HDP’nin düzenleyeceği ‘Demokratik Cumhuriyet Konferansı’ bu haftasonu İstanbul’da yapılacak. Konferans ile halkların barış içinde ve eşit yaşayacağı bir Türkiye kurma yürüyüşünde bir adım daha atabilmeyi umduklarını ifade eden HDP PM Üyesi Nuray Türkmen, “Türkiye kritik bir eşikten geçerken birazını sonra konuşuruz diyebileceğimiz sorun yok” dedi.
HDP’nin düzenleyeceği Demokratik Cumhuriyet Konferansı, 4 Şubat Cumartesi günü İstanbul Bakırköy’de bulunan İBB Cem Karaca Kültür Merkezi’nde başlayacak.
2 gün sürecek olan konferansın açılış konuşmasını HDP Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan yapacak.
Demokratik Cumhuriyet Konferansı’nda, “İkinci yüzyılda nasıl bir Türkiye” üzerine tartışmalar yürütülecek.
Konferansın ilk gününde Ahmet Türk, Oya Baydar, Murat Belge, Hamit Bozarslan’ın da konuşmacı olacağı oturumlarda ‘Cumhuriyet: Yüzyılın Muhasebesi’, ‘Cumhuriyet’in kuruluş dinamikleri’, ‘Cumhuriyet’in anayasal serüvenleri’ başlıkları işlenecek.
İkinci günde ise ‘2. yüzyıla girerken: Demokrasi ve Cumhuriyet’, ‘Demokratik Cumhuriyet ve siyasal-toplumsal güçlerin mücadele arayışı’, ‘Nasıl bir gelecek, nasıl bir cumhuriyet’ başlıkları altında Bekir Ağırdır, Haydar Ergül, Aslı Odman, Pakrat Estukyan da konuşmacı olacak.
Konferans sonuç bildirgesiyle son bulacak.
Demokratik Cumhuriyet Konferansı’ndan beklentileri HDP Parti Meclisi Üyesi ve Demokratik Cumhuriyet Konferansı düzenleme kurulu üyesi Nuray Türkmen, Gazete Karınca’ya değerlendirdi.
‘Bu buluşma kolektif bir arayıştır’

Uzun süredir konferans için hazırlık yaptıklarını belirten Türkmen, “HDP olarak oldukça önemsediğimiz bir konferans, dahası bir buluşma. Konferans programı gibi konferansa katılımın da güçlü olmasını bekliyoruz” dedi.
Türkmen, şunları aktardı:
Şimdiden davet ettiğimiz yüzlerce insanın coşkulu, umutlu katılım mesajını aldık. Esasında Demokratik Cumhuriyet’in inşasında kimlerin rolü olacaksa onlar var konferansta da. Siyasetçiler, aydınlar, feministler, akademisyenler, emekçiler, yazarlar, Aleviler, işsizler, Kürtler, gazeteciler, ekolojistler ve daha sayamadığım pek çok toplumsal kesim… Tam da bu nedenle konferansa katılımı herkese açık.
Konferansın herkese, her kesime, her alana açık olduğunu belirten Türkmen, “Bu buluşmanın, hepimizin kolektif arayışının bir uğrağı olmasını istiyoruz. Demokrasiye ve özgürlüğe, Cumhuriyet’in demokratikleşmesine kapının biraz daha aralanmasının kolektif uğrağı” diye konuştu.
‘Türkiye kritik bir eşikten geçiyor’
Konferans ile halkların barış içinde ve eşit yaşayacağı bir Türkiye kurma yürüyüşünde bir adım daha atabilmeyi umduklarını ifade eden Türkmen, sözlerini şöyle sürdürdü:
Türkiye kritik bir eşikten geçerken birazını sonra konuşuruz diyebileceğimiz sorun yok. Tüm toplum pervasızca faşizme doğru sürükleniyor. Bu nedenle Demokratik Cumhuriyet Konferansı’nın, 2023 baharı için haberci olacağına ve kendi umutlu çağrısını duyuracağına inanıyoruz. Hepimizin ekmek gibi, su gibi ihtiyacı var özgürlüğe, eşitliğe, demokrasiye ve umuda. Bunun bilinciyle konferans ile demokratik bir coğrafya ihtimalini ve imkanını bir kez daha hatırlamak ve hatırlatmak da istiyoruz.
Memlekette kritik önemdeki seçimler yaklaşırken tarihi, şimdiyi, dertlerimizi, sorunlarımızı, her türlü baskıya ve şiddete rağmen sürdürmekte ısrar ettiğimiz mücadelelerimizi ve geleceğimizi birlikte ve bir arada konuşacağız. Bu buluşma; bir yandan 2023 baharından geleceğe doğru daha sarih bakabilmenin 100 yıllık eleştirel envanterini önümüze sererken bir yandan da ezilenler için, ezilenler olarak ve ezilenlerle birlikte söz söylemenin, pozisyon almanın da netliğini sağlamaya katkı sunabilir.
‘Amaç, yeni bir rejim ve toplum tahayyülümüzü yeniden konuşmak’
“Konferansın meramlarından birisi de ‘AKP gitsin de ne olursa olsun’ kolaycılığına düşmeden yeni bir rejim ve toplum tahayyülümüzü yeniden konuşmak” diyen Türkmen, şöyle devam etti:
Basit bir iktidar değişiminden değil, yapısal sorunlara esaslı çözümlerin birlikte üretileceği bir demokratikleşme ihtiyacından söz ediyoruz. Dolayısıyla bunun kendisi ancak bu topraklarda barış, özgürlük, eşitlik ve adalet isteyen tüm toplumsal kesimlerin kolektif iradesiyle, çabasıyla ve ilmek ilmek umudu örmesiyle kurulabilir.
‘Gelecek şimdiden kazanılacak bir yaşamdır’
Herkesi konferasa beklediklerini söyleyen Türkmen, “Geleceğin vaat edilmiş bir ödül değil, şimdiden kazanılacak bir yaşam olduğunu biliyoruz” dedi.
Türkmen sözlerini şu şekilde noktaladı:
Bu hakikatle; şimdinin yaşayanları, işçiler, kadınlar, çocuklar, Ermeniler, Kürtler, Türkler, Aleviler, Süryaniler, inananlar, inanmayanlar, akan-akmayan dereler, yani güzel bir Türkiye, bir özgür yaşam düşü görenleri, ikinci yüzyılında Cumhuriyet’in nasıl demokratikleştirileceğini, bunun imkân ve sınırlarını birlikte arama yürüyüşümüze davet ediyoruz.
Konferans programı