24 Mart 2023 Cuma
Gazete Karınca
Örnek Resim
  • TÜMÜ
  • SEÇİM 2023
    Kürt siyasetçiler: Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları doğrultusunda adımlar bekliyoruz

    Kürt siyasetçiler: Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları doğrultusunda adımlar bekliyoruz

    Seçime 2 ay kaldı

    Son 52 gün: Seçime giderken neler oluyor, kim ne diyor?

    Sol Partili Tombul: Bize alan açılması talebimiz yok, amacımız dayanışmayı büyütmek

    Sol Partili Tombul: Bize alan açılması talebimiz yok, amacımız dayanışmayı büyütmek

    Sancar: Seçime Yeşil Sol Parti ile girileceğiz

    Sancar: Seçime Yeşil Sol Parti ile girileceğiz

  • MARAŞ DEPREMİ
    Depremin ardından Hatay | ‘İnsanlardan önce paranın konutu inşa ediliyor’

    Depremin ardından Hatay | ‘İnsanlardan önce paranın konutu inşa ediliyor’

    Depremzedeler, MHP’li başkanın arazisinden çıkarılmaya zorlanıyor

    Depremzedeler, MHP’li başkanın arazisinden çıkarılmaya zorlanıyor

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı: 42 depremzede çocuğun kimliği bilinmiyor

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı: 42 depremzede çocuğun kimliği bilinmiyor

    Kılıçdaroğlu, SPD Eş Başkanı Klingbeil ile görüştü

    Kılıçdaroğlu, SPD Eş Başkanı Klingbeil ile görüştü

  • ÖZEL
    • Çeviri
    • Röportaj
  • GÜNCEL
    • Bilim ve Teknoloji
    • Cezaevleri
    • Çalışma Yaşamı
    • Dünya
    • Eğitim
    • Ekoloji
      Maraş’ta 4.7 büyüklüğünde deprem

      AFAD: Maraş’ta 5.3’lük deprem meydana geldi

      Boru hattında sızıntı: Tonlarca ham petrol Dicle Nehri’ne aktı

      Boru hattında sızıntı: Tonlarca ham petrol Dicle Nehri’ne aktı

      Deprem bölgesindeki selde can kaybı 17’ye yükseldi

      Deprem bölgesi için sel uyarısı

      Meteoroloji’den 19 il için uyarı

      Meteoroloji’den Adana ve Antalya çevresi için sağanak uyarısı

    • Ekonomi
    • Kültür-Sanat
    • Medya
    • Sağlık
    • Forum
  • POLİTİKA
    Kılıçdaroğlu: Seçim birinci turda biter

    Kılıçdaroğlu: Seçim birinci turda biter

    Kürt siyasetçiler: Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları doğrultusunda adımlar bekliyoruz

    Kürt siyasetçiler: Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları doğrultusunda adımlar bekliyoruz

    Depremin ardından Hatay | ‘İnsanlardan önce paranın konutu inşa ediliyor’

    Depremin ardından Hatay | ‘İnsanlardan önce paranın konutu inşa ediliyor’

    Sol Partili Tombul: Bize alan açılması talebimiz yok, amacımız dayanışmayı büyütmek

    Sol Partili Tombul: Bize alan açılması talebimiz yok, amacımız dayanışmayı büyütmek

  • TOPLUMSAL CİNSİYET
    Tarikat yurdunda çocuklara şiddet

    Manisa’da bir erkek, annesini öldürdü

    Dernek ve hukuk örgütlerinden LGBTİ+’lara saldırıya kınama

    Dernek ve hukuk örgütlerinden LGBTİ+’lara saldırıya kınama

    İstismar davasında ‘iyi hal’ indirimi

    İstismar davasında ‘iyi hal’ indirimi

    Pakistan Demir’i öldüren Öner’e ağırlaştırılmış müebbet

    Pakistan Demir’i öldüren Öner’e ağırlaştırılmış müebbet

  • YAZARLAR
  • VİDEO
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
  • TÜMÜ
  • SEÇİM 2023
    Kürt siyasetçiler: Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları doğrultusunda adımlar bekliyoruz

    Kürt siyasetçiler: Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları doğrultusunda adımlar bekliyoruz

    Seçime 2 ay kaldı

    Son 52 gün: Seçime giderken neler oluyor, kim ne diyor?

    Sol Partili Tombul: Bize alan açılması talebimiz yok, amacımız dayanışmayı büyütmek

    Sol Partili Tombul: Bize alan açılması talebimiz yok, amacımız dayanışmayı büyütmek

    Sancar: Seçime Yeşil Sol Parti ile girileceğiz

    Sancar: Seçime Yeşil Sol Parti ile girileceğiz

  • MARAŞ DEPREMİ
    Depremin ardından Hatay | ‘İnsanlardan önce paranın konutu inşa ediliyor’

    Depremin ardından Hatay | ‘İnsanlardan önce paranın konutu inşa ediliyor’

    Depremzedeler, MHP’li başkanın arazisinden çıkarılmaya zorlanıyor

    Depremzedeler, MHP’li başkanın arazisinden çıkarılmaya zorlanıyor

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı: 42 depremzede çocuğun kimliği bilinmiyor

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı: 42 depremzede çocuğun kimliği bilinmiyor

    Kılıçdaroğlu, SPD Eş Başkanı Klingbeil ile görüştü

    Kılıçdaroğlu, SPD Eş Başkanı Klingbeil ile görüştü

  • ÖZEL
    • Çeviri
    • Röportaj
  • GÜNCEL
    • Bilim ve Teknoloji
    • Cezaevleri
    • Çalışma Yaşamı
    • Dünya
    • Eğitim
    • Ekoloji
      Maraş’ta 4.7 büyüklüğünde deprem

      AFAD: Maraş’ta 5.3’lük deprem meydana geldi

      Boru hattında sızıntı: Tonlarca ham petrol Dicle Nehri’ne aktı

      Boru hattında sızıntı: Tonlarca ham petrol Dicle Nehri’ne aktı

      Deprem bölgesindeki selde can kaybı 17’ye yükseldi

      Deprem bölgesi için sel uyarısı

      Meteoroloji’den 19 il için uyarı

      Meteoroloji’den Adana ve Antalya çevresi için sağanak uyarısı

    • Ekonomi
    • Kültür-Sanat
    • Medya
    • Sağlık
    • Forum
  • POLİTİKA
    Kılıçdaroğlu: Seçim birinci turda biter

    Kılıçdaroğlu: Seçim birinci turda biter

    Kürt siyasetçiler: Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları doğrultusunda adımlar bekliyoruz

    Kürt siyasetçiler: Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları doğrultusunda adımlar bekliyoruz

    Depremin ardından Hatay | ‘İnsanlardan önce paranın konutu inşa ediliyor’

    Depremin ardından Hatay | ‘İnsanlardan önce paranın konutu inşa ediliyor’

    Sol Partili Tombul: Bize alan açılması talebimiz yok, amacımız dayanışmayı büyütmek

    Sol Partili Tombul: Bize alan açılması talebimiz yok, amacımız dayanışmayı büyütmek

  • TOPLUMSAL CİNSİYET
    Tarikat yurdunda çocuklara şiddet

    Manisa’da bir erkek, annesini öldürdü

    Dernek ve hukuk örgütlerinden LGBTİ+’lara saldırıya kınama

    Dernek ve hukuk örgütlerinden LGBTİ+’lara saldırıya kınama

    İstismar davasında ‘iyi hal’ indirimi

    İstismar davasında ‘iyi hal’ indirimi

    Pakistan Demir’i öldüren Öner’e ağırlaştırılmış müebbet

    Pakistan Demir’i öldüren Öner’e ağırlaştırılmış müebbet

  • YAZARLAR
  • VİDEO
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
Gazete Karınca
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
Ana Sayfa Toplumsal Cinsiyet

25 KASIM | “Savaşta kadınlar, ‘Düşman Toprağı’nın parçası sayılıyor”

🎙️Söyleşi | Pelin Özkaptan

24 Kasım 2022 Perşembe - 12:13
- Editör Seçkisi, Manşet, Özel, Toplumsal Cinsiyet
25 KASIM | “Savaşta kadınlar, ‘Düşman Toprağı’nın parçası sayılıyor”
Share on FacebookShare on Twitter

Yaşamlarının her alanında özel savaş politikalarını hissettiklerini belirten Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya, kayyumların, kadın kurumlarını kapatmasının da bunun bir uzantısı olduğunu söyledi. İran’daki kadın mücadelesine de dikkat çeken Kaya, “Rojava’da IŞİD’e karşı kadınların yürüttüğü mücadelenin hem devrimsel, hem de toplumsal etkisi oldu. Dolayısıyla İran’da olanlar tesadüf değil” ifadelerini kullandı.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslar arası Mücadele Günü öncesi kadınların direnişi hız kazandı.

Erkek ve devlet şiddeti günbegün artarken, kadınların şiddetin tüm biçimlerine karşı verdiği mücadele de devam ediyor.

Peki, fizikselden ekonomik olana dek şiddetin tüm biçimlerine maruz bırakılan kadınların sesleri duyuluyor mu? Kadınlar ne istiyor, nasıl bir mücadele yürütüyor?

Adalet Kaya hem bu şiddete maruz bırakılan hem de şiddetle savaşan kadınlardan biri.

Çocuk yaşta köyleri boşaltılan ve ailesiyle birlikte Diyarbakır’a yerleşmek zorunda kalan Kaya’nın hayatı direnmenin özeti gibi.

OHAL sürecinde çıkarılan KHK’ler ile işinden edilen Kaya, ekonomik şiddet ile susturulmaya çalışıldı ama durmadı.

Başkanı olduğu Rosa Kadın Derneği birçok defa basıldı. Yoldaşlarıyla birlikte polis şiddetine maruz bırakıldı, tutuklandı. O yine yılmadı. Kaya ile tüm baskılara rağmen sürdürdükleri kadın mücadelesini ve devlet şiddetini konuştuk.

Kadın cinayetleri, cinsel saldırılar, kadın aktivistlere yönelik davalar… Kadınlar, evlerden adliyelere dek, pek çok alanda şiddetle mücadele veriyor. Siz özellikle bölgede faaliyet yürüten kadınlar ve Rosa Kadın Derneği olarak ne gibi şiddet biçimlerine maruz kalıyorsunuz?

Öncelikle özel savaş politikalarını biraz açmak istiyorum. Çünkü özel savaş politikaları dediğimiz zaman, bunun mesela Türkiye’nin batısında ya da farklı kesimler tarafından çok anlaşılmadığını görüyoruz. Bu aslında yaşamlarımızın tüm alanlarında sürdürülen şiddet politikaları. Ve bu aslında Türkiye’deki varlığıyla ortaya çıkmış değil. Kapitalist sistemin o sömürgeci anlayışı yaygınlaştırmak istediği her yerde hayata geçirmiş olduğu uygulamalar bunlar. Bizim yaşadığımız coğrafyaya baktığımızda, biz savaş politikalarını, özel savaş politikalarının bir parçası olarak değerlendiriyoruz. Yani şöyle tanımlayabilirim: Dile, kimliğe, kültüre, doğaya, toplumun her kesimine, tüm bileşenlerine dönük şiddet politikalarının tamamı bunun içerisinde. Ama bunun için bütün sistemler farklı yöntemler kullanıyor. Örneğin daha manipülatif, daha psikolojik yöntemler uygulayarak, toplumları dizayn etmeye çalışıyorlar. Mesela bu bölgenin gerçekliğinden baktığınız zaman, yıllardır çatışmalı sürecin devam ettiğini görüyoruz, yaşıyoruz, içindeyiz ya da tanık oluyoruz.

Silahların susmuş olması veya çatışmanın devam etmiyor olması da, savaşın bittiği anlamına gelmiyor. Bunu farklı araçlarla sürdürüyor iktidarlar. Bu farklı araçlar arasında, örneğin kadın nezdinde fuhuşun yaygınlaşmasını görüyoruz. Tüm toplumda, uyuşturucunun yaygınlaştırılmasını gözlemliyoruz. Kamu görevlisi, üniformalı, nüfuzlu, sırtını vatan, bayrak, millet, para ya da iktidara dayayan herkes, her erkek; kadına yönelik bir takım şiddet türlerini yeniden üretebiliyor. Cinsel, psikolojik, flört şiddeti gibi tüm şiddet türlerini yaşıyoruz. Savaş bölgesinde kadınlara şiddet uygulayan üniformalı ya da sırtını devlete dayamış kişilerin ceza almadığını, elini kolunu sallayarak yaşamını sürdürdüğünü görüyoruz.

Kadınlar toplumun en güçlü bileşenleri. Dolayısıyla üretimin de en güçlü bileşeni. Savaş esnasında en büyük zararı da kadınlar görüyor. Savaş süresince hayatta kalmak, can kayıpları, zorla yerinden edilme gibi pek çok şeye karşı yaşamı öz güçle sürdüren yine kadınlar. Bu nedenle de aslında büyük deneyim kazanıyorlar. Savaş sonrası, yani çatışmanın durduğu ama özel savaş politikaların devam ettiği süreçlerde, çok daha fazla şeye maruz kalıyorlar. Çünkü orada artık şiddet çok görünmez bir hal alıyor. Bunu dünyadaki diğer örneklerden de okuyabiliriz, Bosna’da mesela kadının artık o ‘Düşman Toprağı’nın bir parçası olarak görüldüğünü, kadın bedeninin mülkleştirildiğini gördük. Kadının o yaşamı sürdürebilme yeteneğine karşı da bir düşmanlık gelişiyor.

Kayyum atamalarıyla birlikte pek çok kadın kurumu ya kapatıldı ya da işlevsizleştirildi. Kadınların sosyal hayattaki varlığına da etki etti mi bu politikalar?

Kesinlikle. Zaten kayyum politikaları da özel savaşın başka bir boyutu. Amed’den bakarsak; çok uzun bir belediyecilik dönemi var ve o dönemde kadınların katılımı ve emeğiyle yaratılmış pek çok alan söz konusuydu. Hem şiddete karşı önleyici tedbirlerin ve politikaların geliştirildiği merkezler, hem şiddet gördükten sonra kadınların gidip başvurabileceği ve doğrudan destek alabileceği merkezler, sığınaklar, yaşamı sürdürebilecekleri kooperatifler gibi ekonomik alanlar üretilmişti. Ama bunların tamamı kayyumlar tarafından yok edildi.

Biz dernek olarak yaptığımız çalışmalarda kadınlara bu desteği birtakım ağlar ve kolektif çalışmalarla sağlıyoruz. Ancak mesela ekonomik alanlar açamıyoruz. Bu bir yana, kentin değişmiş olması; kentsel dönüşüm, TOKİ’leşme, zorla yerinden edilme, hem komşuluk ilişkilerini hem de sosyalleşmeyi çok azaltan, hatta insanları birbirinden koparan bir sürece dönüşmüş durumda. Bu da yabancılaşma ve duyarsızlaşma yaratıyor.

Kadın hareketinin en güçlü olduğu dönemde, kadın danışma ve dayanışma merkezlerinin çalıştığı, kadın hareketinin yarattığı hem politik söylemlerin ve uygulamaların etkisinin toplumda görüldüğüne tanıklık ettik. Bir erkek eşine veya başka bir kadına şiddet uyguladığında bunu duyan komşusu ya da çalışma arkadaşı hemen kadın merkezlerine bildirirdi. Ve erkekler bundan korkuyordu çünkü sosyal izolasyonla karşılaşıyorlardı. Dolayısıyla kendini düzelten ve geliştiren bir yerde duruyordu erkekler, toplum dışına atılmamak için. Tüm bu saldırılarla birlikte bu zemin zayıfladı biraz.

Her şüpheli ölüm aslında bir cinayet. Çünkü gerçekten o bir öz kıyımsa bile, buna sürükleyenler var, arka plandaki bütün bu etkilerin tamamı şiddet.

Şüpheli kadın ölümleri ve intiharlarda da ciddi bir artış söz konusu. Özellikle Batman şüpheli kadın ölümleri ve intiharların en yüksek olduğu il. Bu ölümlerin arka planında neler var ve gerçekten ‘şüpheli’ mi?

Her şüpheli ölüm aslında bir cinayet. Çünkü gerçekten o bir öz kıyımsa bile bu ölüme sürükleyenler var, arka plandaki bütün o etkilerin tamamı şiddet. Hikayeyi eşelediğiniz zaman bu açığa çıkıyor. Özellikle son iki yılda şüpheli ölüm diye kayda giren ölüm sayısı neredeyse cinayet sayısıyla eşit düzeyde.

 90’lara baktığımızda da Batman’da yine kadın ölümleri çok fazlaydı. Ki o dönem yine özel savaş politikalarının en yoğun olduğu dönemdi. O dönemde yaşanan şüpheli ölümlerin tamamının arka planında şiddet vardı. Devlet kaynaklı şiddet sonucunda, aile baskısıyla yaşama son verme. Ailenin, ‘Biz seni öldürmüyoruz, sen kendini öldür’ tavrından bahsediyorum. Kadın hareketinin mücadelesiyle Batman’da şüpheli ölümler neredeyse sıfıra inmişti. Şimdi yine Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi burada da çok fazla şüpheli ölüm var. Bunların arka planında erkek şiddeti ve aile baskısı ile intihara sürükleme söz konusu, yani cinayetten bir farkı yok.

Bir de ‘namus cinayetleri’ azalmadı aslında. Bugün namus kavramı belki çok ifade edilmiyor ama bu, ataerkil şiddet olarak kadınların hayatına her dönem etki etmiş en önemli olgulardan biri. Bunun sadece dönüşüm geçirdiğini söyleyebiliriz. Artık direk ateş etmiyor belki ama boynuna bir ip dolayıp ‘hadi kendini as’ diyor. Yani sadece yöntemi değişmiş durumda. Nasıl ki devletler sadece silahla çatışmıyorsa, aileler de başka yöntemlerle kadınların hayatlarına son verebiliyor. Aynı yöntemi, yani devletin bütün şiddet türlerini aile ya da toplum içerisinde erkekler yeniden üretebiliyor.

Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’da Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultay’ı gerçekleşti. Bu kurultay ülkenin her yerinden çok sayıda kadını bir araya getirdi. Bir bütün olarak baktığınızda batıdaki kadın örgütleriyle, Kürt kadın hareketi arasındaki bağı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kürt kadın hareketinin kurumsallaşmaya başladığı günden itibaren genişleme perspektifi var. Bununla ilgili emek vermiş şu anda aramızda olmayan cezaevinde veya sürgünde olan, yaşamını yitiren çok sayıda kadının, bu konuya dair ciddi bir emeği var. Bu zaman zarfında Türkiye kadın hareketiyle yakınlaştığımız ve uzaklaştığımız dönemler oldu. Uzaklaştığımız dönemlere baktığımızda bunların, ortak zemin yakalayamadığımız dönemler olduğunu görüyoruz. Özellikle kadına yönelik şiddet ve eşitlik, özgürlüğe dair meseleler gibi pek çok konuda ortaklaşıyoruz. Zaman zaman konu buradaki devlet kaynaklı şiddet politikalarına geldiğinde bazı yapılarla ortaklaşamayabiliyoruz. Ama son dönemlerde bu biraz daha aşıldı. Örneğin yaklaşık 400 kadın örgütünün olduğu EŞİK’in içerisindeyiz. Özellikle var olan yasaların uygulanması, İstanbul Sözleşmesi’ne dair yapılan her çalışmanın içerisinde yer aldık. Nafaka da bizim sorunumuz TCK 103 de. Dolayısıyla bizim açımızdan orada yürütülen her çalışma önemli. Yerel yönetimleri, belediyeleri denetleyen Koalisyon’un da içindeyiz ve çalışmalara katılıyoruz.

Tüm bu oluşumlarla zaten iletişim halindeydik ama pandemi süreci, sahadaki kadınlarla bağımızı koparmış olsa da, kadın hareketini sosyal medya toplantıları aracılığıyla birbirine yaklaştırdı. Tüm dünyadaki kadın hareketleriyle yakınlaştık. Kadın dayanışması açısından avantajlı bir dönemdi. O dönemin devamı olarak şu an ortak çalışmalar yürütüyoruz. Rojava’da, Latin Amerika’da, dünyanın pek çok yerinde kadınlar, ittifaklar oluşturarak dönüştüren, değiştiren, devrimsel bir etki yarattılar. Yeni anayasa yapımından, toplumun değişmesine dek pek çok konuda öncü rol oynuyorlar. Bizim de saldırılara karşı savunma pozisyonundan, sadece dayanışan konumdan çıkıp, iktidar saldırmadan bir şeyler üretmemiz lazım. İşte o gün başarmış olacağız. Birbirimizin acısına ortak olup söz üretmek çok kıymetli. Ama toplumu ve sistemi değiştiren devinimsel bir bağ yarattığımız anda büyük bir güce ulaşmış olacağız.

Jina Mahsa Amini’nin öldürülmesinin ardından İran’da başlayan eylemler, Ortadoğu’yu da aşarak dünyaya yayıldı. Ortadoğu’daki kadın hareketinin toplumun dönüşümünde nasıl bir payı var?

Aslında bu süreç Rojava ile başladı. Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır Sanayi ve Ticaret Odası’nın gerçekleştirdiği etkinliğe katılan İrlanda barış sürecindeki görüşmelere katılan kadın aktivist Monica, “Biz artık Kürt kadınları biliyoruz. Çünkü IŞİD’i onlar yok ettiler ve dünyanın her yerinde tanınıyorsunuz” dedi. Rojava devriminde, IŞİD’e karşı kadınların yürüttüğü mücadelenin hem devrimsel, hem de toplumsal etkisi oldu. Dünya ölçeğinde yankı uyandırdı ve pek çok oluşum tarafından hayranlıkla ifade ediliyor.

İran’a, Ortadoğu’daki diğer direnişlere, Kuzey Afrika’daki kadın direnişlerine baktığımızda bunun bir kelebek etkisi yarattığını söyleyebiliriz. İran’da olanlar bir tesadüf değil bu yüzden. Çünkü bu çok büyük bir cesaret gerektiriyor. Bunun adı gerçekten devrim yapmaktır. Şu an dünyanın her yerinde ‘Jin, Jiyan, Azadi’ sloganları yankılanıyor. Kadınlar sadece başörtüsü takmayarak bile, bir direniş sergiliyorlar. Kürt kadınların başlattığı bir direnişti bu ama Acemler, Türkmenler, Araplar gibi toplum bileşenlerinin desteklediği, erkeklerden üniversite öğrencilerine dek herkesin dahil olduğu bir direnişe dönüştü. Bu direnişin daha da büyüyeceğini düşünüyorum, çok yaşamsal bir şey ortaya koydular. Yani onlar için kelimenin tam anlamıyla Jin, Jiyan, Azadi. Çünkü kadınlar, özgürlük için yaşamlarını ortaya koydu.


25 KASIM | Polisin cinsel saldırısına 2 kez takipsizlik verildi: ‘Devlet, devleti koruyor’

25 KASIM | İşçi Mehtap Tütün: Köleliğe karşı kadınların sesi daha gür

Etiketler: 25 Kasım25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslar arası Mücadele GünüAdalet KayaRosa kadın derneği

SON YAZILAR

Simgesel ötekiler: Kürtler

Simgesel ötekiler: Kürtler

24 Mart 2023
Olası İstanbul depremi

Olası İstanbul depremi

24 Mart 2023
Suriye ve Suudi Arabistan, büyükelçilikleri açma konusunda anlaştı

Suriye ve Suudi Arabistan, büyükelçilikleri açma konusunda anlaştı

23 Mart 2023
Kılıçdaroğlu: Seçim birinci turda biter

Kılıçdaroğlu: Seçim birinci turda biter

23 Mart 2023
Şenyaşar ailesi ilk iftarlarını adliye önünde açtı

Şenyaşar ailesi ilk iftarlarını adliye önünde açtı

23 Mart 2023
Erdoğan temel atma töreninde konuştu: Bu kadar hızlı toparlanacak başka ülke yoktur

Erdoğan temel atma töreninde konuştu: Bu kadar hızlı toparlanacak başka ülke yoktur

23 Mart 2023

VİDEO HABER

Mevcut Oynatılan

Depremin ardından Hatay | ‘İnsanlardan önce paranın konutu inşa ediliyor’

Depremin ardından Hatay | ‘İnsanlardan önce paranın konutu inşa ediliyor’

Depremin ardından Hatay | ‘İnsanlardan önce paranın konutu inşa ediliyor’

Özel
‘Bu, Akşener’in intihar mektubudur’

‘Emek ve Özgürlük İttifakı’nın son kararı taviz olarak görülmemeli’

Video
2023 Diyarbakır Newrozu’nu halk nasıl değerlendirdi?

2023 Diyarbakır Newrozu’nu halk nasıl değerlendirdi?

Video
Bahadır Altan yanıtladı: Kılıçdaroğlu-HDP görüşmesi ne anlam ifade ediyor?

Bahadır Altan yanıtladı: Kılıçdaroğlu-HDP görüşmesi ne anlam ifade ediyor?

Video
İttifaklar, Kürt seçmen | ‘AKP, HÜDA PAR’la devletin ilişkisini güncelliyor’

İttifaklar, Kürt seçmen | ‘AKP, HÜDA PAR’la devletin ilişkisini güncelliyor’

Video

Gazete Karınca

  • HAKKINDA
  • KÜNYE
  • TÜM HABERLER

© 2023 Gazete Karınca - Tüm Hakları Saklıdır!

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
  • TÜMÜ
  • SEÇİM 2023
  • MARAŞ DEPREMİ
  • ÖZEL
    • Çeviri
    • Röportaj
  • GÜNCEL
    • Bilim ve Teknoloji
    • Cezaevleri
    • Çalışma Yaşamı
    • Dünya
    • Eğitim
    • Ekoloji
    • Ekonomi
    • Kültür-Sanat
    • Medya
    • Sağlık
    • Forum
  • POLİTİKA
  • TOPLUMSAL CİNSİYET
  • YAZARLAR
  • VİDEO

© 2023 Gazete Karınca - Tüm Hakları Saklıdır!