giderilmesi için 24 Eylül saat 09:30’a erteledi.

Duruşma sonrası Pembe Hayat LGBTİ+ Dayanışma Derneği ve LGBTİ+ aktivistleri adliye önünde basın açıklaması yapmak istedi. Polisler basın açıklamasını engelledi.

Polisler, adliyenin karşısında, Pembe Hayat Derneği’nden Efruz Kaya basın açıklamasını okurken müdahale etti.

Bunun üzerine kitle, basın açıklamasını yürüyerek başladı. Bunu da engelleyen polis, aktivistleri darp edip, basının görüntü almasını engelledi.

Ne olmuştu?

Nisan 2006’da Ankara’nın Eryaman mahallesinde yaşayan 30 seks işçisi trans kadına bir çete tarafından sistematik olarak saldırılar başladı ve mahalle sakinleri translar başka semt ve illere taşınmaya zorlandılar ve yerlerinden edildiler.

Saldırganların kimlikleri trans kadınlar tarafından bilinmesine rağmen şikâyetleri sonuçsuz kaldı.

2007’nin Ocak ayında saldırılar Esat’a sıçradı ve daha sonra aynı çetenin üyesi olduğu anlaşılan bir şahıs tarafından translardan haraç istendi ve haraç verilmemesi durumunda translar ölümle tehdit edildi.

Pembe Hayat liderliğinde Ankara’da her hafta mumlu oturma eylemleri ve kefenli eylemler yapıldı.

Eylemlerin etkili olmasıyla bir ay sonra ilk tutuklamalar yapıldı ve saldırganların çete olduğu vurgulandı.

10 Kasım 2008 tarihinde çete üyelerinin tespit edilmesinde önemli bir rolü olan dava tanıklarından Bahar (Dilek İnce) pompalı tüfekle başından vuruldu. Katilleri hala bulunamadı.

Saldırıların trans kimliklere yönelik gerçekleşmiş olduğu hâkim tarafından vurgulandı ve 2008 yılındaki davada dolaylı nefret suçu tanımı yapıldı.

Tutuklu olan saldırganlar örgüt kurma suçundan 2’şer yıl ceza aldı. Ancak 2011’de haraç ve yağma suçunun da olduğu vurgusuyla Yargıtay verilen cezayı yetersiz buldu. Ayrıca davacıların bazı belgelerinin eksik olduğunu belirtti. Bu belgeler hızlı bir şekilde toplandı ancak dosyanın Ankara’ya gelmesi çok uzun sürdü.

2020’de Yargıtay bugüne kadar verilmiş olan kararları tekrar bozdu ve delillerin, bağlantıların, banka hesap kayıtlarıyla ilgili bilgilerin eksikliği gibi sebeplerle aslında bu grubun çete olmayabileceğini öne sürdü.




Önceki Haber
Boğaziçi'nde polis ve ÖGB şiddeti: Okula alınmayan öğrenciler, yumruklandı
Sonraki Haber
Kutlu Adalı cinayetine ilişkin soruşturma açıldı