Bahtiyar Fırat 45 gündür gözaltında tutuluyormuş

HABER MERKEZİ – 14 Ekim’den beri kendisinden haber alınamayan Bahtiyar Fırat’ın İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde tutulduğu ortaya çıktı. Ailesi, Fırat’ın yüzünde ve kollarında şiddet gördüğüne dair izler olduğunu iddia etti.

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinden İran’a gitmek için İstanbul Havalimanı’na gelen 33 yaşındaki Bahtiyar Fırat, 14 Ekim’den bu yana kayıptı.

Ailesi, 14 Ekim günü İstanbul Havalimanı’na gelen Fırat’ın pasaport kontrolünden sonra gözaltına alınıp serbest bırakıldığı ancak havaalanından ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alamadıklarını söylüyordu.

45 gündür kayıp olan Bahtiyar Fırat’ın İstanbul Emniyeti Müdürlüğü’nde gözaltında olduğu kabul edildi.

Duvar’dan Rojda Oğuz’un haberine göre, 26 Kasım’da emniyet tarafından ailesi aranan Fırat’ın İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde olduğu ortaya çıktı.

Gözaltında tutulan Bahtiyar Fırat’ı görmek için emniyete gittiklerini aktaran ailesi, Fırat’ın işkence gördüğünü, kollarında ve yüzünde işkence izlerinin olduğunu iddia etti.

45 gün boyunca her gün savcılığa gittik. Bize kimse bilgi vermedi. Ne yaptıysak haber alamadık. Bu süre zarfında sürekli bütün başvurularımıza rağmen ‘bizde değildir’ dediler. 26 Kasım günü telefonla arandık, Bahtiyar’ın emniyette tutulduğunu öğrendik.

“Bahtiyar’ın suçu her neyse, ki bilmiyoruz, 45 gün boyunca işkence görmesini doğrulamaz” diye konuşan Fırat’ın yakınları, izlenimlerini ise şöyle anlattı:

Çok endişeleniyoruz, aşırı kilo kaybı var. Şöyle ilk başta işkence yapılmış, belirli günler bu işkence izleri gitsin diye de ilaç sürülmüş. Kollarında, yüzünde şiddete uğradığına dair yaralar var. Zaten kendisini iyi ifade bile edemiyor, konuşamaz durumda.

Bahtiyar Fırat’ın gözaltına alındığı (14 Ekim) günü tekrar aktaran aile, son olarak şunları söyledi:

O gün eşini aradığımda, ‘Pasaport kontrolünden geçtim bekliyorum’ dedi. Ardından atılan mesajlara cevap vermedi. Bir buçuk saat sonra eşini beni aradı. Uçağı kaçırdığını görevlilerin onu sorguya aldıklarını ardından da ‘Yanlış anlaşılma var’ deyip bıraktıklarını söyledi. ‘Taksiye biniyorum, otele gideceğim’ dedi. Eşi 20 dakika sonra tekrar aradı, bu sefer de ‘Ben şu an taksideyim, taksiyi 4 araç ablukaya aldı. Bunlar her kimse bir yerde beni kıstırmaya çalışacaklar’ dedi. Bu konuşmadan sonra bir daha haber alamadık. O gün eşiyle mesajlaşmaları ve telefon konuşması olmasaydı 45 gün boyunca nasıl kaybolduğunu bilemeyecektik.