14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri yaklaşıyor. Seçimlere girecek partiler, milletvekili adaylarını açıkladı.
Yüksek Seçim Kurulu’na sunulan listelere göre, AKP 4, CHP 11, İYİ Parti 6 kadını illerin birincisi sırasından aday gösterirken, bu sayı Yeşil Sol Parti’de 30 oldu. TİP ise 28 kadını birinci sıradan listesine soktu.
Partilerin aday listelerindeki kadın oranı şöyle:
- AKP: %18,83
- CHP: %26,33
- İYİ Parti: %25,84
- Yeşil Sol Parti: %39,38
- TİP: %40,45
24 Haziran 2018 tarihindeki seçimlerde AKP listesinde 126, CHP listesinde 137 kadın adaya yer verilirken, 14 Mayıs 2023’teki seçimlere Yeşil Sol Parti çatısı altında girecek olan HDP’nin gösterdiği kadın sayısı 230’du.
14 Mayıs seçimlerine katılacak partilerin aday listelerindeki kadın temsiliyetini Siyaset Bilimci Sezin Öney değerlendirdi.
Öney, kadın adayların birinci sıradan ve genel olarak aday gösterilme oranının düşük olmasına dikkat çekti:
AKP genelde büyük bir parti olduğu için en yüksek sayıda kadın aday gösterdiğini görüyorduk, ama bu sefer 113 kadın aday göstererek İYİ Parti ve CHP’nin gerisine düştü. Bunun da bir tesadüf olduğunu düşünemeyiz. Hemen seçimlerden önce Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR’ın Cumhur İttifakı’na katılmasıyla 6284 sayılı kanunun tartışmaya açılması, yani AKP’nin ‘kırmızı çizgisi’nin kırmızı olmaktan çıkması ve bunun tartışma konusu olması, aslında iktidar partisinin şimdiden kadın temsiliyeti konusunda feragat ediyor olması sürpriz değil.
‘Bu seçim o seçim değil diye diye seçimler ardı ardına ekleniyor’
Diğer partilere baktığımızda CHP ve İYİ Parti’nin de çok parlak olmayan bir tablo sunduğunu görüyoruz. Kadınlara da hep söylenen ‘o seçim bu seçim değil’ sözü açıkça söylenmese de yine aynı şey söyleniyor aslında. Yani ne olursa olsun siz bu konuyu mesele etmeyin, çünkü ‘bu bir kader seçimi’ deniliyor. Halbuki bu böyle olmamalı. Bu seçim o seçim değil diye diye seçimler ardı ardına ekleniyor ve böyle giderse hem önümüzdeki yerel seçimler hem de ondan sonraki genel seçimlerde de aynı şey yaşanacak. Bunun sonu yok ve bir an önce bütün bu meselelerin bir arada tartışılması lazım.
‘HDP pratiği diğer partilerde uygulansaydı Türkiye’de bu tartışmalara gerek kalmayacaktı’
Sistem değişikliği yaşanacaksa bunun sadece başkanlık sisteminden Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçmesi olarak değil aynı zamanda siyasetin bütün ögeleriyle değişen bir sistem olmasının beklenildiğini belirten Öney, “Partiler ilk sınavdan sınıfta kaldı” diyerek şöyle devam etti:
Kadınların meselesi, temsiliyet konusu, aday gösterilmeme konusu henüz mesele olarak bile konuşulmuyor. Maalesef eski siyasetin paradigmaları yine baskın geldi. HDP zaten bir gelenek oturtmuştu. Türkiye İşçi Partisi de bu geleneği farklı bir biçimde sürdürmeye çalışıyor. Fakat mesele bütün partiler tarafından alan daraldıkça kadın haklarının ve temsiliyetine yönelik imkanların aranması gerekliliği. HDP pratiği diğer partilerde uygulanıyor olsaydı, zaten bugün Türkiye’de bütün bu tartışmalara gerek kalmayacaktı.