Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne yönelik kapatma davasının üçüncü duruşması başladı. Çağlayan’da görülen dava öncesi açıklama yapan dernek genel temsilcisi Gülsüm Kav, “Bu memlekette bu kadar rezalet varken konu biz miyiz!” diye tepki gösterdi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) Derneği’ne ‘kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütme’ gerekçesiyle açılan kapatma davasının üçüncü duruşması başlandı.
Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ndeki 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmeye başlanan dava öncesi kadınlar adliye önünde basın açıklaması yaptı.
Kadınlar burada sık sık “Hukuksuz davalar bizi durduramaz”, “Kadın cinayetlerini durduracağız”, “Asla yalnız yürümeyeceksin” sloganları attı.
‘Kadınlar ölmesin diye mücadele eden kadınları durdurmaya çalışıyorlar’
Yapılan açıklamada konuşan derneğin genel temsilcisi Gülsüm Kav, her şartta kadın cinayetlerini durdurmaya kararlı olduklarını belirterek “Bize kapatma davası açalı bir yıl oldu. Bir yıldır uğraştığımız şeye bakın. Son bir yıldır memlekette olanlara bakın, uğraşılacak şey bu mudur? Kadınlar ölmesin diye mücadele eden kadınları durdurmaya çalışıyorlar” dedi.
‘Bu memlekette bu kadar rezalet varken…’
Ülkedeki ekonomik kriz ve yaşanan büyük depremi hatırlatan Kav, bu şartlarda böyle bir davanın görülüyor olmasını eleştirdi.
Depremde binlerce insanımızı kaybettik. ‘Aileye zarar veriyormuşuz’ diye bizi kapatmak istiyorlar ya! O aileler açlık sınırında yaşıyorlar. Bu kadar kriz varken, bu memlekette bu kadar rezalet varken ve bu rezalet depremle bu kadar açığa çıkmışken, konu biz miyiz ya biz mi!
Dernek Genel Sekreteri Fidan Ataselim ise burada yaptığı konuşmasında davanın bütün kadınların davası ve hukuksuz bir dava olduğuna dikkat çekti.
‘Bu anlayış, Taliban anlayışıdır, Molla anlayışıdır’
Ataselim şunları söyledi:
Her gün kadınlar öldürülürken, kadınlar yaşasın diye mücadele ediyoruz. LGBTİ+Q nefret cinayetlerine kurban gitmesin diye mücadele ediyoruz. Biz biliyoruz, kadın cinayetleri durdurulabilir. Depremde kimse ölmeyebilir. Kadınları hayatta tutmak isteyen bir derneği hangi anlayış kapatmak isteyebilir. Bu anlayış, Taliban anlayışıdır, Molla anlayışıdır. Kadın düşmanlarını göndereceğiz. Bu ölüm siyasetini dayatanları göndereceğiz. Onları tarihe gömeceğiz.
Ataselim, seçimlerde kadınların oy tercihinin de İstanbul Sözleşmesi’nden yana olacağını sözlerine ekledi.
‘Cumhurbaşkanı’na hakkımı helal etmiyorum’
Açıklamaya katılanlardan, İzmir’de katledilen Ceyda Yüksel’in annesi Filiz Demiral kızının davasında platformun kendisini yalnız bırakmadığını söyledi.
Demiral “Sırf tarikatlardan oy kaybetmemek için siyasetlerini kadınlar üzerinden yürütüyorlar, biz bu yüzden ‘kadın cinayetleri politiktir’ diyoruz. Ben Cumhurbaşkanı’na hakkımı helal etmiyorum. Ölüler hakkını helal edemez kızımdan hak, helallik isteyebilir mi? Hakkımı da oyumu da vermiyorum. Hükümeti istifaya çağırıyorum” diye konuştu.
Öte yandan davayı, Hollanda, Fransa, İrlanda büyükelçiliklerinden gelen görevliler, erkek şiddeti ile öldürülen kadınların aileleri de takip ediyor.
Saat 11:00’da başlayan duruşmada ilk olarak avukat Birsen Topaloğlu İstanbul Barosu adına gözlemci olarak davaya katılmak istediklerini söyledi.