Kamuoyunda AKP listelerinden Meclis’e 4 vekil gönderen HÜDA PAR’ın Hizbullah ile ilişkilerine yönelik tartışmalar sürüyor. Hizbullah’ın en çok cinayet işlediği illerden biri olan Batman’da 90’lı yıllarda babası öldürülen Mehdi Çetin, “HÜDA PAR’ın Meclis’te olmasını hangi siyasetle meşrulaştıracağız? Bu bize gösterilen bir sopadır, eski sopalarını çıkarmışlar tekrar bize gösteriyorlar” dedi.
14 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı’na katılan ve Hizbullah ile bağlantıları nedeniyle tartışmaların odağında olan Hür Dava Partisi (HÜDA PAR), AKP listelerinden dört ismini Meclis’e gönderdi. Bu isimler şöyle: HÜDA PAR Genel Başkan Zekeriya Yapıcıoğlu, Genel Sekreter Şehzade Demir, Diyarbakır İl Başkanı Furkan Dinç ile Parti Sözcüsü Serkan Ramanlı.
HÜDA PAR’ın Meclis’te olmasına en sert tepki gösterenler arasında Hizbullah tarafından öldürülenlerin aileleri geliyor. Bunlardan biri de Batman’da 1995 yılında Hizbullah tarafından öldürülen Vasıf Çetin’in ailesi.
Vasıf Çetin’in oğlu Mehdi Çetin, HÜDA PAR’lı isimlerin Meclis’e girmesini Gazete Karınca’ya değerlendirdi.
Babasının Halkın Demokrasi Partisi’nde (HADEP) yönetici ve insan hakları savunucusu olduğunu söyleyen Çetin, 1990’larda babası gibi Kürt siyasi mücadelesi yürütenlerin Hizbullah’ın hedefinde olduğunu belirtiyor.
‘Bu bize gösterilen bir sopadır’
14 Mayıs seçim sonuçlarının kendileri için kabul edilebilir olmadığını belirten Çetin, Hizbullah mağduru aileler olarak kaç gündür uyuyamadıklarını ifade ediyor:
Korktuğumuz başımıza geldi, ne ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Derin bir kuyudayız ve önümüzü göremiyoruz. HÜDA PAR’ın milletvekili çıkarmasını hangi siyasetle meşrulaştıracağız? Meclis’e girmişler, hangi yemini edecekler? AKP veya Erdoğan Kürtlere karşı bir tehdit olarak HÜDA PAR’ı Meclis’e koydu. Bu bize gösterilen bir sopadır, eski sopalarını çıkarmışlar tekrar bize gösteriyorlar.
Hukuk devleti söylemi ve Hizbullah tahliyeleri
Geçtiğimiz aylarda Hizbullah’ın 1990’lı yıllardan itibaren tutuklanan kadroları serbest bırakılmaya başladı. Sadece Batman’da aralarında Vasıf Çetin’in de bulunduğu 13 kişinin öldürülmesinden yargılanarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Nurettin Irmak da tahliye edilenlerden biri.
Hizbullah cinayetlerinden hüküm giymiş kadroların serbest bırakılmasının, hukuk devletinde görülmeyecek bir durum olduğunu söyleyen Çetin, sözlerini şöyle sürdürüyor:
Hizbullah tetikçilerini de tahliye etmişler. 1990 tarihlerinde cinayet eylemlerine karışan ve bunu itiraf eden insanlar var aralarında. Oradaki işkence malzemelerini, silahlarını, sığınaklarını devlet tespit etmişti. Şimdi ne olduysa, daha cezaları bitmeden tahliye edilmişler. Tahminlerime göre bunlar artık son gruplardır. Bir insan 10-15 kişi öldürüyor, ben pişmanım diyor ve bir hukuk devleti affediyor. İnanılır gibi değil, insanın kanı donuyor.
‘HÜDA PAR’ı Meclis’e koymak, Kürtleri gözden çıkarmaktır’
Devlet, HÜDA PAR’ı Meclis’e koyarak Kürtleri gözden çıkarmış olduğunu kanıtladı. Şu ana kadar HÜDA PAR seçimlere resmi olarak müdahil değildi, ama şu an bunu resmiyete bağladılar. Türkiye’de artık nerede yaşarsan yaşa ‘Ben Kürdüm’ dediğinizde bir düşman bulursunuz. Türkiye’de bir hazırlık, bir değişim var. Liselerde zorunlu din dersleri, Arapça dil dersi ve Kur’an dersleri veriliyor. Belli bir altyapı oluşturulmaya çalışılıyor.
Çetin, Kürtlere yönelik baskıcı ve dışlayıcı politikanın artık işlevsiz kaldığını belirterek, mücadeleden vazgeçmeyeceklerini ifade ediyor:
Biz Kürtler hiçbir zaman insancıl haklarımızdan vazgeçmeyiz. O zaman da biz hukuk yolunda mücadelemizi yürütüyorduk. Bizi terörize ede ede nereye kadar götürebilirler? Kürt toplumunu da hayallerini de bitirmek ve dünyamızı karartmak istiyorlar. Ama biz yaşayan bir tarihiz, elimizden geldiği kadar bundan vazgeçmeyeceğiz.
‘Tek adamın hukukuna kalmayalım’
Son olarak ikinci tura kalan cumhurbaşkanlığı seçiminin önemini vurgulayan Çetin, Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi için herkesi sorumluluk duygusuyla hareket etmeye davet ediyor:
Kendileri de biliyor bu iktidar bu şekilde yürüyemez. Erdoğan, devleti tek başına nasıl yönetecek? Kılıçdaroğlu kazanır da belki vadettikleri devleti görürüz ya da en azından çocuklarımız görür. Erdoğan’ın kazanması ihtimalinde hiçbir ışık göremiyorum. Çocuklarımızın, gençlerimizin geleceği için herkes oyunu kullansın. Ve hayal ettiğimiz hukuk devletini görebilelim, tek rejimin ve tek adamın hukukuna kalmayalım.
Hizbullah ve HÜDA PAR
Türkiye’de Hizbullah’ın adı ilk kez Ekim 1984’te İstanbul Şişli’de gerçekleştirilen bir kuyumcu soygunundan sonra duyuldu. Bu soygundan sonra düzenlenen operasyonlarda Hizbullah üyeleri gözaltına alındı.
Silahlı mücadele yürütülmesi gerektiğini savunan Hüseyin Velioğlu’nun 1987’de örgütten koparak Batman’a yerleşmesiyle her şey değişti. Kendine yakın isimlerle örgütten kopmasına rağmen Hizbullah ismini kullanmaya devam eden Hüseyin Velioğlu örgütlenmeye Batman’da İlim Kitabevi’ni kurmakla başladı. 1992’ye gelindiğinde örgüt Batman sokaklarında Halkın Emek Partisi (HEP) üyelerine yönelik taşlı ve sopalı saldırılarla kendini gösterdi.
Hizbullah faili meçhul cinayetlere Batman’da “PKK destekçisi” olarak tanımladığı isimleri kaçırarak başladı. 1992’den itibaren her gün kentte, özellikle akşamları birileri kaçırılıyordu.
1996-1999 yılları arasında Diyarbakır, Batman ve Mardin’de düzenlenen operasyonlarda bine yakın Hizbullah sempatizanı gözaltına alındı. Hizbullah’a yapılan operasyonlarla üyelerinin tutuklanması ve Türkiye genelinde gerçekleştirdikleri cinayetlerin, şiddet eylemlerinin açığa çıkması örgütün tasfiye olmasına neden oldu.
Kapsamlı gözaltı operasyonlarından sonra Mustazaflar Derneği ise örgütün yoluna silahsız siyaset yaparak devam etme kararı aldı. Ancak dernek, Diyarbakır 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından “Hizbullah terör örgütünün amacı doğrultusunda faaliyetlerde bulunduğu” gerekçesiyle kapatıldı. Bunun üzerine bu kez de, 2012’de, partileşme kararı alındı ve Hür Dava Partisi yani HÜDA PAR kuruldu.
Silahlı saldırının yanı sıra, kaçırma, ağır işkenceyle gibi şiddet eylemleriyle de bilinen Hizbullah, Feminist Yazar Konca Kuriş, Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan, Yeni Ülke muhabiri Cengiz Altun, Özgür Gündem muhabirleri Hafız Akdemir, Yahya Orhan ve Çetin Ababay, Menzil grubunun lideri Fidan Güngör gibi bir çok insanı öldürdü.
Hizbullah ile ilişkisini ısrarla reddeden HÜDA PAR’ın, söylemleri neydi?
HÜDA PAR, Hizbullah ile ilişkileri konusunda muğlak ifadeler kullanması ile de dikkat çekiyor. HÜDA PAR’ın söylemlerinden ve hitap ettiği tabana yönelik yürüttüğü faaliyetlerden bazıları şöyle:
2022 | HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun geçtiğimiz yıl tv100’de katıldığı televizyon programında “Hizbullah’ı terör örgüt olarak görüyor musunuz?” sorusuna “Hayır, çok net söylemiyorum, bilmiyorum. Siz öyle algılayabilirsiniz, ben öyle isimlendirmiyorum” ifadelerini kullanmıştı.
2023 | AKP’den Batman milletvekili seçilen Serkan Ramanlı, seçim çalışması kapsamında Batman’ın Gercüş ilçesine bağlı Habizbini aşiretine bağlı Yayladüzü, Kantar, Ardıçlı, Doruk, Sapanlı, Gökçe, Tepecik ve Bağlıca köylerinde köyün ileri gelenleri ve halk ile bir araya geldi. Ramanlı’ya destekleyeceklerini beyan eden Habizbini aşiretinin, Hizbullah terör örgütünün kurucusu Hüseyin Velioğlu’nun bağlı olduğu aşiret olduğu biliniyor.
2019 | Mersin 4. sıradan milletvekili seçilen Furkan Dinç’in ise, 2019’da Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu’nun anıldığı ve Hizbullah propagandasının yapıldığı Rehber TV’de “Nebevi Davet” adlı programlar yaptığı tespit edildi.
2010 | AKP’den Antep 6. sıradan aday olan Şehzade Demir’in 2010’da “Hizbullah terör örgütü mensuplarını ve sempatizanlarını bir araya getirerek örgütsel birleşmeyi sağlamak” gerekçesiyle kapatılma kararı verilen Mustazaflar ile Dayanışma Derneği davasının kararında “Hizbullah’ın yayın organı” olarak geçen İnzar Dergisi’nin eski yazarlarından olduğu ortaya çıktı.