Maraş’ta Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’ne kurulan çadır kentten çıkarılmakla tehdit edilen Suriyeli aileler, polis ve diğer görevliler tarafından kötü muameleye maruz kaldıklarını anlattı.
Maraş’ın Elbistan ilçesindeki Cumhuriyet Mahallesi’nde yer alan çadır kentte kalan Suriyeli mülteciler, ‘hakkınızda şikayet var’ denilerek buradan çıkarılmıştı.
Bunun üzerine Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde kurulan çadır kente götürülen mülteciler burada da ayrımcılığa uğruyor.
Mezopotamya Ajansı’ndan Yüsra Batıhan’ın haberine göre ilçe merkezine uzak bir noktada bulunan çadır kentte binden fazla çadır bulunuyor. Her çadırda en az 4 kişi kalıyor. Oldukça kalabalık olan çadır kentte 5 kabinden oluşan iki erkek, iki kadın tuvaleti bulunuyor. Banyoların sayısı ise sınırlı.
Çocuklar için kurulan stantlardan şeker almak isteyen çocuklara öncelikle “Suriyeli misin? “diye sorulduğu iddia edildi.
Ajansa konuşan birçok Suriyeli, ayrımcılığa uğradığını belirtmişti. Mülteciler I.A., K.A. ve N.Z. aileleri için yemek almaya gittiklerinde kendilerine 3 veya 5 kişilik yemek verilmediğini aktarırken, Suriyeli olmayan depremzedelere 3 veya 5 kişilik yemek verildiğini söyledi.
‘Suriyelilere az yemek veriliyor’
Söz konusu ayrımcılığı yerinde görmek için yemek sırasına giren gazeteciler, anlatılanların doğru olduğunu aktardı.
Suriyeli olmayan aileler 5 kişilik yemek istediklerinde yanlarında getirdikleri kaplara ya da tabldotlarına 5 kişilik yemek doldurulurken, Suriyeli mültecilerin ise bu talebi, “Tek kişilik yemek veriyoruz” veya “Yemeği isteyen kendi gelip almalı” yanıtı ile reddediliyor.
Çadır kentte, 5 çocuğuyla birlikte kalan N.Z. isimli kadın buraya yerleştirildiği günden bu yana sadece bir kez giysi yardımı aldığını, bu esnada da kendisine kötü muamele yapıldığını söyledi.
N.Z., “Çocuk gidiyor ekmek istiyor, sadece 1 tane veriyor. Çocuk ‘anneme istiyorum’ diyor, hakarete maruz kalıyor. Odun istiyorum, büyük odun veriyorlar. Kim kesecek bunları diyorum, ‘sen keseceksin’ diyorlar” dedi.
Çadıra yerleştirildiği günden beri ekmeğe bile erişmekte zorlandığını söyleyen N.Z., erişebildiği ekmeğin de komşuları tarafından verildiğini ifade etti.
‘Polis bana hakaret edip, fenerimi aldı’
N.Z. iyi beslenemediği için sütünün kesildiğini ve bebeğini emziremediğini belirterek, “Çocuklar 3 gün yemek yemedi. Komşudan bir somun ekmek aldım. Sadece 1 tane noodle verdiler, 2 tane isteyince vermiyorlar” ifadelerini kullandı.
N.Z., arkadaşları aracılığıyla edindiği bir şarjlı feneri şarj etmek için çamaşırhaneye götürdüğünde elinden alındığını belirterek, “Polisler bana kötü davranıyor, bağırıyorlar. Bana ‘hırsız’ deyip hakaret ettiler. Fenerimi Antep’ten 200 liraya almıştım. Geri vermediler” dedi. Tuvalete gittiğinde “temizlik yapılacak” diye çıkarıldığını aktaran N.Z. sürekli çadır kentten çıkarılmakla tehdit edildiklerini belirterek, “Su vermiyorlar. 10 gündür banyo yok. Çocuklar için meyve suyu ya da bisküvi alamıyorum” şeklinde konuştu.
Ayrıca çadır kentin etrafında hiçbir önlemi alınmamış. Çadır kentte, erkekler tarafından şiddet görmüş ve uzaklaştırma kararı aldıran birçok kadın var. Ancak çadır kentin etrafında ne bir tel örgü var, ne de girişte görevliler tarafından kontrol sağlanıyor.