Binlerce insanın hayatını kaybettiği, milyonlarcasının hayatının alt üst olduğu bir zamanda yine bazı şuursuzlar ortaya bir taş attı. Biz kuyunun başında ne olmuş diye beklerken, o taşlar kafamızı yara yara kuyuyu doldurmaya devam ediyor. Neymiş, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun resmi internet sitesinde ‘depremzede çocuklar evlat edinilebilir mi?’ diye bir soru soruluyor, bu soruya cevaben evlat edinenle evlatlık arasında evlilik ilişkisine dair mani bulunmadığına dair İslamiyet’in kuramsal teorisini anlatılıyor.
Aslında durum sadece depremzede çocuklarla ilgili de değil. Genel olarak tek tanrılı dinler, özellikle de İslamiyet, evlat edinmeye pek sıcak bakmıyor. Pek çok internet sitesinde bununla ilgili detaylı açıklamalar mevcut. Türkiye Diyanet Vakfı, İslam Ansiklopedisi’nin ‘Evlat Edinme’ başlıklı sayfasında, İslam hukukunun evlatlık kurumunu onaylamadığı açıkça yazıyor. Bunun için de Peygamber’in evlatlığı Zeyd b. Harise’nin boşadığı eşi Zeyneb’le evlenmesi örnek gösteriliyor. Çünkü eski geliniyle evlenen kayınpeder, evlatlık kurumunun geçersiz olduğunu göstermiş oluyor bu hareketiyle. Evlatlık kurumu onaylanmayınca, namahremlik devam ediyor ve miras da evlatlığa verilmemiş oluyor.
Sayfada belirtilen bazı teorileri yazmaya dilim bile varmıyor. Evlatlık gibi çocukları ilgilendiren bir bölümde, çocuğun ihtiyaçlarına, sevgi, barınma ve kollanmasına dair neredeyse hiçbir yorum yokken, her detayda nedense hep evlatlık edinen yetişkin zatların haklarını korumadan bahsediliyor. Para ve iktidar, sen nelere kadirsin. Aman, elin çocuğu gelip de o dört duvar arasındaki iktidarına ortak olmasın.
Dinlerin çocuğa ve kadına olan yaklaşımı, onların aynı zamanda turnusol kağıdı. Hoşgörünün, koruma ve kollamanın, sevginin kaynağı olarak gösterilen pek çok dinin kökeni, kadını ve çocuğu denetleme, otoriteye, yani erkeğe, sonra Tanrı’ya, ama Tanrı adı altında da yine erkeğe itaat etme ritüelleri. Neymiş, dinen sadece koruyucu aile caizmiş. Çünkü resmi olarak evlat edinirsen, evlatlık aldığın çocuğu mirasına ortak etmiş olursun. Oysaki dinen çocuk senin mirasından yararlanamaz. Ancak sen ona yaşarken birtakım hediyeler bahşedebilirsin. Sonra, dinen evlatlık diye bir kurum olmadığından, erkek çocuklar büyüdüğünde annelerine, varsa kız kardeşlerine, kız çocuklar da büyüdüğünde babalarına, varsa erkek kardeşlerine namahrem olur. Yani dinen meali, ebeveynler evlatlıklarıyla (evlatlık kurumu kabul edilmediğinden) evlenebilirler. Küçük yaşta evlilik cehenneminin yaygın olduğu bir ülkede, binlerce çocuğun namahrem olarak görüldüğü evlerde yetiştirilmesini düşünsenize. Ben düşünemiyorum. Artık pedofoli mi dersiniz, çocuk istismarı mı, zorla evlilik mi, modern kölelik mi, adını siz koyun. Tabii ki ailelerin büyük çoğunluğu böyle değil. Çocukların büyük çoğunluğu onları sevip kollayacak, kendi çocuklarından bile daha iyi bakacak ailelerde büyüyecekler. Ama bu bir avuç bile olsa, bazı çocukların, ileride evlenilecek, cinsel obje olarak görülüp yetiştirileceği gerçeğini değiştirmez.
Ayrıca Diyanet ve Diyanet’e bağlı kurumların sitelerinde yazılan evlatlık hükümleriyle, hiç beğenmesek de bu ülkenin anayasasında yazan evlatlık kanunu arasındaki uzlaşmaz çelişki de bir kez daha din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasının ne kadar hayati bir durum olduğunu gösteriyor. Bu toprakların üzerinden, ailelerinden koparılıp yeniçerileştirilen gayrimüslim çocuklar, aileleri katledilince yurtlara doldurulan ya da evlatlık edinilen Ermeni ve Alevi çocuklar ve küçük yaşta kendisine tecavüz eden erkeklerle evlendirilen çocuklar geçti. Bu çocukların ahı, ancak depremzede çocukları yalnız bırakmamakla bir nebze de olsa giderilebilir. Bu çocukların ahı o şuursuz adamların sesini kıstıracaktır elbet.
Suna Parlak kimdir?
Feminist aktivist ve eğitimci. Yüksek lisansını 2019’da Essex Üniversitesi’nde mülteci çalışmaları alanında tamamladı. 2016’dan beri Asyalı Kadınlar Dayanışma Merkezi’nde şiddete uğrayan mülteci kadınlarla çalışıyor. Merkez bünyesinde eğitmenlik yaparken pek çok farklı kadın derneğinde de gönüllü olarak çalışmaya devam ediyor.