Ana SayfaGüncelSarraf’ın itirafçı olduğu dava: ‘ABD bütün bilgileri kullansa Türkiye’de hükümet düşer’

Sarraf’ın itirafçı olduğu dava: ‘ABD bütün bilgileri kullansa Türkiye’de hükümet düşer’

HABER MERKEZİ – ABD’de süren ve Rıza Sarraf’ın itirafçı olduğunun kesinleştiği davayı değerlendiren HDP Dışilişkiler Sorumlusu Hişyar Özsoy, dava kapsamında ABD yargısının elinde çok fazla bilgi olduğunu belirterek, “Bunların hepsini kullansalar Türkiye’de hükümet düşer” diye konuştu.

Rıza Sarraf’ın merkezinde yer aldığı dava ABD’de devam ederken Sarraf’ın itirafçı olduğu artık kesinleşti.

Halk Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atila’nın tutuklu yargılandığı davada Sarraf’ın davaya katılarak itiraflarda bulunması bekleniyor.

Yargılamayı değerlendiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dışilişkiler Sorumlusu Hişyar Özsoy, ABD’deki yargılamanın hedefinde Sarraf olsa da, yargılamanın Sarraf’ın içinde olduğu ilişkiler ağını deşifre etmeye yönelik olduğunu söyledi.

MA’dan Kenan Kırkaya’ya konuşan HDP’li Özsoy, bu ağın da AKP’li bürokratlar, bakanlar, aile fertlerinden oluştuğunu söyledi:

Biz bunun şuan küçük bir kısmını görebiliyoruz. Önümüzdeki dönemde bu ağ geniş bir şekilde açığa çıkabilir. Bunun sonucunda Türkiye uluslararası alanda ciddi bir kredibilite ve imaj sorunu yaşayacak, Halk Bank ve diğer bankalara önemli yaptırımlar gelecek. Rüşvet olayları var. Yolsuzluklar var bütün bunlar açığa çıkacak.

Sarraf’ın Türkiye’de aklamasından sonra ABD istihbaratının işi daha ciddiye aldığının altını çizen Özsoy, ABD yargısının elinde çok fazla malzeme ve bilgi olduğunu da belirtti.

Özsoy, davanın nereye kadar ulaşacağının kestirilemediğine ancak Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile damadı Beraat Albayrak’ın isimlerinin dava kapsamında açık bir şekilde geçtiğine dikkat çekti.

AKP hükümetinin davaya ilişkin son dönemlerde artan tepkisine de dikkat çeken ve hükümetin daha önce, “Sarraf’ı oradan alabiliriz, bazı pazarlıklarla bu işin üstünü örtebiliriz” diye düşündüğünü, bu konuda girişimlerde bulunduğunu dile getiren Özsoy, şöyle devam etti:

Şimdi o kapı kapandı. Zarrab tanık durumuna geldi ve Türkiye’deki yetkililer üzerine ifade verecek. Büyük bir ihtimal ile Halk Bank Genel Müdür Yardımcısı da bir süre sonra tavrını değiştirebilir. Bu basit bir yolsuzluk meselesinden ABD ile Türkiye ilişkilerini gerginleştirecek bir duruma dönüştürecek. İnkar bir noktaya kadar geldi bir noktadan sonra bunu meşrulaştırmak durumundalar. İbrahim Kalın da bunu söyledi. ‘Biz bunu yapmak zorundaydık, bu yasaya aykırı falan değildi’ diyorlar. İç kamuoyuna karşı bunu meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Bunun dünya kamuoyunda bir karşılığı yok.

Hükümetin Sarraf yargılamasını “komplo” olarak değerlendirmesinin de kayda değer olmadığının altını çizen Özsoy, Sarraf yargılanmasının Türkiye’de engellendiğini hatırlattı.

Özsoy, ABD yargısının Türkiye’ye yönelik, “ellinizdeki delilleri ortaya koyun” çağrısında bulunduğunun da altını çizdi.

“Türkiye Cumhuriyeti devleti bu işin içindedir” diyen ve “Sarraf konuşursa bu iddianame genişleyecek” değerlendirmesinde bulunan Özsoy, davanın nereye kadar genişleyebileceğinin de kestirilemediğini söyledi.

Ayrıca Türkiye ile ABD arasında kimi sıkıntılar olduğunu ve davanın yürütülüş biçiminden bağımsız olarak, davanın siyasi boyutlarının da bulunduğunu belirten Özsoy, siyasi olma durumunu da şu sözlerle değerlendirdi:

Sarraf davasının kapatılması için bazı girişimler oldu, iki devlet arasında anlaşma arayışları vardı. Bunlar ABD basını tarafından faş edildi. Türkiye’nin gizli kapalı bütün girişimlerini ABD’de açık eden ekipler var. PYD ve YPG ile ABD ilişkileri, Zarrab meselesi, iki ülke arasında karşılıklı tutuklamalar var. Rehin olarak tutulan isimler var. ABD’de bunun için, ‘rehin diplomasisi’ diye bir kavram üretilmiş. Bu kadar çok problemin olduğu yerde Sarraf meselesi üzerinde kimi politik hesaplaşmalar var. Mesele mahkemenin politik tutum sergilemesi değil. Bu bir devleti içerdiği için siyasi bir durumdur. Bu kararlar hükümeti içeride ve dışarıda zor durumda bırakacak kararlardır. Bu saatten sonra bu topun oradan çıkması mümkün değil. Defalarca gidip geldiler, girişimde bulundular, rest çektiler hiç biri olmadı. Zaten Türkiye ile AB, Türkiye ABD arasında sürekli bir kriz hali var. Eğer eskisi gibi ABD kamuoyu ya da siyaseti Erdoğan’a destek veriyor olsaydı bu Sarraf meselesi bu kadar gündeme gelmezdi. Basının hepsi çarşaf çarşaf bu davayı işliyorlar. Bunun sebebi Erdoğan anti-patisidir.

Erdoğan son 4 yıldır ayakta kalma mücadelesi yürütüyor. AB ve ABD artık Erdoğan’ı istemiyor. O yüzden Erdoğan milliyetçi ve ulusalcılara sığınmaya başladı. Kürt meselesinde de bu yüzden daha fazla şahinleşti. İçeride milliyetçilere sığınırken dışarıda da Rusya’ya yanaşmaya başladı. Erdoğan batı ile bütün köprüleri yıkıp, daha fazla Rusya’ya yakınlaşabilir. Ben gidiyorsam, pekala Rusya ve diğer yapılar ile ömrümü uzatabildiğim kadar uzatırım’ diye düşünüyor.


PAYLAŞ:
    WhatsApp'da Paylaş!   Telegram'da Paylaş!     Yazdır   E-Posta Gönder

Önceki Haber
'Sanık'ken 'tanık' olan Rıza Sarraf'ın itirafnamesi
Sonraki Haber
Ekonomide ‘büyümeden ziyade enflasyon şampiyonluğuna gidiş var’