İstanbul’da “Kadın düşmanları gidecek, kadınların isyanı değiştirecek” sloganıyla bir araya gelen yüzlerce kadın, “AKP-MHP iktidarını gönderecek ve bu düzeni değiştirecek gücümüz var” diyerek mücadeleyi sürdürecekleri mesajını verdi.
Kadınlar Birlikte Güçlü, “Kadın düşmanları gidecek, kadınların isyanı değiştirecek” sloganı ile Kadıköy’de bulunan Eminönü İskelesi önünde eylem gerçekleştirdi. Yüzlerce kadının bir araya geldiği eylemde, 14 Mayıs seçimlerinde AKP-MHP iktidarını kadınların göndereceği vurgusu yer aldı.
‘Tek adamı göndereceğiz’
“Kadın düşmanları gidecek, kadınların isyanı değiştirecek” pankartının açıldığı eylemde bir de yere boş beyaz bir pankart konuldu.
Bu boş pankarta her bir kadın iktidarı neden göndereceklerine dair gerekçelerini yazdı.
Pankarta yazılan sözlerden bazıları şöyleydi; “Tek adamı göndereceğiz!”, “İstanbul Sözleşmesi’ni geri alacağız”, “Emek sömürüsü bitecek”, “Patriyarkayı yıkacağız”, “Diktatörü devireceğiz”, “İktidarı göndereceğiz”, “Hayatımıza karışanları göndereceğiz”, “Kürt ve mülteci düşmanları gidecek”.
Eylem esnasında “Bu seçim kadınların seçimi. Özgürlüğü seç”, “İstanbul Sözleşmesi bizim vazgeçmiyoruz”, dövizleri taşıyan kadınlar, “Jin jiyan azadî” sloganı eşliğinde uzun süre halay çekti. Kadınlar bu sırada halayı engellemeye çalışan polislere alkış, zılgıt ve sloganlarla karşılık verdi.
Ardından Kadınlar Birlikte Güçlü adına Zeynep Demirkol, kadınlara yazdıkları mektubu okudu.
‘Bu isyanla yeni bir dünya kurmaya çağırıyoruz seni’
“Sevgili arkadaşım, bu mektup senin için… Hayatı değiştirip dönüştürme gücümüzü hatırlamak için” sözleriyle başlayan mektupta “Geride bıraktığımız 20 senede neler oldu, yaşananlar bizi, hayatlarımızı, duygularımızı nasıl etkiledi düşünmek için bu mektup” dendi.
Yaşanan ekonomik krize, kadın ve trans katliamlarına, nefret söylemlerine karşı isyanda olduklarını söyleyen Demirkol, “Canlılara ve doğaya yönelik saldırılar, rant politikaları, emeğimizin sömürülmesi, güvencesiz çalışma ve daha birçok haksızlığa, hukuksuzluğa karşı artık yeter diyoruz her birimiz. Hayatımıza saldıranlara karşı, bizi şiddet dolu evlere hapsetmek isteyenlere karşı, emeğimizi sömüren ve rantın önünü açan politikalara karşı isyandayız. Bu isyanı bizimle birlikte büyütmeye, bu isyanla yeni bir dünya kurmaya çağırıyoruz seni” diye konuştu.
‘İktidarları boyunca işledikleri suçları hepimiz biliyoruz’
Tüm kadınların İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen iktidara karşı isyanda olduğuna dikkat çeken Demirkol mektupta kadınlara şöyle seslendi:
Sen de 6284’ü seçim malzemesi yapanlara karşı öfkelisin. Sen de AKP-MHP iktidarının erkek şiddetinin önünü açmasına, nafakamıza göz dikmesine, kadın ve LGBTI+’lara yönelik erkek şiddetinin önünün açmasına artık yeter diye isyan ediyorsun. İktidarları boyunca işledikleri suçları hepimiz biliyoruz. Haklarımıza nasıl saldırdıklarını biliyoruz. ‘Tek seferden bir şey olmaz’ diyerek çocuk istismarcılarını nasıl akladıklarını, tarikat yurtlarını, kadın düşmanı politikalarını, nefret söylemlerini, yolsuzluklarını ve tüm suçlarını biliyoruz, hiçbirini unutmuyoruz. Erkek şiddetinden, baskıdan, sömürüden yana olan bu iktidara daha fazla tahammülümüz yok. Mücadelemiz sadece bugünün iktidar sahipleriyle de sınırlı değil. Ülkeyi yönetmeye dair iddialı söylemler kuranlar, gelecek iktidara talip olanlar damak için sırada bekleyenler de unutmasın ki mücadelemiz, haklarımız ve isyanımızı, bizim taleplerimizi görmezden gelen herkese karşı sürecek.
‘Gücümüz var‘
Kadınlar olarak haklarına saldıran iktidara karşı daha önce olduğu gibi mücadelelerini sürdüreceklerini kaydeden Demirkol, “Büyüttüğümüz mücadeleye inanarak şunu söylüyoruz, AKP-MHP iktidarını gönderecek ve bu düzeni değiştirecek gücümüz var” dedi.
Kadınlar Birlikte Güçlü olarak bu kritik süreçte mücadele edecekleri en acil konu başlıklarını derlediklerini söyleyen Demirkol şu listeyi açıkladı:
- Depremin üzerinden iki 2 ay geçmiş olmasına rağmen en temel ihtiyaçlar gerekli kurumlar tarafından hala sağlanmadı. Barınma , temiz su ve gıdaya hala ulaşamıyoruz. Deprem gibi bir doğa olayını felakete dönüştürenleri göndereceğiz. Depremden sonra daha da ağırlaşan üstümüze yüklenen bakım emeğinin yükünün kolektifleştirilmesini savunacak ve erkek şiddetini önleyecek politikaları uygulamayanlarla da hesaplaşacağız.
- Boşanmanın önlenmesine, nafaka hakkımızın gasp edilmesine, “makbul kadın ol, çocuk yap” dayatmalarına karşı bugüne kadar direndik, bundan sonra da izin vermeyeceğiz. İçinde eşitlik olmayan hiçbir ilişkiyi, “aile kurumunu koruma ve kollamayı” önceleyen hiçbir mutabakatı kabul etmeyeceğiz.
- LGBTİ+ düşmanlığını bizzat körükleyen ahlak dayatmalarını kabul etmiyoruz. Bu ülkeyi LGBTİ+’lar için yaşanmaz hâle getirenlere karşı çıkmaya devam edeceğiz. Bizi yok saymaya niyetli olanlara tekrar hatırlatalım; alışın buradayız!
- Toplumu kutuplaştıran ve şiddeti olağan hale getirenlere karşı mücadeleden vazgeçmiyoruz. İktidarın korku salmak ve kendi çıkaranı korumak için savurduğu tehditler karşısında sessiz kalmayacak, yaratmak istediği korku iklimini kabul etmeyeceğiz.
- Uygulanan politikalarla şiddetin önü açılıyor ve erkek failler cezasızlıkla ödüllendiriliyorken hayatını savunan kadınlar haksız bir şekilde cezalandırılıyor. Trans kadınlara, göçmen kadınlara yönelik saldırılar artıyorken şikayet mekanizmalarına erişimin kısıtlı olduğunu biliyoruz. Hayatlarımızı bu şekilde şiddetle kontrol altına almaya çalışanları hep beraber durduracağız.
- Savaş politikalarının karşısında olmaya devam edeceğiz. Kürt halkına yönelen savaş politikalarını, sınır ötesi operasyonları, mülteci düşmanlığını kabul etmeyecek barıştan yana olacağız.
- Ücretli, ücretsiz emeğimizin sömürülmesine izin vermeyeceğiz. İşsizlik, güvencesiz çalışma, yüksek kiralar ve ekonomik krizin hayatlarımızı küçücük alanlara sıkıştırmasını kabul etmiyoruz ve bu sömürü düzenini birlikte değiştireceğimize inanıyoruz.
- Dinci baskı ve politikalara karşı hayatın her alanında eşit, özgür, seküler – laik bir toplum düzeni kurana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Özgür bir yaşamı birlikte kuracağız! Kadınların isyanı ne evlere ne sandıklara sığacak. Kadın düşmanı iktidarı kadınlar gönderecek, eşit ve özgür bir yaşamı birlikte kuracağız.