Azadiya Welat gazetesi eski Sorumlu Yazı işleri Müdürü İsmail Çoban’a cezaevinde “yasak gazete” bulundurmaktan verilen hapis cezasının kesinleşmesiyle, daha önce cezası ertelenen davadan yeniden yargılanacak.
Cezaevine girişi serbest olan ve daha sonra kapatılan Özgürlükçü Demokrasi gazetesini ve bu gazeteye ait kupürleri cezaevine ‘sokmaktan’ yargılanan kapatılan Azadiya Welat gazetesi Sorumlu Yazıişleri eski Müdürü İsmail Çoban’a verilen 2 yıl hapis cezası kesinleşti.
Olayın seyri!
Mahkeme tutanaklarından anlaşıldığı üzere İsmail Çoban 27 Mart 2018 tarihinde sevkle Tarsus 3 No’lu CİK’na girişi yapılıyor. Cezaevi’ne giriş tutanağında gelirken eşyaları içinde gazete yer almıyor.
Özgürlükçü Demokrasi gazetesi hakkında 27 Mart 2018 tarihinde kayyım ataması yapılıyor. Gazete 28 Mart 2018 tarihinde fiili olarak kapatılıyor. 8 Temmuz 2018 tarihinde ise 701 sayılı KHK ile temelli kapatılıyor. Gazete kapandığı tarihe kadar hakkında herhangi bir toplatma ve yasaklama kararı bulunmuyor. 28 Mart 2018 tarihinde gazeteye ve bazı çalışanların evlerine yapılan baskında gözaltılar oluyor ve akabinde gazetenin bazı nüshaları hakkında geriye dönük toplatma kararı veriliyor.
Tarsus 3 No’lu CİK’nda 24 Temmuz 2019 tarihinde koğuşlarda kısmi arama yapılır ve bu aramada 2 adet gazete ve gazete kupürleri bulunur. Bunların yasaklı yayınlar olduğu iddiasıyla İsmail Çoban hakkında dava açılır.
Savunma
Çoban’ın Tarsus 8’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamadaki savunmasında;
“Üzerime atılı suçlamayla ilgili soruşturma aşamasında ifade vermiştim. İfadelerimi tekrar ederim. Bu gazeteler daha önce abone olduğum ve cezaevine gelen gazetelerdi. Daha sonra bu gazeteler yasaklanmış fakat ben bunu bilmiyordum. Ben bu gazeteler Tarsus 3 nolu CİK’te bulunurken almıştım. Halen de bu cezaevinde bulunmaktayım. Ben bu Özgürlükçü Demokrasi gazetesinde daha önce çalışmıştım. 2018 yılında eğer bu gazete yasaklanmış ise; bu gazetenin içeri nasıl girdiğinin araştırılması gerekir. Ben bu gazeteleri içeri sokmadım. Ben yaklaşık 1,5 yıldır cezaevinde kalırım. Koğuş araması yapıldığında bu gazetelerin sahibi çıkmadı. Ben de üzerime aldım. Büyük ihtimalle daha önce kalan bir mahkuma aittir.
Gazete yasaklı olsaydı, cezaevi kanalı ile bana gelmezdi. Ben o dönem kimin üzerine alındığını bilmediğim için bu gazete benim dedim. Biz o gazete sizin bu gazete bizim tarzında bir muhabbetimiz, anlayışımız yoktur. Biz siyasi tutsaklarız, biz başkası adına da yazı yazarız ben de bu gazeteler benim dedim. Fakat ben bu gazetelerin yasak olduğunu bilmiyordum. Ki yasak olsa bunu cezaevi vermezdi. Ben cezaevine girdiğimde beri hiç dışarı çıkmadım, yaklaşık 3 yıldır cezaevinde kalırım. 3 mayıs 2018 yılından beri cezaevinde kalırım. Ben cezaevine girerken arandım. Gazetelerin bana ait olmadığı bellidir. Bu gazeteler koğuşta bulunuyordu ben sadece üzerime aldım. Ben bu konu ile ilgili savcı beye ifade vermiştim. Ben tanığı cezaevinden tanırım. Her cezaevinin kendine göre yasakları vardır. Ben Gaziantep cezaevinden gelmedim. Diyarbakır Cezaevinden geldim. Ben Diyarbakır cezaevinde kalırken karbon kağıtları yasak değildi. Bir çok cezaevinde de yasak değildir. Ben de olay nedeniyle yasak olduğunu öğrendim. Eğer karbon kağıdının yasak olduğunu bilseydim gizlerdim onlar da bulamazdı. Ben yasak olduğunu bilmiyordum. Beraatimi talep ederim. Bu suçlamayı hiçbir şekilde kabul etmiyorum. Bu tür bir suçlama insan hak ve özgürlüklerine aykırıdır. ” dedi.
Mahkeme ceza verdi
Mahkeme, Çoban’a “infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmaktan” 2 yıl hapis cezası verdi. ‘İyi halli’ olmadığı gerekçesiyle de herhangi bir indirime gitmedi. Olay daha önceki HAGB dönemi içinde olduğu gerekçesiyle de HAGB de uygulanmadı. 31 Mart 2021’de verilen hapis cezası kararı kesinleşti.
Yeniden yargılanacak
Kararın kesinleşmesi üzerine Çoban’a “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 1 yıl 8 ay 25 gün hapis cezası veren ve bu cezanın hükmünün açıklanmasını geri bırakan Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne ihbarda bulunuldu.
Çoban’ın 4 Eylül ile 1 Ekim 2014 tarihleri arasını kapsayan Azadiya Welat gazetesinde “örgüt propagandası” suçlamasıyla yargılandığı ve bundan 1 yıl 8 ay 25 gün hapis cezası verildiğini hatırlatan mahkeme, bu kararın hükmünün geri bırakıldığını belirtti. Mahkeme, Çoban’a “infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmaktan” 2 yıl hapis cezası verilmesi nedeniyle; Çoban’ın cezasının ertelendiği davadan yeniden yargılanması gerektiği ihbarında bulundu.
İhbarı kabul ederek dosyayı inceleyen Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi, Çoban’ın aldığı son ceza nedeniyle örgüt propagandası davasından verdiği “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararını kaldırarak, Çoban’ın yeniden yargılanmasına karar verdi.
Mahkeme, Çoban’ın yeniden yargılanmasının ilk duruşması için 29 Kasım 2022 tarihine gün verdi.