HABER MERKEZİ – Maçka Parkı’nda Çağla Köse, kıyafetlerini bahane eden güvenlik görevlisi Savaş İlter tarafından taciz ve hakarete maruz bırakılmıştı. Köse ve İlter’in ‘Hakaret’ suçundan yargılandığı dava savunmaların hazırlanması için ertelendi.
İstanbul Maçka Demokrasi Parkı’nda Çağla Köse adlı kadın, kıyafetini bahane eden özel güvenlik görevlisi Savaş İlter tarafından taciz ve hakarete maruz bırakılmıştı.
Olay hakkında, Köse ve İlter savcılığa şikayette bulunmuş, iki taraf hakkında da ‘Hakaret’ suçundan dava açılmıştı.
‘Hakaret’ suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmada Çağla Köse ve Savaş İlter “müşteki-sanık” sıfatıyla hazır bulundu.
Güvenlik görevlisi Savaş İlter, avukatı geldikten sonra savunma yapacağını söyledi.
Çağla Köse de “Ben de yeni avukat bulabildim, bu nedenle daha sonra savunma yapmak istiyorum” dedi.
Mahkeme bunun üzerine her iki sanığa avukatlarıyla birlikte savunma yapmaları için süre vererek duruşmayı erteledi.
Ne olmuştu?
Savaş İlter, Çağla Köse’yi “Bu şekilde parkta bulunmanıza izin veremem” diyerek parktan dışarı çıkarmaya çalışmıştı.
Köse ve İlter, savcılığa şikayette bulunmuş ve konu hakkında iddianame hazırlanmıştı.
İddianamede, İlter’in “Böyle giyiniyorsunuz, sonra tecavüze uğrayınca ‘Güvenlik bizi koruyamadı’ diyorsunuz” demekle Köse’ye “alenen hakaret” ettiğini, buna karşılık Köse’nin de özel güvenlik görevlisine hakaret ettiği belirtilmişti
Tamamlanan soruşturma kapsamında güvenlikçi “hakaret” suçundan 3 aydan 2 yıla, Çağla Köse ise “kamu görevlisine hakaret” suçundan 1 yıldan az olmamak üzere hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
Taciz ve ayrımcılığa takipsizlik
Savcı, Köse’nin tacize uğradığı, parka girişinin güvenlikçi tarafından engellendiği, kıyafetine müdahale edilip ayrımcılığa tabi tutulduğu iddialarıyla ilgili ise takipsizlik kararı vermişti.
İddianamede, İlter hakkında “kişiler arasında ayrımcılık yapmak”, “inanç, düşünce ve kanaat hürriyetlerinin kullanılmasını engelleme”, “cinsel taciz”, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” ve “kişilerin huzur ve sükûnunu bozma” suçları ile ilgili eylem bulunmadığı yer almıştı.